Koalisyon maratonu başladı.. Bu maraton bildiğimiz maratondan farklı..
Maratonun mesafesi yok, zamanı var..
45 gün..
Hemen şunu belirteyim, 45’inci gün her şey bitti demek değil.. Mecburen seçim demek değil..
45’inci gün inisiyatifin Cumhurbaşkanı’na geçmesi demek..
*
Düne bakalım.. AKP ile CHP arasında ilk temas yapıldı.. Görüşme orta uzunluktaydı ..
Pazarlık mı diyelim, görüşme mi diyelim, maraton mu diyelim her neyse bugün başlıyor..
Davutoğlu, CHP’nin kapısını çalacak.. Ne beklediğini, ne istediğini anlatacak.. Hassasiyetlerini dile getirecek.. Muhalefet de önceliklerini..
Sohbet şeklinde geçecek ama manzara üç aşağı beş yukarı belli olur..
İlk tur yoklama faslı.. Masa bayramdan sonra kurulacak.. Çatır çatır pazarlık o masada yapılacak..
Gelin biz, AKP- CHP masasına bakalım..
Dış politika da anlaşabilirler mi? Suriye konusunda, Mısır meselesinde, Batı’yla ilişkilerde.. Dış politikada çuvalladılar.. İlişkilerin tamiri şart.. O kapıyı CHP açar, AKP’nin işine gelir..
Ekonomi?
Sorun olmaz.. İki parti de bütçe disiplinine önem veriyor.. AKP, CHP’li Kemal Derviş’in yolundan giderek başarı sağladı.. 2010’dan sonra çok güçlenince raydan çıktı ama mecrasına oturur..
13 yıldır trafikte olan.. Bazen beşinci vitese atıp tam gaz giden, bazen geri vitese takıp gittiği yolu gerisin geriye kat eden AKP aracı, ileri geri derken arıza yapmış..
Yola devam edecek durumda değilmiş!. Tamirciye çekilmesi gerekirmiş!.
Nesi varmış?
AKP Genel Başkan Yardımcısı Şahin’e göre..
Arabanın çekişinde düşme var mış..
Buji platin ayarı falan yaptırmak gerekiyor muş..
Vantilatör kayışında gevşeme olabilir miş..
Karbüratörün de temizlenmesi gerekiyor muş..
Meclis Başkanlık Divanı’nın kurulduğu.. Davutoğlu’nun hükümeti kurma görevini aldığı gün..
Haber kanallarının başat konusu erken seçimdi..
Gün boyu erken seçim kime yarar, kime yaramaz tartışıldı..
Oysa normal olan koalisyon ihtimallerinin konuşulmasıydı.. Davutoğlu’nun CHP’ye, MHP’ye, HDP’ye ne diyeceği.. Nasıl bir ortaklık teklif edeceği.. Koalisyonun sınırlarını nasıl çizeceği, ortağından ne beklediği masaya yatırılmalıydı..
Erken seçim tartışıldı..
Böylesi hiç olmadı.. Böylesi hiç yaşanmadı..
-
Ankara’da durum şu:
- Seçim olmamış gibi..
- Hükümet hiç gitmeyecekmiş gibi.. ( Bürokraside atama fırtınası esiyor )
- Yeni hükümet hiç kurulmayacakmış gibi..
- Meclis hiç çalışmayacakmış gibi..
- Milletvekilleri , milletvekili olmanın tadını hiç çıkaramayacakmış gibi..
- Genel Kurul açılıp kapanma dışında hiçbir yasa çıkaramayacakmış gibi..
Şu tespiti yaparak konuya gireyim..
AKP iktidardan düşmenin şokunu atlatmış.. Meclis Başkanlığı seçimiyle silkelenmiş..
Rahatlamış.. Moral bulmuş.. Psikolojik avantaj sağlamış..
Yani.. Muhalefet = 0, geçici iktidar partisi = 1 durumu var..
Ankara’nın tek gündem maddesi şu: Geçici azınlık iktidarı kalıcı koalisyon iktidarına dönüşür mü, dönüşmez mi?
Bunun bilmemiz için her şeyden önce Cumhurbaşkanı’nın Davutoğlu’na hükümeti kurma görevi vermesi gerekiyor..
Beştepe bekliyor, vermiyor..
Sadece sokaktaki vatandaş değil, sadece siyasetle yakından ilgilenenler değil, MHP’liler de merak ediyor.. Soruyor:
Bahçeli ne yapmak istiyor?
Olan bitene şöyle bir bakalım..
MHP Lideri, seçmenine iktidar vaat etti.. Ekonomik program açıkladı.. İktidara geldiklerinde yapacaklarını sıraladı..
Yedi milyon beş yüz bin oy aldı.. Yüzde 16.3..
2011 seçimlerine göre oyunu iki milyon artırdı.. Yüzde 12.9 ‘dan 16.3’e çıkardı..
Yani seçmen MHP’ye iktidar kapısını araladı..
Bahçeli’ye ilk teklif Kılıçdaroğlu’ndan geldi..
Cumhurbaşkanı’nın önceliği seçim dedim.. Erken seçimin işaret fişeğini ateşledi dedim..
Halkı seçime hazırlamaya başladı dedim.
Üste üste iki soru geldi..
BİR: Cumhurbaşkanı neden erken seçimi istiyor?
Cevap: Beştepe’ye bakın..
Cumhurbaşkanı Beştepe’ye sadece saray yaptırmadı.. Ülkeyi yöneteceği külliyeyi yaptırdı.. Teşkilat yapısını değiştirdi.. 13 daire başkanlığı kurdurdu, onlarca danışmanı, binlerce personeli istihdam edecek binalar dikildi..
Beştepe; başkanlık sistemine göre inşa edildi..
Küçük gibi gelecek ama önemli bir ayrıntı..