Türkçe rap’in aşk şarkıları ayrı bir kulvar olmaya başladı. Pop şarkılarında hep aynı atarlı lafları dinlemekten sıkılanlar için yepyeni hikâyeler, keşfedilmemiş topraklar...Ezhel ve Murda birlikte şarkı yapmayı çok sevdi. Her hafta ya Ezhel ya Murda ya da ikisi birlikte muhakkak bir şarkı yapıp internete koyuyor. Bu şarkılar çoğu zaman haftanın en çok stream edilen şarkısı oluyor ve gündeme oturuyor. Latin, Karayip esintili, trap soslu romantik şarkıları seviyor her ikisi de.
Ezhel çok farklı yönlere gidebilen çok yönlü bir isim. Şu ara birlikte çalıştığı isimlerden Ufo ile farklı, Murda ile farklı bir tarzı var. Geçmişinde reggae, rock, funk dâhil pek çok türde işler yapmıştı. Çok da şaşırtıcı gelmemeli. “Sonraki Hayatında Gel” romantik bir aşk şarkısı. Türkçe rap’in aşk şarkıları ayrı bir kulvar olmaya başladı. Pop şarkılarında hep aynı atarlı lafları dinlemekten sıkılanlar için yepyeni hikâyeler, keşfedilmemiş topraklar...
Şarkıda Bodrum sahilinde sevişmekten bahsediliyor. Bana çok
İlk kez bir James Bond filminin şarkısını bu kadar genç biri üstlendi. Billie Eilish 2001 doğumlu. Ağabeyi Finneas ile birlikte müzik yapıyor. Finneas sadece Billie Eilish’in müziğinin arkasındaki isim olmakla yetinmeyecek anlaşılan. 22 yaşında ve Billie Eilish’e dünya çapında ün kazandıran “When We Fall All Asleep, Where Do We Go” adlı albümdeki çalışmasıyla beş dalda Grammy adayıydı.
Billie Eilish’in annesi aktris ve senarist, babası aktör. 12 yaşından beri sözler, şarkılar yazıyor. Kardeşiyle birlikte besteliyor. 14 yaşındayken bestelediği “Ocean Eyes” viral olmuştu. Giyim kuşam deseniz benzeri genç starlardan çok farklı. Giyinmiyor, giysilerin arkasına saklanıyor. Bunun nedeni insanların giyim kuşamına değil müziğine odaklanmalarını istemesiymiş. Günümüzde hayli erdemli bir bakış açısı. Bonnaroo, Coachella, Glastonbury gibi büyük festivallerde şimdiden ana sahnede yer aldı, ismi en tepede yazıldı.
Açıkçası, sadece kendi kuşağı değil, genç yetişkin kesim tarafından dinleniyor. Bugün stream rakamları ve
Büyük sanatçıların cover albümlerinin çıkmasına alışığız ama sanırım başkaları tarafından söylenmiş bestelerini kendi sesinden yayınlaması görece yeni bir konseptSezen Aksu “Demo 2” adlı yeni albümünü yayınlamaya dün itibarıyla başladı ama bu süreç henüz bitmedi. Çünkü albümdeki şarkılar, belli bir takvim doğrultusunda tek tek yayınlanacak. Muhtemelen öngörülen sayıda şarkı sunulduktan sonra, albüm artık tamamlanmış formatıyla piyasaya çıkarılacak. Bu sürece şaşırmamalı. Bugünlerde albümler bu şekilde yayınlanıyor.
“Demo 2” adından da anlaşılacağı gibi Sezen Aksu’nun 2018’de yayınlanan “Demo” adlı albümünün devamı niteliğinde.
Geçenlerde kişisel Alexa deneyimimden bahseden bir yazı yazmıştım. “Alexa bir çay koy da içelim”. Çay koymasa da çay saatine uygun müzik çalabiliyor; “En çok satan çay hangisi? Misafirler şimdi yola çıkmış, ne zaman burada olurlar?” gibi sorulara isabetli yanıtlar veriyor. “Bugün hava nasıl? Evde süt bitti, hatırlatır mısın?” gibi talepleri hemen yerine getiriyor vesaire vesaire... Ama artık konu, evlere giderek daha fazla girmeye başlayan akıllı asistan yazılımları ve cihazlarına sorduğunuz detaylı ve tam odaklı sorulara aldığınız doğru yanıtlar değil. Genel sorulara verilen yanıtlar. Hatta belki de sorularla ilgili değil artık konu.
Akıllı asistan pazarı patlama yaşıyor. 2019 itibarıyla 5.6 milyar dolarlık bir büyüklükten söz ediliyor. Ürün ortalama birim fiyatı 34 dolarmış. Şu ara ABD ve İngiltere gibi öncü pazarlarda evlerin yüzde 10-12’sinde bu cihazlardan var. Ama 2023 itibarıyla evlerin yüzde 50’sinde bu akıllı asistanlardan olacağı tahmin ediliyor. (Yani şu anda “Sen neden bahsediyorsun?”
