“Merhaba Gençler” hedefini ıskalamış

24 Şubat 2018

Gene olmamış, bir tribute albüm daha orijinalliği ve başarıyı ıskalamış. Cem Karaca şarkılarını yeni nesillere aktarma gibi güzel bir niyetle çıkılan yolda klişeler duvarına toslanmış.

Cem Karaca’yı genç nesillere tanıtmak güzel bir niyet. Her ne kadar gençler Cem Karaca şarkılarını zaten Cem Karaca’nın sesinden dinliyor ve seviyorsa da, niyet güzel. Müzik dünyası cover’ı orijinalinden daha çok sevilen ve tanınan şarkılarla dolu. Mesela Kurt Cobain’den “The Man Who Sold The World”ü dinleyen biri bu şarkının David Bowie’ye ait olduğunu öğrenince, Bowie’yi araştırmaya başlayıp bir sürü güzel albüme ve bir dönemin müzikal zenginliğine ulaşabilir. Bir Guns N’ Roses hayranı “Knockin’ On Heaven’s Door”un Bob Dylan’a ait olduğunu öğrenince ‘60’ları eşelemeye başlayıp kendini müthiş bir müzikal okyanusta yelkenleri şişmiş bir uskunada bulabilir.
Bu bahsettiğim türde cover’lar, orijinallerini yüceltir. Şarkıyı tanıtır, yazarını bestecisini merak ettirirler. Cover şarkıların önemli misyonu budur. Genç kuşaklara tanıtmak bu şekilde gerçekleşir. Üstadlara, sizden önceki büyük müzisyenlere hizmet böyle olursa anlamlı olur. Bizim covercılığımız ise şarkıların ve bestecisinin şöhretine,

Yazının Devamı

Soy sop sorguladık, ne bulduk?

20 Şubat 2018

Geçen hafta e-devlet sitesinden saatte 200 bin alt-üst soy bilgisi raporu alınmış. Günde bir milyon kişinin girdiği siteye bir anda 4 milyon kişi yüklenmiş. En çok da gece 02.00-04.00 arasında bakılıyormuş soy sopa. Uyku tutmayınca aç soy sop bak.

Acaba bu kadar insan soyuna sopuna bakıp ne gördü? Ne umuyordu, ne buldu? Dolmuşta, bakkalda, otobüste, takside, internette, her yerde bu konuşuluyor. “N’aber, soyağacına baktın mı?”

Yanımdaki telefonda, “Bizim soy sop Burdur çıktı” diyor. Bu önemli bilgiye anlaşılan çok şaşırmış. Gerçekten de dünyayı değiştirecek bir bilgi.

Bir diğerinin soyunda Balkanlar çıkmış. Yanındakine kendisinin de ilk kez duyduğu Balkan kasaba adları sayıyor. Google Earth’ten bakmış. Kesin bilgi.

Bir diğeri Facebook’ta paylaşmış soyunu. İnsan soyunu sopunu neden Facebook’ta paylaşır? Kral mı çıktı soyunda, dük mü, kont mu? Yoksa şehzade misin? (Öyle de olsa neden?)

Ben Türk oğlu Türk’üm diyenlerin soyunda Kürtler, Ermeniler çıkınca tabii en büyük “dram” orada yaşanıyor. Forumlara falan şöyle bir baktım, birisi şöyle yazmış: Ailem Karadenizli, has Türk. Baba tarafım Rizeli ama Türk’e benzemiyorlar. Nasıl bakılıyor bu soyağacına?” Ne diyeyim, Allah başka dert vermesin.

T

Yazının Devamı

İstanbul ve caz üzerine

18 Şubat 2018

İstanbul caz müziğinin önemli şehirlerinden bir tanesi olabilir mi? Bu soruyu yıllar önce Milliyet’te sormuş ve yanıt aramıştık. Aslına bakarsanız bu soruyu caz müziğiyle yakından ilgilenen o dönemki yayın yönetmenimiz Sedat Ergin sormuştu. Ve haklı bir soruydu bu. O yıllarda çok sayıda caz sanatçısı İstanbul’da düzenlenen festivallere geliyordu. Öyle ki aynı gece üç farklı mekanda Marcus Miller, Patricia Barber ve Herbie Hancock konser veriyor ve üç konser de doluyordu. Dünyada pek az şehirde bu derece yoğun bir caz atmosferi vardı.

