Haftanın bombası Meclis Başkanı’ndan geldi..
Başkan, laikliğin yeni anayasada yer almamasını istemiş..
Yani din devleti olalım..
Olalım da hangi ülke gibi olalım!..
İsrail gibi olamayız.. Dinimiz ayrı..
Yunanistan gibi de olamayız.. Dinimiz ayrı..
Kendimize örnek olarak İslam ülkesi seçmeliyiz.. Hangi ülkeyi seçsek, hangi ülkeyi örnek alsak!..
Gelin önce bu işin adını koyalım..
IŞİD’in attığı roketler Kilis’e düşüyor mu, IŞİD Kilis’e roket atıyor mu?
Ne fark eder diyeceksiniz?
Roket düştü lafı meseleyi hafifletiyor.. Kaza havası yaratıyor.. IŞİD başkalarına roket atmış da hedefinden çıkıp Kilis’e düşmüş algısı yaratıyor..
Gerçek böyle değil..
Gerçek şu.. IŞİD Kilis’i hedef aldı.. İki aydır roket saldırısı düzenliyor.. İki ayda 45 roket atmışlar.. 17 kişi öldü, yüze yakın yaralı var..
Hal buyken, ‘Kasıt var mı yok mu bilemiyoruz, Suriye’de kaotik durum var, kimin ne yaptığı belli değil’ gibi sözlerle mesele geçiştirilemez..
Önemli soru şu..İki yıl sonra.. Üç yıl sonra..
Yargıtay’dan Paralel Yapı davası için de benzer bir karar çıkar mı?
Paralel davası da hem usulden hem esastan bozulur mu?
Yargıtay, paralel davası için de böyle yargılama olmaz der mi?
Kısaca.. Paralel’in sonu da Ergenekon gibi olur mu, olmaz mı?
***
Bıçak sırtı bi’ durum var..
Ergenekon pat diye bitecek mesele değil..
Ergenekon’un içinde onlarca dava var.. Ergenekon’un içinde onlarca iddianame var..
Danıştay katliamından Malatya’daki Zirve Yayınevi’ne düzenlenen saldırıya kadar..
Yok, yok..
Birçok suikast planıyla, Gölbaşı’nda ve Zir Vadisi’nde toprağın altında bulunan silahlar bile paketin içinde..
***
(Yeri gelmişken hatırlatayım.. Silahların bulunduğu alana TRT kameraları polisten önce gidip canlı yayına geçmişti.. Polisler canlı yayında kazı yapmış, silahları bulmuştu.. İktidara yakın duran yazarlar da toprağın altından silahlar fışkırıyor diye yazılar döşenmişti.. Silahların sarıldığı gazeteler yeniydi ama olsun!.. Silahlar uzun süre toprak altında kalmış gibi değildi ama olsun!..
Ergenekon davasında Yargıtay’ın kararına bakıp..
- Adalet geç de olsa geldi…
- Türkiye’ye hukuk devleti olduğunu gösterdi..
- Hukuk kazandı..
- Yargı yerle bir olan itibarını kurtardı..
- Ergenekon adlı örgüt yokmuş.. Tezgâhmış, kumpasmış, kurmacaymış.. Deliller sahteymiş, tanıklar yalancıymış, her şey ortaya çıktı..
- Adalet yerini buldu..
İzin çıktı; dershaneler resmen açıldı..
Kapalı mıydı diyeceksiniz?
Değildi..
Merdiven altındaydı.. Resmen yoktular ama fiilen vardılar..
37 kişinin öldüğü PKK’nın Kızılay’daki bombalı saldırısından sonra Başbakan ne demişti?
Dershaneden çıkan çocuklarımızı hedef aldılar demişti..
Başbakan’ın sözlerine bakarsak..
Ayrılıkçı gruplarla mücadelede çeşitli yöntemler var..
Masaya oturmak var..
Müzakere etmek var..
Taviz vermek var..
İkna etmek var..
Bir de yok etme, imha etme yöntemi var.. Buna Sri Lanka yöntemi deniliyor..
Sri Lanka hükümetleriyle Tamil Kaplanları 30 yıl çatıştı..
PKK militanlarına komuta eden Bayık, Nusaybin’de çarpışan dağ kadrosuna kırsala çekilin mesajını göndermiş..
İlçeleri gençlik kadrosuna bırakın demiş..
Çekilirken binaları tahrip edin talimatı vermiş..
Telsiz konuşmalarına yansımış.. Haber ne kadar doğru bilmiyorum.. Önemi de yok!.
Baştan beri iddia ediyorum.. Kaç defa yazdım..
PKK’nın hedefi belliydi..
Yıkık dökük Güneydoğu.. Oturulamaz, yaşanamaz ilçeler.. İnsansız mahalleler..