Bu ihtimal gündemdeymiş.. Saray henüz karar verememiş..
AKP Genel Başkanı’yla Başbakan’ın farklı isimler olma ihtimali varmış..
Bu sebeple genel başkan adayı bir türlü belirlenemiyormuş..
Kulislere sızan en son bilgi böyle..
?
Olabilir mi?
Olur; fark etmez.. Sonuçta ikisi de emanetçi olacak..
Ayvalık’tan başlayın, aşağılara inin..
Ege’yi boydan boşa geçin..
Göcek’e kadar uzanın..
Biraz daha gidin; Kalkan’a bakın, Kaş’a bakın.. Antalya’yı ihmal etmeyin..
Göreceğiniz manzara aynıdır..
Her yerde yerli turist..
Yeteri kadar değil, tıka basa değil ha.. Az biraz.. (Gerçi yerli turist mevsimi açılmadı, okulların kapanması bile hareket getirmez. Kıpırdanma bayramda başlar.)
Beş maddelik anayasa değişikliğiyle getirilecek modele ne ad verelim..
Cumhurbaşkanının aynı zamanda partisinin genel başkanı olmasına..
Başbakanının atamayla gelmesine..
Başbakanın genel başkan birinci yardımcısı olmasına..
Başbakanın cumhurbaşkanının yardımcısı konumuna indirilmesine..
Başbakanın bakanlardan farkı kalmamasına..
Cumhurbaşkanının hem devletin hem yürütmenin başı olmasına..
Şaşırtıcı değil, yeni bir gelişme de değil..
AKP çevreleri B planını devreye sokuyoruz diyor ama bence B planı dedikleri aslında bir süredir
A planıydı..
Neydi o?
Partili cumhurbaşkanı formülü..
Cumhurbaşkanı aynı zamanda partisinin genel başkanı olursa maksat hasıl oluyor..
Başbakan, genel başkan birinci yardımcısı olarak genel başkanın, dolayısıyla, cumhurbaşkanının emrine giriyor..
Günün en büyük dedikodusu buydu..
Geyik muhabbeti derler ya..
Aynen öyle..
Bu hal ayıp.. Başbakan olacak kişiye ayıp da memleketi bu hale biz getirmedik..
İktidarcı yazarlar getirdi..
Her gün isim analizi yapıyorlar.. Kiminin az fenaymış huyu, kiminin yokmuş çaresi!..
Hem bunları yazıyorlar ama..
Zirvede anlaşmazlık olduğu açık net de Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın hangi konuda ters düştüğü muamma..
Çok şey yazıldı çizildi ama sebep şudur diye iddialı söz söyleyen olmadı..
Başbakan konuşmuyor.. Çevresi konuşmuyor..
Cumhurbaşkanı sessiz kalıyor.. Çevresi açıklama yapmıyor.. Tüyo vermiyor..
Başbakan’ın ani vedası hâlâ sırrını koruyor..
***
Şunu biliyoruz.. Adıyaman İl Başkanı yüzünden gitmediğini biliyoruz.. Adıyaman İl Başkanı’na yaptığı atama yüzünden yetkilerinin tırpanlanmadığını da biliyoruz..
Eski danışman, eski metin yazarı, yeni milletvekili bombayı patlattı..
İktidarcı yazarlar durur mu?
Demek ki istenen bu, çorbada bizim de tuzumuz olsun diye anında vaziyet aldılar..
Türkiye’ye düşük profilli başbakan lazım..
Türkiye’ye emanetçi başbakan lazım..
Türkiye’ye güçsüz başbakan lazım..
Kampanyası başlattılar..
Şaşırtıcı olan, izahı zor olan..
Sadece Başbakan’ın ağlamaklı bir sesle ‘Şunu da yaptım, bunu da yaptım, dört yılda yapılacak işleri üç ayda yaptım; şöyle başarılıyım, böyle başarılıyım ama zaruretten gidiyorum’ diyerek veda etmesi değil..
Tamam, bu finali kimse beklemiyordu..
Aslında kendi de beklemiyordu..
Saray’a çıktığında galiba blöf yaptı.. Cumhurbaşkanı’nın kendisinden vazgeçmeyeceğini düşündü.. Saray’dan güçlenerek çıkmayı planladı..
Başbakanlığı bırakma kozunu oynadı..
Cumhurbaşkanı blöfü görmedi.. Sen bilirsin dedi, kesti attı..