Geçenlerde okudum büyük şirketler, çalışanlarına pandemi geçse de evden çalışmaya devam demeye hazırlanıyormuş. Bunun anlamı, ofislerin hatırı sayılır derecede azalması demekse eğer, beraber düşünelim başka neler olabilir.
Her sabah işe gidip gelen insan sayısı azalacak. Bunun anlamı, herkesin bir araca ihtiyacı olmayacak. Servisler büyük ölçüde bitecek. Öğle yemeleri ofisteki binada ya da çevredeki restoranlarda yenmeyeceğinden bu amaçla tasarlanmış her iş, mekân, ofis de büyük ölçüde batacak. Ofis temizliği ve güvenlik de yok. Bu kalemler de çıkacak ilk aşamada hayatımızdan diyelim.
Peki ama ofise gittiklerinde bu hizmetleri alan çalışanlar evde bu hizmetlerden mahrum kaldıklarında yeme içme, güvenlik ve temizlik gibi kalemler kimin tarafından karşılanacak ve icra edilecek? Bu hizmetler işveren tarafından sağlanmayacaksa ek ücret olarak çalışanların gelirine eklenecek mi? Ofise giden biri yol parası, yemek parası, çay kahve parası vermiyor. Evde (yol hariç) bunların hepsini kendi karşılamak durumunda. Bu hesaplar yapılmakta mı acaba? Naif olabilirim ama yanıtlanması gereken sorular bunlar.
İşin maaşlara yansıyacak kısmından başka bir diğer konu da ofis deneyimi ve ortak akıl ile çözülen birlikte yapılan işlerin geleceği. Her iş evden yapılamaz. Video call da çözüm değil. Evet, yüz yüze görüşme imkânı olmadığında işe yarıyor ve hayat kurtarıyor ama kim her gün bin tane video call yapmaktan memnun? Bir sürü insan evden çalışmaya bayılıyor ama ofis pek çok meslek için şart. Ayrıca ne iş yaparsanız yapın, ev ile ofis arasına kalın bir çizgi çizmediğinizde ruh sağlığınızı yitirmeniz, sonuç olarak işinizi de hakkıyla yapamayacak olmanız söz konusu.
Pandemi sırasında ev içi şiddet olaylarının arttığı gizli saklı değil, bütün rakamlar internetten ulaşılabilir konumda.
Eski ofislere gitmeyelim, tamam. Ama o zaman yeni ofisler tasarlayın, oralara gidelim. Evden iş yapmanın geleceğin bu şartlarda ideal çözüm olacağına hiç ama hiç inanmıyorum. Ofis deneyiminin değişeceğine inanıyorum. Çalışma süresinin ev ile ofis arasında paylaşılacağını düşünüyorum.
“Evden çalışalım”cılar herhalde herkesin doğru dürüst performans göstereceği bir evinin olduğu ön kabulünden hareket ediyorlar. Türkiye’de kendi odası olan kaç kişi var? O odada çocukları ya da diğer aile bireyleri tarafından rahatsız edilmeden kaç kişi konsantre olup çalışabilir? İşverenlerin evden çalışanlardan beklentisi değişmiyor ki?
İşin sosyal yönü de hiç hesaba katılmıyormuş gibi geliyor bana. İnsanların başka insanlarla tanışma ve iletişime geçme şansını tamamen elinden alacak bir sistem bu.
Ya evler değişecek ya ofisler. Ya da ikisi birden. Bu olmadan “Evden çalışalım, ofise ne gerek var” bomboş bir laftan ve kazanılan haklardan feragat etmekten başka bir şey değil.
2021 MÜZİK İÇİN PARLAK BİR YIL OLABİLİR
2020 yılına ait raporlar yayımlandıkça pandemiyle geçen, evlere kapandığımız ve dünyanın hızlı değişimini çarpıcı bir biçimde gözlemlediğimiz bu unutulmaz yılda müziğin nasıl değiştiği de yavaştan anlaşılıyor.
Biraz rakam vereyim. 2020’de müzik gelirleri yüzde 7 oranında büyüyerek bir önceki yıla göre 1.5 milyar dolar arttı. Toplam gelirler 2020’nin son çeyreğinde 23.1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ekonomilerin küçüldüğü bir dünyada bu artış nasıl gerçekleşti?
Öncelikle insanlar evlerinde oturup ne buldularsa stream ettiler. Müzik, sinema, diziler, belgeseller... Bütün eğlence ekonomisi ev içi eğlenceye kilitlenince elbette gelirler arttı.
Bu tabloya konser ve canı müzik gelirleri dâhil değil. Hepimiz biliyoruz ki ev içi eğlence tavan yaparken konser salonları sinema salonları, tiyatrolar ve benzeri bütün eğlence kalemleri sıfırlandı.
Stream ve albüm satışından kaynaklanan artış 2021’de de devam edecek. Buna yavaş yavaş takvimlerde yerini almaya başlayacak konserler de eklendiğinde hareketli bir yıl bekleniyor. 2020’nin üçüncü çeyreğinde toparlanan ekonominin bu yılda üç ve dördüncü çeyrekte gelirlerini artırması bekleniyor. Bütün otoritelere ve gelen işaretlere göre, 2021 müzik açısından toparlanma yılı olmanın da ötesinde çok parlak bir yıl olacak.
Bütün bunları okurken soru işaretleriyle dolu olduğunuz biliyorum. Stream platformları, plak şirketleri, dağıtıcılar derken müzikten en az parayı bugün müzisyenler kazanıyor. Canlı müzik tam olarak geri dönmediği sürece de müzisyenlerin hak ettikleri gelirlere kavuşmaları bu tabloda çok mümkün değil. Ama işlerin büyümesi herkes için umutları yükseltiyor. Bana sorarsanız, en kötüsü atlatıldı. Müzik ekonomisi yeni yeni alanlarda da gelişerek büyümeye aday.