MÜYAP’ın 15’inci yılı dolayısıyla bastırdığı faaliyet raporunda müzik sektörüyle ilgili pek çok bilgi yer alıyor. Bir tanesi dikkat çekici...
ÜYAP’ın 15’inci yıl faaliyet raporunun sayfalarını çevirdikçe rakamlar ilginçleşmeye başladı. Raporlar sıkıcıdır ama bu değil.
Mesela MÜYAP’ın telif amacıyla açtığı davaların yıllar içinde değişimine baktım. 2002’de 93 dava açılmış, 2014’te 863 dava açılmış.
2014 itibariyle süren dava sayısı 4.070. Bu iyi mi kötü mü kestiremedim. Ya hukuk sistemimiz ya telif sistemimiz sorunlu olmalı.
10 milyonluk Belçika üç katımız telif topluyor
Engellenen site sayısı 2005’te 107, 2014’te 33. Toplam engellenen site sayısı 2.517. Artık daha az site engelleniyor ve bunun sebebi sanırım telif anlaşmalarının yapılmış olması. MÜYAP; Youtube, Fizy, MySpace, last.fm gibi pek çok müzik platformuyla anlaşma yapmakta çok geç kalmıştı. Anlaşma yapmadığı için bu siteleri mahkeme kararıyla kapattırdı. Şimdi anlaşmalar tamam.
2004-2013 arasında fiziki satışlar 44 milyondan 8.5 milyona inmiş. Ciro 108 milyon dolardan 36 milyon dolara düşmüş. Aslına bakarsanız satılan CD, DVD’nin adedi azalmış, fiyatı artmış gibi bir manzara var.
Dijital satışlar 2005 ile 2013 arasında 0.4 milyondan 9.7 milyon dolara yükselmiş.
2008-2013 arasında Avrupa’da en çok internet telif gelirleri artmış.
21 milyon euro’dan 156 milyon euro’ya... TV ve radyodan sonra en fazla gelir, mekanlardan alınan telif ücretinden elde ediliyor. Bu rakam 220 milyon euro’dan 363 milyona çıkmış. Türkiye’de umumi mahaller denen yerlerde çalınan müzikler bir türlü telif kapsamına alınamıyor, doğru dürüst takip edilemiyor. Şu an bu mecradan toplanan telif 9.5 milyon lira. Ama mekanların tamamı telif kapsamına alınsa 91 milyon lira gelir elde edilmesi gerektiği ifade edilmiş. İnternetten kat kat fazla.
En garibi şu: 76 milyonluk dev Türkiye yılda 7.9 milyon euro telif topluyor. 10 milyonluk Belçika’dan toplanan telif yıllık 21 milyon euro. İngiltere 117, Fransa 99, İsviçre 8.5, Finlandiya dahi 10 milyon euro’larda.
25 milyonluk Avustralya 38 milyon euro telif gelirine sahip. Peki en az telifi kim topluyor? Makedonya. Yıllık 6.607 dolar. Makedonya’da müzisyen olmak istemezdim.
Hak sahibine verilmeyen paralar nereye gitti?
En garip bilgi ise şu: Diğer ülkelerin telif gelirleri arasında görülen bir kalem bizde yok. Özel kopyalama harcı. Elektronik bir cihaz alırken fiyata dahil şekilde ödüyoruz bunu. Kültür ve Turizm Bakanlığı topluyor ancak hak sahiplerine dağıtmıyor. Bu miktar 7.85 milyon euro olarak belirtilmiş. Bu para nerede? Neden hak sahiplerine ödenmiyor da bakanlıkta duruyor?
Sektörden son bilgiler böyle...
PAZAR ALBÜMLERİ
“Deli Damla” - Deniz
Cazdinleyicisiyseniz ve henüz tanışmadıysanız bu sese kulak verebilirsiniz. Deniz Tipigil yıllardır muhtelif mekanlardaki performanslarıyla kendine has bir dinleyici kitlesi yarattı. Albümün kayıtları uzunca bir süredir devam ediyordu. Sonunda geçenlerde We Play etiketiyle piyasaya çıktı.
Soul, funk, R&B gibi tarzlarda gezinen sekiz bestenin yer aldığı albümde Deniz’in güçlü vokallerine Selim Bayındır, Hakan Caneroğlu, Barış Kıratlı gibi deneyimli müzisyenler
destek veriyor.
“Born Under Saturn” - Django Django
Bu albümdeki “Giant” isimli açılış şarkısını dinleyin; Django Django’nun müziğinin demosu budur. Her şeyin başı ritim. Sonra gitarlar, efektler, melodi ve çok sesli vokaller. Belki saykodelik bir-iki dokunuş... İkinci albümü ilkinden de fazla sevdim. Bütün Brit ekipler arasında kendine has müziği, dokunuşu olan, dinleyince şak diye imzasını tanıdığınız gruplardan Django Django. Değerini bilmek lazım.
