Önce şunu belir telim.. Açık sınırdan kapalı sınıra geçtik..
Bunun anlamı şu; Ankara Suriye politikasını değiştirdi..
Resetledi..
Ankara Esad’la iyi günlerinde.. Esad’a Esad dediği dönemde açık sınır politikası izliyordu..
Vizeler kaldırılmış..
Pasaportu kapan geliyordu..
Sınır geçişleri kolaylaşmıştı..
Ankara bu politikasından Esad’la bozuşunca vazgeçmedi.. Esad’a Esed demeye başladığı günlerde de sürdürdü..
İç savaşta Türkiye’ye geçmek için artık pasaporta gerek yoktu..
Sınıra gelene kim olduğu sorulmadı.. Savaştan kaçıp gelenlerin zaten kimliği yoktu..
İşte bu politikaya son verildi..
Sınıra çifte duvar yapılacak.. Gözetleme kuleleri dikilecek.. İki duvar arası asfalt yol olacak.. Zırhlı araçlar devriye gezecek..
Sadece fiziki değişiklik değil bu.. Suriye’ye bakışın da değiştiğini gösteriyor..
Bu proje ne zaman hayata geçer? Yapımı ne kadar sürer? Sınır güvenliği tam sağlanana kadar neler olur, soru işareti..
Kimsenin bildiğini zannetmiyorum..
Peki, neler oluyor?
Olan şu; IŞİD Suriye’de PYD ile sürdürdüğü savaşı PKK üzerinden Türkiye’ye taşımaya çalışıyor..
Canlı bomba sadece katliam yapmadı.. Sadece Kobani’ye yardımın önünü kesmek adına bombayı patlatmadı.. PKK’yı sahaya çekme amacı da vardı..
Belki de birinci amacı buydu..
PKK militanları da aportta bekliyormuş!..
Sanki, Suruç ekmeklerine yağ sürmüş!..
İki gün üst üste iki aşağılık saldırı yaptılar..
Ceylanpınar’da iki polisi evinde ensesinden vurarak öldürdüler, şehit ettiler..
Dün Diyarbakır’da iki trafik polisine pusu kurdular..
Ne o, IŞİD katliamına misillemeymiş!..
O polislerin ne suçu var?
Adana’ya ne diyelim? IŞİD militanı diye, sakallı diye bir kişiyi öldürdüler..
Saldırganlara dikkat!..
Kar maskeli iki kişi!..
IŞİD falan bahane.. Görünen o ki; çatışma isteyen, şiddetle beslenen, çözüm sürecine karşı olan bir grup yine sahne aldı..
Dilerim yanılıyorumdur..