2019 Glastonbury’nin headliner’ı Stormzy’di. Henüz bir albümü olan yeni bir müzisyen için hayli büyük başarı. Zirveye doğru büyük bir sıçrama. İkinci albümü 2019’un son aylarında geldi ve daha ilk albümde bariz olanın altını çizdi. Stormzy Britanya’nın en sevdiği müzisyen. Yediden yetmişe bütün İngiltere Stormzy’ye bayılıyor. Eskiden Ed Sheeran’a bayılırlardı şimdiki favori Stormzy. İkisi arasında ortak bir yön var mı? Yok. Belki ikincisi zamanın ruhunu ve genç nesli daha iyi yansıtıyor. Malum zaman çok hızlı değişiyor ve davranış kalıpları, zevkler artık 5 yıl bile değil iki - üç yılda bir değişmeye başladı. Ama iş bir kuşak meselesi de değil anlaşılan.
“Britanya’da bir sürü yetenekli ve hatırı sayılır üne sahip MC var ama Stormzy, babanızın da adını bildiği tek isim” diye anlatmıştı Alexis Petridis geçenlerde Guardian’da. Gayet de haklı. Her gün ama her gün muhakkak Stormzy gazetelerde, köşelerde, internet basınının muhtelif sayfalarında, sosyal medyada.
2020’ler neler getirecek başlığını görünce derhal okumaya başladım. 2030’a gelindiğinde dünya nasıl bir yer olacak? Hayatımız nasıl değişecek? Gelecek dedin mi hep uçan arabalar, robotlar falan hayal eden basit insanlarız biz, bu okuduklarımsa bayağı heyecanlı.
Mesela yapay zekâ artık iyice hayatımıza girecek. 2020’ler yapay zekânın on yılı olacak. Yapay zekâ iyi ya da kötü yönde hepimizin hayatını değiştirecek. “Deep Learning” denen derin öğrenme durumları giderek “derinleşecek”. Bilgisayarların bizim haliyle anlamlandıramadığımız tonlarca kaba bilgi ve veriyi derin derin tarayıp çözerek bütün bu olan bitenden bir anlam çıkarmaya çalışma çabaları sonuç vermeye başlayacak.
Biz iyi tarafından bakalım, mesela 2020’lerde artık kesin olarak dil sorunu ortadan kalkacak. Birbirinin dilini bilmeyenler -tarzanca ya da vücut dili gibi yolları da akıllarının bir ucunda tutarak- artık birbirleriyle yüzde yüz güvenilir anında çeviri uygulamalarıyla konuşabilecekler. Seyahat edecekler için eşlik robotları
Yeni müzikler ve sanatçılar keşfetmeye meraklıysanız buyrun 2020’de takibe alacağınız pırıl pırıl 7 yeni isimArlo Parks: Alan Ginsberg ve Sylvia Plath, Jim Morrison ve Fela Kuti’den etkilendiğini söyleyen Arlo Parks, Güney Londra’dan çok genç bir müzisyen. Soul eğilimli vokalini yanlış değerlendirmemek lazım. Parks’ın müziği bir tür karanlık yeni pop. Kuşağının hafif karamsar hikayesini şiirsel sözler ve hayli yalın bir soul/pop sound’uyla hayata geçiriyor. 2019’da “Cola” adındaki single’ı dikkat çekti. 2020’de ve sonrasında adını çok duyarız.
Aitch: Manchester’lı genç rapçi Aitch, 2019’un sonunda Zie Zie ile yaptıkları “Buss Down” ile hayli konuşuldu. Kendine has beat’leri ve hayli ilgi çekici flowları var. Brit rap aleminin kalbi Londra’da atıyor. Manchester’dan pek yakında zirvelere koşacak bir isim çıkması açıkçası Londra müzik çevrelerinde de ilgiyle takip edilen bir konu. Aitch’in klipleri, tarzı ve hikayeleri bende sanki
2019’un özetini yazsam mı diye düşündüm. Ne de olsa yılın son yazısı falan. İnsan böyle bir hallere giriyor. Eskiden geçen yılın yaşlı bir dede, yeni yılın da bir bebek olarak görüldüğü karikatürler yapılırdı. Dede gidici, bebek de yeni doğmuş. Aman ne analoji... Daha büyük bir yılbaşı neşesavarı düşünemiyorum. (‘New Year’s Eve turn off’un Türkçesini bulmaya çalıştım sadece.)
Yeni yıl mı, eski yıl mı diye düşünmeye o zaman başlamıştım. Biz neyi kutluyoruz?
Çok sonraları yılbaşı (ya da yıl sonu) yaklaşırken “bu yıl da bir bitemedi”ler gelmeye başladı. Sosyal medya bunlarla doluyordu. Varsa yoksa bu yıl bir bitse de kurtulsak. Yıl bitince neden nasıl kurtulacağız orasını bilmiyoruz. İnsanların hep kötü şeyleri ya da hep iyi şeyleri hatırlaması tercih midir yoksa genetik mirasımızın bir parçası mı?
Kişisel mutluluklar, kamusal kötülüklere
kurban mı ediliyor? Herkes kişisel mutluluğunu gizleyip ha bire söyleniyor mu? Gizlice mutlu olunan, uluorta üzülünen bir ülke mi olduk? Yoksa hep