Bu yıl herkes hayatta kalma mücadelesi verdi. Bence toplumumuzun anlamakta güçlük çektiği şey müzisyenlerin değil, aslında müziğimizin hayatta kalma mücadelesi verdiğiydi. Bu müzik bizim, hepimizin
İşin aslı, marttan bu yana çok zor geçti. Müzisyenlerin en çok zorlandığı, bunaldığı, işsiz kaldığı yıl oldu. 2020’de konserlerden, festivallerden olduk. Bu ortamda bütün dünyada ve Türkiye’de şarkı yazmak, söylemek, kayıt yapmak, evden canlı konserler vermek, online yayınlar düzenlemek, çok sınırlı da olsa sahneye çıkabilmek, kısaca müzik yapmak, var olabilmek cesaret, kuvvet, azim ve mücadele anlamına geldi. Müzisyenler ve müzik emekçileri için konu her zaman olağanüstü fedakârlıklar gerektiren insanüstü bir mücadeleydi zaten bu topraklarda. Ama bu yıl herkes hayatta kalma mücadelesi verdi. Bence toplumumuzun anlamakta güçlük çektiği şey müzisyenlerin değil, aslında müziğimizin hayatta kalma mücadelesi verdiğiydi. Bu müzik bizim, hepimizin!
Yangında en son kurtarılacak, en ufak bir zorlukta ilk feda edilecek, gözden çıkarılacak kesim hep müzisyenler; kültür, sanat ve eğlence sektörü emekçileri değil mi zaten? Müzisyene her fırsatta konser verme, sahneye çıkma denir, ama arka planda herkes işine gücüne bakar. Olan müzik emekçilerine olur.
Amaç moral bozmak değil
Yıllarca bu inişli çıkışlı istikrarsız coğrafyada zaten zor olan müzik, kültür, sanat imkânsızlaştı desem yanlış olmaz herhalde. Tiyatro, sinema gibi temel alanları da katınca hayatta kalma mücadelesinin boyutları daha iyi anlaşılabilir. Amaç moral bozmak değil, aksine müziğin “olsa da olur olmasa da olur” bir şey olmadığını anlatmak. 2021’de enseyi karartmamak lazım. Müzisyenler ve müzik zaten her zaman zorlu olan yolunda ilerlemeye devam edecektir. Darbeler yedikçe güçlenerek...
Türkiye’de müzik sahnesi
Türk sanatçılar giderek daha fazla Almanya’da kendilerine yer buldu. Rap’te öne çıkan Türk ve Alman sanatçılar arasındaki iş birliği popa da yansıdı.
Azerbaycan’dan giderek daha fazla sanatçı Türkiye’de başarılı olmaya başladı. Sura İskenderli, Nahide Babashlı, Şöhret Memmedov gibi isimlerin yeni şarkıları listelerde üst sıralarda yer aldı.
Suriyeliler, Türkiye’nin müzikal geri planını değiştirmeye aday. Bugün Arap coğrafyasından çıkan sanatçıların rap ve pop gibi “urban” türler de dâhil olmak üzere Türkiye’de daha önce hiç olmadıkları kadar popüler olmasının nedeni Türkiye’deki Arapça konuşan nüfustur. Arap coğrafyası çıkışlı müzisyenlerin ileride Türkiye’nin ana akım müziğinde belirleyici unsurlardan biri olacağını düşünebiliriz. Aynı şekilde Türk sanatçılar da Arapça konuşulan toplumlara daha fazla hitap edebilecekler diye düşünüyorum.
Türkçe Rock (2020 itibarıyla) müzelik oldu! Maalesef 1990’larda şahlanan, 2000’lerin ilk yıllarında ana akım müziği değiştiren rock, bugün pek yok. Dünyada da aynı durgunluk yaşandığından çok şaşırtıcı değil. Rock, hikâye üstünlüğünü rap’e kaptırdı. Rock müzik kendine yeni ve ikna edici hikâyeler ve orijinal anlatımlar bulabildiği zaman yeniden coşacaktır. 2025’te bu konuyu tekrar konuşursak göreceğiz ki farklı bir yerde olacağız.
Indie müzik kendini yenilemekten uzaktı. Eğer bunu yapamazsa rock gibi kaybolup gidecek. Indie sahnemiz 2010’lardaki heyecanını kaybediyor gibi. 2020’lerde Türkiye’de elektronik müzikte bir atılım bekliyorum. Indie, elektronik ile taze bir yol bulacak kendine, gelişmelere ve yeni gelen şarkılara bakılırsa…
Türkiye’de hip hop sahnesi yeni nesil R&B müziğiyle ve bu alanda yeni şarkılarla renklendi. Bu heyecan vericiydi. Devamı mutlaka gelecektir.