Önce şunu belir telim.. Açık sınırdan kapalı sınıra geçtik..
Bunun anlamı şu; Ankara Suriye politikasını değiştirdi..
Resetledi..
Ankara Esad’la iyi günlerinde.. Esad’a Esad dediği dönemde açık sınır politikası izliyordu..
Vizeler kaldırılmış..
Pasaportu kapan geliyordu..
Sınır geçişleri kolaylaşmıştı..
Ankara bu politikasından Esad’la bozuşunca vazgeçmedi.. Esad’a Esed demeye başladığı günlerde de sürdürdü..
İktidar algı nedir, algı operasyonu nasıl yapılır, iyi biliyor..
İsim değiştirerek..
Veya aynı ismin Arapçasını söyleyerek..
Veya farklı telaffuz ederek işin içinden sıyrılmaya çalışıyor..
Mesela; İktidar can ciğer kuzu sarmasıyken.. Ortak bakanlar kurulu yaparken.. Dönemin başbakanı Bodrum’da birlikte tatile çıkarken.. Kardeşim muhabbetinden geçilmezken adı..
Esad’dı..
Suriye’de iç savaş patlak verince.. Ankara isyancıların yanında saf tutunca.. Maddi manevi her türlü desteği verince.. Şam’a gidip Emevi Camii’nde cuma namazı kılmaya niyet edilince..
Esed oldu..
Suruç’taki insanlık dışı saldırı şaşırttı mı?
Nerden çıktı, kimin işi diyerek yerinizden zıpladınız mı?
Hayır mı dediniz!..
Maalesef bekleniyordu.. Katliam bağıra bağıra geldi..
*
Canlı bombanın Türkiye’nin her tarafından Suruç’a giden sosyalist gençleri hedef alması tesadüf değil.. Hedef kitle özenle seçilmiş..
Kobani için toplanan 200 genç sabah kahvaltı yapıyor..
Meseleye çok farklı açıdan bakacağım.. Anayasa hukukçularına sorular soracağım..
Onların katkı yapmasını isteyeceğim..
Amacım tartışma açmak..
Belki bu tartışma taşların yerine oturmasına, rejimin adının konulmasına katkı sağlar..
Konu şu..
Cumhurbaşkanı bayram namazı çıkışında; ‘ben Dolmabahçe mutabakatı ifadesini asla kabul etmiyorum’ diyerek..
AKP hükümetiyle HDP’nin üzerinde anlaştığı..
28 Şubat’ta kameraların karşısına geçerek açıkladıkları metni kabul etmediğini bir kez daha ilan etti..
Mesele çok daha büyük..
Mesele, Taksim’in imara açılması değil..
Mesele, inatlaşma da değil..
Mesele, Gezi Parkı’na kışla görünümlü otel, AVM, rezidans yapmakla sınırlı değil..
Ne o zaman?
Hukuk..
Kararı beğenmiyorsan yargıcı değiştir, savcıyı değiştir anlayışının yüksek yargıya kadar ulaşması..
Danıştay 6. Dairesi Taksim’i yeniden imara açtı.. Kışla görünümlü otel, AVM, rezidans yapımına vize verdi..
Bayram namazı çıkışında ilk çaylar yudumlanırken başlayacak.. Günün değişmez, olmazsa olmaz konusu kuşkusuz koalisyon olacak..
Mevzua katkı için birkaç konu başlığı vereyim..
AKP-CHP ile anlaşacak mı?
Cumhurbaşkanı karışacak mı?
Koalisyon mu çare, seçim mi?
Tabii sadece siyaset konuşulmayacak, koalisyon kadar başat bir konumuz daha var..
Fenerbahçe..
Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor demiyorum..
İlk tur bitti, siyaset bayram tatiline çıktı..
Peki ne oldu?
AKP ile CHP istikşafi görüşme yöntemi üzerinde anlaştı.. Heyetler sorunları yatıracak, ortak nokta arayacak..
MHP, AKP’ye ‘bugün olmaz, yarın belki’ cevabı verdi.. Açıkça; ‘git CHP’ye masaya otur anlaştın anlaştın, anlaşamadın, bir daha gel o zaman bakarız’ dedi..
( AKP, süre doldu, CHP’yle anlaşamadık, sıkıştım, seçime gitmek istemiyorum, çarem kalmadı diyerek MHP’nin kapısını çalar mı?
Ihıhh, çalmaz, ..Seçim hükümeti için olabilir. O koalisyondan sayılmaz)
AKP- HDP görüşmesi zaten koalisyon odaklı değildi.. Çözüm süreci konuşuldu.. Aradaki buzlar eritilmeye çalışıldı..
MHP de, HDP de ( hayret aynı formülde buluştular! . Hayret aynı dili kullandılar!. ) AKP’nin CHP’yle hükümet kurması ısrarında..
Keyfi yönetim, ben yaptım oldu anlayışı bir kez daha duvara tosladı.. Bu ilk değil.. Ama her seferinde yara bere almamış gibi davrandılar..
Günah keçisi bulup kabahat transferi yaparak işin içinden sıyrılmaya kalktılar..
Bir, iki, üç..
Birikti, birikti seçmen 7 Haziran’da faturayı toptan kesti.. AKP hala başına gelenin farkında değil..
Seçmen, ülkeyi yönetme ehliyetini elinden aldı..
-
En son bomba dershaneler..