Caz konserlerinin bir dönem gerek festivallerin çatısı altında gerekse muhtelif konser salonlarının programlarında giderek daha fazla ilgi görmeye başladığı doğru. Asıl mesele İstanbul’un giderek kuraklaşan uluslararası gösteri sahnesinde caz yerini korudu mu? Sanırım bu sorunun yanıtı her şeye rağmen olumlu.

Yeni nesil dinleyicinin caz ve bu müzikten türeyen melez türlere ilgisi hala dikkat çekici. Eskiden beri çok genç, müziğe odaklı, konserine gittiği sanatçıyı tanıyan, bilinçli bir izleyiciden söz ediyoruz. Bu durum umut verici.

Türkiye caz mekanları bakımından çok zengin olmadı; Paris gibi, New York gibi değil asla ama dünyanın önemli caz

Yazının Devamı

Kültürel boykot

17 Şubat 2018

Türkiye’ye gelmemek sanatçılar için bir güvenlik meselesi olmaktan çıkıp, politik ve siyasi bir tavır halini almaya başlamış olabilir.

Şu isim şu yüzden gelmedi, diğeri bundan dolayı programını iptal etti gibi bir liste hazırlayacak durumda değilim. Gelmeyenler bizi sevmediğinden, gelenler de bizi çok sevdiğinden geliyor da denemez. Bir defa bunları baştan söyleyelim rahat rahat konuşalım.

Ama biliyoruz ve haber alıyoruz ki giderek daha fazla yabancı isim siyasi ve etik tavırlar sergileyerek Türkiye’de konser vermeyi reddediyor. DJ, müzik grubu, bale topluluğu, klasik müzik orkestrası... Tarz ve tür fark etmiyor. Belli bir kesimden değil genel olarak eğlence ve sanat dünyasından bahsediyorum. Yani güvenlik endişesi yerini bilinçli bir boykota bırakıyor gibi bir durum var. Bu durum çok telaffuz edilmiyor ama pratikte yaşanıyor.

İki yüzlülük söz konusu

Dünyada kültürel boykot konusunun gündeme geldiği bir yer biliyoruz: İsrail. Diğerinin Türkiye olmaması her açıdan hayrımıza olur.

Uluslararası platformda Roger Waters’ın başını çektiği bir hareket Tel Aviv’e konsere giden grupları eleştiriyor. Gazze’ye abluka kalkmadıkça buraya gitmenin, rejime ve bu uygulamaya destek vermek anlamına

Yazının Devamı

1967 yılında

13 Şubat 2018

Vietnam Savaşı başladı. Ankara’da ilk resmi televizyon yayını yapıldı. İsrail birlikleri Kudüs’e girdi. New York ve San Francisco’da toplanan ABD’li 200 bin öğrenci savaş karşıtı gösteri yaptı. 6. Filo İstanbul Boğazı’na demirledi. Üniversite öğrencileri protesto etti.

Türkiye İşçi Partisi milletvekili Çetin Altan’ın dokunulmazlığı kaldırıldı. Arap İsrail savaşı başladı. İsrail Doğu Kudüs’ü ele geçirdi.

Mudurnu’da 7.3 şiddetinde deprem oldu. 89 kişi öldü. 7 binden fazla ev hasar gördü. İzmir Radyosu yayına başladı. Kayseri’de Kayserispor Sivasspor maçında çıkan olaylarda 43 kişi öldü.

Che Guevara Bolivya’da öldürüldü. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) Venera Uzay Programı çerçevesinde fırlattığı Venera 4, Venüs’ün atmosferine girdi. İlk kez dünya dışındaki bir gezegenin atmosferi incelendi.

Fransa Cumhurbaşkanı Charles De Gaulle İngiltere’nin Ortak Pazar’a girmesini veto etti. Türk donanması Kıbrıs karasularına girdi ve geri döndü. Savaşın eşiğinden dönüldü.

ABD’deki Stanford Üniversitesi bilim insanları DNA sentezlenmesini başardıklarını açıkladı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) kuruldu. İzmir’de Yüksek İslam Enstitüsü’nün temeli atıldı. Süleyman

Yazının Devamı

8 şarkı 8 aşk hikayesi

11 Şubat 2018

Şarkıları biliyor olabilirsiniz, peki ya hikayelerini? Sevgililer Günü’nü bahane edelim, şöyle hızlıca hatırlayalım.

