Dünyanın saykodelik Türk sound’u olarak bildiği, bizim Anadolu pop, Anadolu rock diye adlandırdığımız 60’lardan 80’lere uzanan dönemde ortaya çıkmış özel müzik türü dünyanın dört bir yanında müzisyenlere ilham vermeye devam ediyor.
Bugün bu geleneğin çağdaş temsilciliğini yapan ekiplerden Amsterdam çıkışlı Altın Gün’ün yeni şarkısı “Kısasa Kısas” bu hafta yayınlanırken bu vesileyle bir süre önce gerçekleşen enteresan bir buluşmadan söz etmek istedim.
Altın Gün ekibinden Daniel Smienk, Amerikalı saykodelik soul grubu Black Pumas’dan Adrian Quesada ile, GRGDN tarafından organize edilen bir online buluşma gerçekleştirdi. Sevgili dostumuz gazeteci Emrah Kolukısa bu görüşmenin moderatörlüğünü üstlendi. Benim da katılmak için sözleştiğim ama son dakika gelişen bir aciliyet yüzünden katılmayı maalesef başaramadığım bu görüşme pek çok açıdan ilgi çekici.
Black Pumas, 2020 Grammy Ödülleri’nde en iyi sanatçı dalında adaydı. Aynı yıl Altın Gün de “Gece” adlı albümüyle en iyi World Music Albümü adayları arasında yer aldı. Ancak bu iki ekibin birbirlerinin müziğiyle tanışması daha önceye uzanıyor.
Tutku hatta takıntı
Adrian Quesada, Altın Gün’ün müziğiyle birkaç yıl önce İngiltere’den bir prodüktör arkadaşının yıl sonu listesinde tanışmış. Facebook’a konan bu listeyi sık sık dinlediği günlerde Altın Gün’ün müziğinden büyülenmiş. Saykodelik Türk sound’uyla tanışması ise 2013’te olmuş. Gerçekleştirdiği bir kayıt sırasında Selda Bağcan’ın “Yaylalar”ını kullanmışlar ve yorumlamışlar (Adios- Natalia Clavier ft. The Echocentrics). “O zamandan bu yana büyük hayranıyım bu sound’un” diye anlatıyor Quesada. “Duyar duymaz büyülendim. İnsanlar bu sound’u tarif ederken saykodelik terimini kullanıyor. Bunu anlıyorum ama benim için bu her şeyden önce “iyi sound”. Ben böyle yaklaşıyorum. Bir şekilde beni kendine çekiyor.”
Quesada, Altın Gün’ün müziğini duyunca derhal ilgilenmiş. Barış Manço, Selda Bağcan ve diğer öncülerin de yer aldığı derlemeleri dinlediğini ve çok etkilendiğini anlatıyor.
Altın Gün’ün hikâyesini de tekrar basçı Daniel’ın ağzından hatırlayalım. “Basçımız (Jasper Verhulst) Türk müziğine hayrandı ve her şey böyle başladı. Bunu hep birlikte bir tutku hatta takıntı haline getirdik. Bu müziği icra etmek istiyorduk tek düşündüğümüz buydu. Türk birilerini aramaya başladık. Erdinç (Ecevit Yıldız) ve Merve’yle (Daşdemir) tanışınca doğru insanlar olduğunu anladık. Her şey bu şekilde başladı. Amacımız Erkin Koray, Barış Manço ve diğerlerini canlı çalmaktı. Ardından albüm kaydetmeye ve kendi orijinal müziğimizi yapmaya yöneldik.”
Bir parantez açayım, Altın Gün’ün yeni albümü “Yol” daha fazla elektronik sesler içeren, dans ritimlerine selam çakan grubun kendi müziğini başka bir seviyeye taşıyan bir albüm görünümünde. Bu hafta yayınlanan yeni parça “Kısasa Kısas” reggae beat’leriyle saykodelik gitarları başarıyla bir araya getiriyor.
Altın Gün
Yeni ve taze bir müzik
Black Pumas’ın hikâyesi de bir tutku hikâyesi olması bakımından Altın Gün’ünküne çok benziyor. “2017’de bazı enstrümantal parçalar kaydetmiştim. Benimle birlikte parça yazacak birini arıyordum” diye anlatıyor Quesada, “Grup kurmak gibi bir niyetim yoktu. Bir şekilde Eric ile (Burton) tanıştık ve olaylar gelişti. Yedi-sekiz şarkı yaptık ve ‘bu iyi bir şey oluyor galiba’ dedik kendi kendimize”. Onlar da başta çok beğendikleri soul ve R&B tarzı müzkleri canlı çalmak için bir araya gelmişler. Ardından bu eğlenceli performansların devamı yeni şarkılar şeklinde gelmiş.
Altın Gün’den Daniel, Black Pumas’ı Grammy after party’sinde canlı izlemiş. Performanstan çok etkilendiğini söylüyor. “Black Pumas’ın enerjisi müthiş Bana klasik bir türün irasından çok yeni ve taze bir müzik gibi geldi. Black Pumas’ın klasik bir tarzı başka bir yere taşıdığı kesin.”
Bu arada Adrian Quesada da Altın Gün’ün KEXP performasını izlemiş. “Aklımı başımdan aldı” diye anlatıyor.
Canlı performanslardan bahsetmişken belirtmek lazım Black Pumas’dan Eric sokak müzisyenliğinden geldiğinden live işlere bakışı da biraz farklı. Adrian: “Ona bir gitar ver her yerde çalar, hiçbir şey onu etkilemez” diye anlatıyor. “Bir partide çalmaya hazırlanıyorduk. Baştan konuştuk ‘bak çalıp paramızı alıp gidicez muhtemelen kimse bizle ilgilenmeyecek’ diye durumu anlatmaya çalıştım. Ama Eric masaların üzerinde atladı zıpladı herkesle bir iletişim kurdu. Sanırım başka türlüsü de onun için mümkün değildi.”
Black Pumas’ın kendi adını taşıyan bir albümü bulunuyor. 2019’da yayınlanan bu albüm 2020’de 2021’de toplam dört dalda aday oldu. Altın Gün’le ortak bir projede yer alıp alırlar mı? Her an bu cepheden güzel haberler gelebilir.
Black Pumas