Gelin önce bu işin adını koyalım..
IŞİD’in attığı roketler Kilis’e düşüyor mu, IŞİD Kilis’e roket atıyor mu?
Ne fark eder diyeceksiniz?
Roket düştü lafı meseleyi hafifletiyor.. Kaza havası yaratıyor.. IŞİD başkalarına roket atmış da hedefinden çıkıp Kilis’e düşmüş algısı yaratıyor..
Gerçek böyle değil..
Gerçek şu.. IŞİD Kilis’i hedef aldı.. İki aydır roket saldırısı düzenliyor.. İki ayda 45 roket atmışlar.. 17 kişi öldü, yüze yakın yaralı var..
Hal buyken, ‘Kasıt var mı yok mu bilemiyoruz, Suriye’de kaotik durum var, kimin ne yaptığı belli değil’ gibi sözlerle mesele geçiştirilemez..
Durum çok ciddi..
***
IŞİD denen terör devleti bizim topraklarımızı, bizim insanımızı hedef aldı..
İki aydır düzenli saldırı düzenliyor..
Biz ne yapıyoruz?
Top atışıyla cevap veriyoruz..
Kaldıralım F16’ları.. Terör devletine dersini verelim.. Türkiye’ye roket saldırısı düzenlemenin bedeli gösterelim.. Roket atamaz hale getirelim.. IŞİD’nin karargâhını, bataryalarını, füze rampalarını yerle bir edelim..
Kandil’i vuruyoruz ya.. PKK’nın silah depolarını imha ediyoruz ya..
IŞİD’e de aynısını yapalım..
Gerekirse uçaklar 100 sorti, 200 sorti, 500 sorti yapsın..
Askerimizi riske atmadan havadan çözelim..
***
Yapamıyor muyuz? Havadan bitiremiyor muyuz?
Doğru.. Uçak kaldıramıyoruz..
24 Kasım’da sınırımızı 17 saniye ihlal eden Rus uçağını düşürdük ya.. O tarihten beri uçaklar piste!..
Koalisyon ülkelerinden rica ettik; IŞİD’i onlar bombaladı..
Kendi göbeğimizi kendimiz kesemedik..
IŞİD’le uğraşırken de karşımıza düşürdüğümüz Rus uçağı çıktı..
Vur emrini kim verdi!.
***
(Yeri gelmişken, Rus uçağının düşürülmesini bir ara pilotların üzerine yıkmaya kalkmışlardı.. Daha doğrusu, yıkar mıyız diye havayı koklama yayını yapılmıştı.. Pilotlar Paralelci Türkiye’yi zora sokmak için Rus uçağını düşürdü iddiası ortaya atıldı..
Tutar mı diye zemin yoklandı.. Sonra birden akıllara Başbakan’ın partisinin grup toplantısında ‘emri ben verdim ben’ diye bağırması geldi.. Herkes sustu..)
***
Suudi uçakları, Katar uçakları, Belçika uçakları, Fransız uçakları, ABD uçakları, Kilis’in savunmasına bi el atarlar herhalde..
Dolmabahçe’de ofsayta düşenler
Cumhurbaşkanı; ‘Ne Dolmabahçe mutabakatı’ diyerek noktayı koydu..
Sözleri aynen şöyle:
‘Çıkmış Dolmabahçe mutabakatından bahsediyor, ne Dolmabahçe mutabakatı? Nereden çıktı, bu ülkenin terör örgütüyle bir mutabakatı söz konusu değil, olmamıştır.’
***
Dolmabahçe’deki o fotoğrafta yer alanlar.. İktidar partisi saflarından o kareye girenler zor duruma düştü mü derseniz; hayır!.
Onlar siyasetçi..
Zaten çoktan Cumhurbaşkanı’nın arkasında hizalandılar.. Mutabakatı inkâr ettiler..
Asıl zor duruma düşen onlar değil, Dolmabahçe’ye övgüler yağdıran, iktidara yakın yazarlar, çizerler..
***
Çok eğlenceli oluyor.. Arşive girin, geçen yılın 28 Şubat gününden sonraki gazeteleri karıştırın, iktidarcı yazarları okuyun..
Aman Allah’ım, Dolmabahçe’ye ne övgüler, ne övgüler..
Hele televizyonlarda söyledikleri.. Tarih yazıldı diyen de oldu, Türkiye makus talihini yendi diyen de.. Bir hafta on gün alkışladılar, Cumhurbaşkanı Dolmabahçe’den rahatsızlık duyduğunu açıklayınca sustular..
***
Cumhurbaşkanı’nın Dolmabahçe’yi yok hükmünde saymasından sonra kötülemeye başlarlarsa şaşırmam..
Çünkü, fena halde ofsayta düştüler..