Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

21 Ocak, Lenin’in ölüm yıldönümü. Rusya’da doğdu, devrimi örgütledi, Sovyetler Birliği’ni kurdu. 1924’te öldüğünde devlet başkanı olmanın yanında dünyanın en büyük siyasi liderlerinden ve ideologlarından biri kabul ediliyordu. Devrimi Rusya’da yaptı ama devrim fikirlerini sürgün edildiği Londra’da geliştirdi. Paris’in kafeleri varsa, Londra’nın da pub’ları var. Ve her birinin ayrı bir hikâyesi. Bugün çoğu gastronomik pub denen modern restoran anlayışında mekanlara evrilse de gerçek eski usül pub’lar hâlâ hayatını sürdürüyor. Gerçek pub’a girersiniz, bara gidip içeceğinizi alır, yiyeceğinizi sipariş eder boş gördüğünüz yere oturursunuz. Kimsenin kendine ait masası olmaz. Rezervasyon yapılmaz. Bu yüzden de herkes herkesle içiçe, dip dibe oturur. Tanışmayan insanlar muhabbet eder birbirleriyle tanışır. Lenin’in dönemindeki manzarayı biraz çizmek için anlatıyorum ki anlaşılsın. Pub en ucuz yeme içme mekanıdır. O dönem her yoksul insan gibi Lenin de pub’larda çok zaman geçiriyor, buralarda ucuza yeme içme, ısınma ihtiyaçlarını karşılıyor, onun da ötesinde insanlarla buluşuyordu.

Haberin Devamı

Lenin, 1902-1903 yılları arasında Clerkenwell’de, King’s Cross istasyonun yakın Holford Square’de haftalığına 1 pound verdiği bir odada, karısıyla kalıyordu. Anlatılanlara göre çay, porridge (yulaf lapası) ve patates yiyerek güç bela hayatta kalmaya çalışan dönemin tipik Rus göçmenlerindenlerdi. Çarlık Rusya’sında kaçan ya da sürülen göçmenler İngilizlerin Rus edebiyatına olan sevgisi ve ilgisinden dolayı hoş karşılanıyorlardı. Bu yüzden pek çok ülkeden kovuldukları halde Britanya’ya gelebiliyorlardı. Yine de yokluk içindelerdi.

Lenin, Londra’da Iskra (Kıvılcım) dergisini de kendi gibi sürgün Ruslarla birlikte burada çıkarmaya devam etti. 37A Clerkenweel Green adresinde yer alan ofisinin yerinde, bugün Birleşik Krallık’taki en büyük Marksist ve Komünist eserler koleksiyonunun yer adığı Marx Memorial Kütüphanesi bulunuyor. O dönem devrimcilerin hayli yoğun yaşadığı Islington semtinin pub’larından olan The Three Johns’ta (pizzası nefistir) 1905’te Bolşevikler ve Menşevikler sert tartışmalara girişmişti. Brüksel’de başlayan ancak Belçika polisi tarafından engellenen 3. Parti Kongresi Londra’ya taşınmış, burada muhtelif mekan ve pub’larda gerçekleşmişti. O sırada gerçekleşen bu olayın devrimin iç dinamikleri açısından önemli bir dönüm noktası olduğunu söyleyenler de vardır. Lenin ve Troçki, yani bolşeviklerin ve menşeviklerin liderleri bu pub’da bir araya gelmişlerdir Lenin’in Londra notlarını derlemiş olan yazar Neil Faulkner’a göre. O bölgede yer alan bir diğer pub olan The Crown Tavern’in de Lenin ve genç Stalin’in tanıştığı yer olduğu iddia edilir. Kimilerine göre bahsedilen artık varolmayan The Crown and Woolpack adlı mekan olduğu söylenir. Benim gidip gördüğüm kadarıyla The Crown Tavern bu şehir efsanesini gayet güzel kabullenmiş, sahiplenmiş.

Haberin Devamı

Ben yine de yolum düştüğünde The Three Johns’u tercih ediyorum. Bir içki alıp oturuyor, pizzamı beklerken mekanın eski ruhunu koruyabilmiş dekorasyonunu inceliyorum. “Şu duvarların dili olsa da konuşsalar” diye düşündüğüm de oluyor tabii...