-Cry Me a River” Justin Timberlake

Bu çok ünlü şarkıyı kalbi kırık Justin Timberlake eski aşkı Britney Spears’e yazmıştı. Klibinden anladığımız kadarıyla Spears onu aldatmıştı ya da Timberlake bizi buna inandırmaya çalışıyordu. Bu ikili ilk kez 1993 yılında Mickey Mouse seçmelerinde karşılaştıklarında çocuk yaştaydılar. Daha sonra her ikisi de pop yıldızı oldu. Bugün ilişkilerinden geriye sadece bu şarkı kaldı.

-“Maps” Yeah Yeah Yeahs

Hep erkekler kadınlara aşk şarkısı yazacak değil elbette. Bu şarkıyı Karen O., erkek arkadaşı Liars’tan Angus Andrew için yazmıştı. 2003 tarihli “Fever To Tell” albümünde yer alan şarkı o dönem aşk şarkıları listelerinde en önde geliyor, Karen O. aşk acısı çeken indie’ler arasında Müslüm Gürses muamelesi görüyordu.

-“Henry Lee” (feat. PJ Harvey) Nick Cave

Yazının Devamı

HAFTANIN ALBÜMÜ: “Marble Skies” - Django Django

10 Şubat 2018

Django Django deneysel yanını köreltmeden adeta bir kimyager gibi ritimleri, sesleri, melodileri ve müzikal dönemleri birbirine karıştırıyor. Bunu yaparken hem orijinal olmayı başarıyor, hem de eğlenceli.

2012’de ilk albümünü yayınlayan Django Django’yu ilk dinlediğimde “Bu ritimde insanı çeken bir şey var, çok tanıdık, fazla basit, ama güzel de” hissi yaratmıştı. Bu hissi yaratan şarkıları “Waveforms”du. Ardından “Default” ve “Halde Bop”u dinlemiş ve bu grubu hafızama kazımıştım. Grubu “Django Django” adlı bu ilk albümün 2013’teki turnesinde canlı izleme fırsatı da buldum. Okul arkadaşlarının bir araya gelerek kurduğu bu Londra ekibini müzik yaparken gördüğümde taşlar yerine oturur gibi oldu. Sahnede çok iyiydiler. Ortalıkta dans etmeyen tek canlı yoktu. Elektronik olmayan dans müziğinin ne kadar da güzel olabileceğini biliyorduk ama bunun 2012’de elektronik müziğin zirve yıllarında olması ayrıca heyecan vericiydi.

2015 tarihli “Born Under Saturn”de iş biraz daha sofistike bir hal aldı. Nefis dans şarkıları ve rock’ın birlikteliği boyut kazandı. İlk albümde yer alan tekerleme gibi sözler yerini adamakıllı vokal melodilerine bıraktı. Saykodelik etkileri devam ederken besteler daha

Yazının Devamı

Türkiye’de milyoner olmak

6 Şubat 2018

BDDK açıklamış. Türkiye’de milyoner sayısı 2016’dan bu yana 18 bin 105 kişi artarak 126 bin 969’a ulaşmış.

Feribot orta boy (2 metre civarı) bir lodos dalgasını yardı. Yanımdaki teyzenin salavat getirme sesiyle koltuğumda şöyle bir doğruldum. Etrafıma baktım. Aramızda acaba milyoner var mı?

Ben burada hiçbir sayfayı açmayan İDO internetiyle mücadele edip, emsallerinden iki kat pahalı olmasına rağmen onlardan en az dört kat kötü kahvemi yudumlarken acaba aramızda sinsice dolaşan, yaşam kalitesi bizden çok üstlerde milyonerler olabilir miydi? Türkiye’nin milyonerleri acaba neler yapıyordu şimdi milyonlarıyla?

Hayaller kurmaya başladım. Bir milyon liram olsa ne yaparım? Vay be! Bir milyon lira. Bir dakika, bir milyon lira mı, dolar mı? Dolardır o dolar. Tekrar tekrar okudum müjdeli haberi. TL imiş.

Tamam dedim, hadi hayal kurayım. Bir tane cip alayım, ailece binelim diye geçirdim içimden. Bir de ev alırım dedim her Türk gibi. Ama öyle Şattülarap’ta olmasın. Şehrin merkezinde olsun. “20 yıl sonra çok değerli olacak” falan da istemem. Yatırımlık değil “oturumluk” isterim. Nasılsa milyonerim ben. Şeytan dürttü, hayalimin fizibilitesini yapayım dedim. Bakalım bizim standart Türk hayali kaç

Yazının Devamı