Bayram namazı çıkışında ilk çaylar yudumlanırken başlayacak.. Günün değişmez, olmazsa olmaz konusu kuşkusuz koalisyon olacak..
Mevzua katkı için birkaç konu başlığı vereyim..
AKP-CHP ile anlaşacak mı?
Cumhurbaşkanı karışacak mı?
Koalisyon mu çare, seçim mi?
Tabii sadece siyaset konuşulmayacak, koalisyon kadar başat bir konumuz daha var..
Fenerbahçe..
Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor demiyorum..
27 günde 8 bomba transfer yaparak manşetlerden inmeyen Fenerbahçe diyorum..
Arife sabahı tenis kortunda buluştuğum arkadaşların yüzü bir karış asıktı..
Hayrola dedim..
Meğer Fenerbahçe kendi sahasında oynadığı ilk hazırlık maçında sapır sapır dökülmüş.. Üç pas yapamamış..
Spor sayfalarına baktım, ortak kanı; Fenerbahçe yorgun..
Daha ne lig başladı ne Avrupa maçları.. Ne zaman yorulduklarını anlayamadım!..
Kimi, Fener’in süper takım kurduğunu düşünüyor..
Kimi, transferler balon, yakında patlar yorumunu yapıyor..
Öyle veya böyle bayramın ikinci başat konusudur..
Biz siyasete dönelim.. Koalisyon sohbetlerinde söz dönüp dolaşacak; ‘istikrar’ meselesine gelecek..
Şöyle bir algı var; istikrar demek tek parti yönetimi demektir..
Uzun ömürlülüktür..
Koalisyon demek, hır gür, kavga gürültü, birbirine kazık atma, çelme takma, küsüp ayrılma demektir..
Kısa ömürlülüktür..
Doğru mu?
Pek değil.. Son dört yılı ele alalım..
Ülkeyi her iki kişiden birinin oyunu alan tek parti iktidarı yönetiyordu ama istikrar var mıydı?
İstikrar adını verdiğimiz dönemde..
Devletin altının boşaltıldığına tanık olduk.. Devletin tüm kurumlarıyla sapır sapır döküldüğünü dehşetle izledik..
Polis güvenliği bıraktı, insanlara tezgâh kurdu.. Suçlu yarattı..
Savcılar, hâkimler adalet dağıtacaklarına suç dağıtımına kalktı..
Telefonu dinlenmeyen kalmadı.. İnsanların yatak odalarına kadar girilerek özel hayatlar delik deşik edildi..
Sadece özel hayatlar mı? Sınırlarımız da delik deşik oldu.. Yolgeçen hanına döndü, giren, çıkan belli değildi..
Özgürlük sözcüğü kulaklarda hoş bir seda olarak kaldı..
En büyük yalanlar bu dönemde söylendi.. (Türbanlı anneye saldırıldı, camide içki içildi)
Tarihin en büyük yolsuzluk ve rüşvet iddialarının üstü kapatıldı..
Anayasa kitapçık muamelesi yapılarak rafa kaldırıldı..
PKK’nın silah bırakmasıyla noktalanacak çözüm süreci iflas etti.. Çatışma ortamına geri dönüldü..
Devletin açtığı bütün sınavlar hileli çıktı.. İhaleler biat esasına göre dağıtıldı..
Liyakatin yerini, sadakat..
Kalitenin yerini paçozluk aldı..
Bunlar istikrar dediğimiz dönemde oldu..
Bayram sohbetine girişirken aklınızda olsun istedim..
Tek parti iktidarı demek her zaman istikrar demek, huzur demek değildir..
Ramazan Bayramınız kutlu olsun!..