Ergenekon davasında Yargıtay’ın kararına bakıp..
- Adalet geç de olsa geldi…
- Türkiye’ye hukuk devleti olduğunu gösterdi..
- Hukuk kazandı..
- Yargı yerle bir olan itibarını kurtardı..
- Ergenekon adlı örgüt yokmuş.. Tezgâhmış, kumpasmış, kurmacaymış.. Deliller sahteymiş, tanıklar yalancıymış, her şey ortaya çıktı..
- Adalet yerini buldu..
Diyerek bu defteri kapatalım mı?
‘Oldu bir kere, mağduriyetler oldu ama zamanı geri sayamayız, gerçek ortaya çıktı ya buna da şükür’ mü diyelim?.
***
247 sanık sudan sebeplerle tutuklandı, uzun süre hapis yatırıldı, mahkum edildi..
Ama Ergenekon şemsiyesi sadece 247 sanığı kapsamıyor..
Onlar seçilmiş kurbanlardı.. Birbiriyle ilgisi olmayan adamlar yan yana getirildi.. Sanık sandalyesine oturtuldu..
Alakasız davalar birleştirildi.. 23 iddianame birbirine eklendi..
Karışık turşu yapıldı..
***
Çünkü..
Amaç Ergenekon adlı örgütü ortaya çıkarmak..
Amaç Ergenekon adlı derin devleti deşifre etmek..
Amaç devlet içindeki örgütlenmeye son vermek değildi..
***
Amaç Türkiye’yi kelepçelemekti..
Amaç korku toplumu yaratmaktı..
Amaç biat etmeyene sonunu göstermekti, hücreyi işaret etmekti..
Dalgaların bütün şiddetiyle peş peşe geldiği 2008, 2009, 2010, 2011 yıllarını hatırlayın.. Kaç kişinin telefonda yaptığı özel görüşmeler kayda alındı..
O tapeler kaç kişinin önüne konuldu..
Kaç kişiye ayağını denk al, içeriyi boylarsın mesajı verildi.. Kaç kişi gözaltına alınma korkusuyla güne başladı..
Bakkalın manavla telefonla konuşmaktan çekindiği günler yaşadık..
Ortalık yerde konuşmayalım cümlesi dillere yapıştı..
***
Ergenekon dava değil, operasyondu..
Resmi giysili grubun yarattığı devlet terörüydü..
Ergenekon’da yol aldıkları için İstanbul’da, İzmir’de yüzlerce subayı içine alan casusluk davası açtılar.. Ergenekon’da amaçlarına ulaştıkları için kurumları teslim alma planını devreye soktular..
***
Ergenekon yüzlerce ağır mağduru olan ama yüz binleri hedef alan operasyondur..
Dava bölümü hukuk adına başlı başına komediydi..
Yargıtay dava değil, tiyatro olduğunu onayladı..
**
Bu rezaleti üç beş hâkim, beş on savcı, beş on beş polis müdürü, otuz kırk polis memuruna yıkarak kapatmamalıyız..
O döneme damgasını vuran herkes en azından vicdanen sorumludur..
Özür dileyen çıkacak mı?
Dalgaları peş peşe geldiği günlerde..
- Ergenekoncu dediklerine en keskin yazıları yazanlar..
- Otellerde yüzlerce kişinin katıldığı yemekli toplantıları bile darbe girişimi diye pazarlayanlar..
- Paralelci savcıların algı operasyonuna alet olanlar..
- Paralelci savcıların isteği doğrultusunda kalem oynatanlar.. Haber yazanlar.. Manşet atanlar..
- Paralelci polislerin verdiği bilgiyi, belgeyi tartışmasız basanlar..
- Doğru kabul edip, yıllarca savunanlar..
- Sahte iddialarına kulaklarını tıkayanlar..
- Bilmeden de olsa korku toplumunun kilometre taşlarının döşenmesine katkı sağlayanlar..
- Ergenekon davasında yargılananları terör örgütü ilan edenler..
- Ergenekon terör örgütü sözünü dilinden düşürmeyenler..
Bugün (en azından önemli bölümü) paralelcilere verip veriştiriyor.. Aynı hızla, aynı keskinlikle, aynı cümlelerle dün övdükleri insanları yerin dibine sokuyorlar..
***
Merak ediyorum, Yargıtay’ın kararından sonra hata etmişiz diyecekler mi?
Ergenekon mağdurlarından özür dileyecekler mi?
Yoksa .. Hiçbir şey olmamış gibi, itibarsızlaşma şölenine katılmamış gibi mi davranacaklar?