- Bir gün Dallas Havaalanında oturuyordum. Yanımda oturan adam uçağa koştururken yanımda cüzdanını düşürdü. Hemen peşinden koşturdum. Uçağın kapısında yakalayıp cüzdanı uzattım. O bana teşekkür ederken ben ona "Önemli değil, ben Türküm" dedim. Başka bir gün Romada ana caddede karşıdan karşıya geçemeyen bir yaşlı kadına yardımcı oldum. Kadın teşekkür ederken ona da aynı şeyi söyledim: "Önemli değil, ben Türküm" ...Gürer Aykal, halen Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası Genel Müzik Direktörlüğü yanında ABDde El Paso Teksas Senfoni Orkestrası Genel Müzik Direktörlüğünü yürütüyor. Gürer Aykalın ABDdeki görevleri kabul etme nedeni "Türkiyenin tanıtımını yapmasına fırsat verilmesi" imiş. Her yıl 6 - 7 kez 3 - 4 bin kişilik salonlarda eğitim konserleri veriyormuş ama bir şartla... Her konserin başında Türkiyeden bahsediyormuş ve şimdiye kadar en az 200 bin gence Türkiyeyi anlatmış...Aykal "Türkiyeyi tanıtmak için her fırsatı değerlendirin" dedi... Ulusal Kalite Kongresinin dünkü oturumlarından biri "Türkiye Markasında Kalitenin Rolü"ydü... Orkestra Şefi Gürer Aykal yaptığı konuşmada Türkiyeyi tanıtmak için en ufak bir fırsatın bile kaçırılmaması gerektiğini söyledikten sonra birkaç anısını anlattı: İnsanların yalnız ekmeğe değil, şerefe de ihtiyacı vardır. Erkeklerin dostları - "Erkeklerin dostu her zaman erkekler olmuştur. Leninin dostu Stalindir, Castronun en yakın dostu Che Guevera, Atatürkün en yakın dostları erkeklerdir. Peygamberimizin dostları erkeklerdir. Kadın erkeğin dostu olamaz..."CHP Belediye Meclisi üyeleri bu konuşmanın tutanaklarının peşine düştüler. Ama yukardaki sözler tutanaklardan çıkartıldı. CHPliler iz sürmeye devam ediyor. Kartal Belediye Başkanlığının boşalması nedeniyle seçim yapıldı ve başkanlığa Başkanvekili Hüsamettin Koçak seçildi. Koçak yaptığı "çarpıcı" teşekkür konuşmasında dedi ki: İlaç kitaplar... Fransada Toulon kentinin batısında 4.500 nüfuslu küçük bir kasaba var.. Adı: "La Cadiere - dAzur"... Kasabanın doktoru François Dafour kasabalıları fena halde kitap okumaya alıştırmış. Kimi zaman reçetesine "Sizin durumunuzda olduğu halde kitap okuyarak hastalığını yenen hastalarım oldu" diyerek bir kitabın adını yazdığı da oluyormuş. Kasabalılar kitapla o denli kaynaşmış ki... Her yıl en çok beğendikleri kitaba ve yazara ödül veriyorlarmış artık... (Liberation gazetesinden) Recepin kahvesi "Yürürlükteki yasalar uyarınca milletvekili yeterliliği olmayan bir kişi parti kurucu üyesi olamaz. Genel başkan seçilemez." Anayasa Mahkemesi bu başvuruyu inceledi ve şu kararı verdi: "Evet doğru, Tayyip Erdoğan kurucu üye olamaz. Bunun 19 Ekime dek düzenlenmesi için AKPye ihtar veriyoruz. AKPliler mahkemenin bu kararını şöyle yorumladılar: "Erdoğan kurucu üyelikten istifa eder ama genel başkanlığa devam eder... Çünkü Anayasa Mahkemesi bu konuda bir şey söylemedi."Ve Tayyip Erdoğan 19 Ekimde genel başkanlıktan çekilmedi.Ve Başsavcı Kanadoğlu dün Erdoğanın genel başkanlık yetkilerini kullanmasının önlenmesi ve partinin kapatılması için Anayasa Mahkemesine dava açtı.Şimdi ne olacak?Anayasa Mahkemesi, bırakın kapatma kararını, seçime kadar Tayyip Erdoğanın liderliği konusunda bir karar alabilir mi?Prof. Zafer Üskül pek mümkün değil diyor...Neden? Çünkü prosedür uzun...1)Anayasa Mahkemesi Başkanı Bumin, Başsavcı Kanadoğlunun ilettiği dosyayı inceleyecek.2)Raportöre havale edecek.3)Raportör raporunu hazırlayacak.4)Başkan, raportör raporunu çoğaltıp üyelere dağıtacak.5)Konuyu gündeme alacak.6)Mahkeme konuyu esastan inceleyecek.Doğrusu uzun iş... Eğer AKP direnirse Tayyip Erdoğanın liderliğinde seçime girer. Hesap seçimden sonra görülür. Erdoğan ne Başbakan ne Bakan olabilir. Ne de genel başkanlıkta kalabilir.Tabii AKP anayasayı değiştirecek çoğunluğu bulursa o başka... Ama şimdilik bu uzak ihtimal. Yakın ihtimal: AKPnin başı dertte... Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu Anayasa Mahkemesine Recep Tayyiple ilgili şu başvuruyu yapmıştı: Tansu Çiller "225 milyar dolar kaynakla geliyorum" demiş. Yine dili sürçtü galiba... "225 milyar dolar dış borçla geliyorum" demesi gerekirdi... m.asik@milliyet.com.tr