Birinci sanayi devrimi üretimi su buharının gücüyle gerçekleşiyordu. İkinci sanayi devrimi elektrik enerjisine dayalıydı. Üçüncü sanayi devrimi her şeyin temeline informatik yani bilgisayarları koydu. Dördüncü sanayi devrimiyse üçüncünün üzerine dijitali ekliyor. Fizik, biyoloji ve dijitalleşme birbiriyle bütünleşiyor.
20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren başladığı kabul edilen dijital dönüşüme dayalı dördüncü sanayii devrimi bugün yaşadığımız salgınla hızlandı. Belki 10 yıllar sürecek bir dönem iki belki üç yıl gibi kısa bir sürede tamamlanacak gibi duruyor.
Artık eskisi gibi işe gitmeler bitiyor. Salgın yüzünden her şeyi evden halletmeye alışan ve bunu benimseyen iş dünyası salgın sonrasında topyekûn ofise geriye mi dönecek? Hayır. İşini gücünü dijitale taşımayanı, dijitale uyarlamayan herkesi kaçınılmaz bir son bekliyor. İflas.
Şu anda dünyada salgın yüzünden işini, müşterisini, gelirini kaybeden birçok işletme kendini kurtarmaya çalışıyor. Her gün yeni bir mağazanın, restoranın, kafenin, küçük işletmenin kapandığı haberini alıyoruz. Son haber New York’un ikonik kitapçılarından Strand Books’tan geldi.
Strand 2020’de bir önceki yıla göre gelirinin yüzde 70’ini kaybetmiş durumda. Hazıra dağ dayanmayacağından, artık iflasın eşiğine geldiklerini açıklayıp yardım istediler. Bir kampanyayla abonelik satıyor, online alışverişte destek istiyor, en önemlisi insanları mağazalarına çağırıyorlar.
İşim gereği New York’a sık sık gittiğim 2000’lerin ikinci yarısında buraya gitmeyi ihmal etmezdim. Zincir mekânlardan farklı olarak You’ve got a Mail filminde dev kitapçı, mahalle kitapçısını yiyordu. Dev mağaza iş yapıyordu. Şimdi dev mağazaları dijital satışlar yiyor. Müzikte dijitalleşme çok önce gerçekleştiğinden, belki de en rahat sektör. Konserler bıçak gibi kesildi ve bu canlı müzik kültürünü de çok ciddi biçimde etkiliyor. Ancak hâlâ müzik dağıtımının gerçekleşmesi, teliflerin ödenmeye devam etmesi, yeni albümlerin yayınlanması ve dağıtılması devam ediyorsa bunu dijital dönüşüme borçlu müzik dünyası.
Dijital kitap ve online satış kitap dünyasının da çoktan içine girdiği bir durum. Kindle ve diğer markaların tabletleri e-kitap satışlarını artırdı, bu kültür oturmaya başladı ama kitap hâlâ okurların birinci tüketim nesnesi.
Müzikte dijital gelirler fiziksel satışlardan gelen gelirleri katbekat aştı ve makas her yıl büyüyor. Kitaptaysa durum farklı. 2019’da mesela ABD’de yayıncılar 26 milyar dolar gelir elde etmiş. Bunun sadece 2.4 milyar doları e-book satışlarından elde edilenler. Bunun anlamı şu: Kitapçılar daha da zorlanacak. İnsanlar dijital kitapları daha fazla almaya başladıkları noktada ise her şey yerine oturabilir. Kitap satın almak için mağazaya gidilmiyor ve bundan sonra da eskisi gibi gidilemeyebilir. Strand Book gibi geleneksel kitapçıların zorlanması sürpriz değil.
Zor durumda olan bir diğer alan sinemalar ve film endüstrisi. Sinemalar bugün bomboş. Sosyal mesafeli gösterimler yapılsa da eski gelirlere ulaşılması çok zor. Bundan sonra da eskiye dönüş olmayacaktır. Şu anda İngiltere’de bu somut biçimde yaşanıyor, büyük sinema zincirleri bir bir kapanıyor. Salonlar açık kalamıyor. Gelirsiz, gösterimsiz, seyircisiz nereye kadar? Üstelik şu ara gişe yapacak filmler de salonlara kimse girmediğinden vizyon tarihlerini askıya alıyor. Yani kartopu gibi büyüyen bir sorun var. Çözüm olarak evlerde dijital vizyon geliyor. Daha doğrusu, bu uygulama yaygınlaşacak. Ancak bu olursa vizyona giren filmler olabilecek. Evlerde televizyonlarda prömiyer yapılacak. Salgın geçtiğinde de eskisi gibi değil ama bir şekilde sinema salonlarına dönüş olacaktır. Tabii açık salon kalırsa o zamana kadar.
Kovid-19 ve dördüncü sanayi devrimi şu ara çok konuşulan, tartışılan bir konu başlığı. Herkesin kendini hazırladığı bir yeni dünya var. Bu yeni dünyanın temelinde de her şeyi dijital platformlar üzerinden yapmak var. Geleneksel işlerin hızla yok olacağı, bazılarının dijitalleşerek devam edeceği ve yeni iş alanlarının açılacağı neredeyse kesin.
Her yeni devrim yeni meslekler ve yeni iş alanları yaratır. Bugün geleceğe dair umutsuzluk yaygın olabilir ancak salgınla hızlanan ve hazırlıksız yakalandığımız bu dönüşüm süreci tamamlanınca sanırım yüzler de gülecek.