Başkanlık kampanyası resmen başladı..
Türk tipi başkanlık talebinin yanına, Türk tipi anayasa da eklendi..
Yeni anayasanın milli ve yerli olması gerektiği söylendi..
Türk tipi başkanlığın da..
Türk tipi anayasanın da..
Konuşulması, tartışılması isteniyor..
Muhalefet partileri şimdilik topa girmiyor..
Bu hal iktidarcı yazarları sinirlendiriyor..
İki, üç aydır görmüyordum.. Kadim dostumdur.. Bir süre önce mesleği (gazeteciliği) bıraktı..
Daha doğrusu bırakmak zorunda kaldı..
Geçenlerde karşılaştık..
Hal hatırdan sonra, ne yapıyorsun dedim.. Var mı yeni proje?
( Bu soru da adetten ama tuhaf!. İş bakıyor musun demenin nazik hali!. Sanki yüzlerce teklif havada uçuşuyormuş gibi..)
‘Sonunda karar verdim, mesleğe noktayı koydum, kafamdan sildim attım. Teklif gelse de dönmeyeceğim’dedi..
Ee ne yapacaksın sorusuyla deşmeye çalıştım..
Küçük bir anket yapın.. Çok değil çevrenizdeki 10 kişiye ‘Türkiye’nin en büyük sorunu nedir’ diye sorun..
Eminim birinci sırada terör çıkacaktır..
PKK terörü liste başı olur.. Aslında Cizre’de, Sur’da yaşananlara terör demek doğru olmaz.. Çünkü resmen şehir savaşı yaşanıyor.. Çatışmalar sokak sokak, ev ev sürüyor.. Keskin nişancılar ölüm yağdırıyor..
Her gün şehit cenazeleri kalkıyor.. Genelkurmay neredeyse her gün etkisiz hale getirilen (öldürülen) PKK’lı sayısını açıklıyor..
Hal bu..
Peki hangi sorun ikinci sıraya çıkar?
İşsizlik, pahalılık, peş peşe gelen zamlar, anayasa sıkıntısı, yargı, yasamanın etkisizliği, çift başlılık, doların önlenemez tırmanışı, insan hakları, özgürlüklerin sınırı, atama bekleyen öğretmenler, vb..
Hangisi..
Bakanlar Kurulu onayladı..
2016 yılı programı resmi gazetede yayınladı.. Böylece hükümet aile değerleri tespitine resmen girişti..
Bundan böyle..
Görsel, işitsel ve sosyal medyanın haber, magazin, film ve benzeri tüm yapımlarının geleneksel aile değerlerimize uygun olmasına yönelik tedbirler alınacakmış!..Olumsuz yayınları caydıracak etkin düzenlemeler yapılacakmış!..
Ne tür tedbirler alınacak?
Bilmiyoruz..
Caydırıcılık nasıl sağlanacak?
Efsane ne diyeceksiniz? Başbakan’a göre Suriye politikası.. Ankara kendini o kadar başarılı görüyor ki; başarısını izah etmek için efsane tanımını kullanıyordu..
O efsane hakikaten efsane oldu.. Hikâye oldu, hayal oldu!..
Cenevre’de masa kuruluyor.. Esat yönetimi ile muhalif gruplar masaya oturacak.. Çözüm yolu aranacak..
Ankara, Suriye’deki Kürt örgütü PYD’nin masaya oturmasına itiraz ediyor..
Gerekçe?
Onlar terörist..
Rusya ile ABD istiyor.. Çünkü IŞİD’e karşı sahada PYD ile çalışıyorlar.. Ankara’nın terörist dediği oluşuma ABD de Rusya da silah veriyor, yardım yapıyor..
Ankara direnç gösterince, görüşme cuma gününe ertelendi.. PYD’nin masada yer alıp almayacağı belirsiz.. Top, BM Özel Temsilcisi’nde..
Yıkık dökük Cizre’yi..
Yıkık dökük Sur’u..
Yıkık dökük Silopi’yi ekranlara yansıdığı kadarıyla görenler; burası Türkiye mi, Türkiye’nin bir ilçesi mi demeden edemiyor..
Gözler fal taşı gibi.. Ağızlar bir karış açık..
Ortak dilek; masa yeniden kurulsun, eller tetikten çekilsin..
Beyaz Saray; barışçıl çözüm için bütün taraflarla diyalog tavsiye etti..
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı; çözüm sürecine dönülmesini istedi..
Aklın yolu bir ama bu iş nasıl olacak?
Genelkurmay açıkladı..
Cizre’de 446..
Silopi’de 145..
Sur’da 120..
PKK militanı etkisiz hale getirildi.. (Yani öldürüldü)
Toplam 711..
Türkiye İnsan Hakları Vakfı açıkladı..
Kulvar dışına çıkmak için biz mi uydurduk?
Gerçekten okurdan gelen taleplerin sonucu mu?
Bilmiyorum.. Şöyle bi kanı var..
Pazar günleri siyasi yazı okunmaz.. Ağır yazı gitmez.. Kötümser hava estirilmez..
Aslında pazar en rahat gün.. Ağır yazılara yeterince vakit ayırılacak gün.. Koşuşturmanın olmadığı gün..
Pardon, aslında tatil gününe her şeyi (sporu, uzun kahvaltıyı, sinemayı, gezmeyi, arkadaş buluşmasını) sıkıştırmak zorunda olanlara koşuşturmanın en fazla olduğu gün..
Neyse!.. Sonunda teamül oluştu.. Pazar yazısı diye bir kavram çıktı.. Siyaset ağır basmadıkça, zorunlu olmadıkça ben de teamüle uyuyorum..
En azından iyimser yazılar kaleme almaya dikkat ediyorum..