Kültürel boykot
Türkiye’ye gelmemek sanatçılar için bir güvenlik meselesi olmaktan çıkıp, politik ve siyasi bir tavır halini almaya başlamış olabilir.
Şu isim şu yüzden gelmedi, diğeri bundan dolayı programını iptal etti gibi bir liste hazırlayacak durumda değilim. Gelmeyenler bizi sevmediğinden, gelenler de bizi çok sevdiğinden geliyor da denemez. Bir defa bunları baştan söyleyelim rahat rahat konuşalım.
Ama biliyoruz ve haber alıyoruz ki giderek daha fazla yabancı isim siyasi ve etik tavırlar sergileyerek Türkiye’de konser vermeyi reddediyor. DJ, müzik grubu, bale topluluğu, klasik müzik orkestrası... Tarz ve tür fark etmiyor. Belli bir kesimden değil genel olarak eğlence ve sanat dünyasından bahsediyorum. Yani güvenlik endişesi yerini bilinçli bir boykota bırakıyor gibi bir durum var. Bu durum çok telaffuz edilmiyor ama pratikte yaşanıyor.
İki yüzlülük söz konusu
Dünyada kültürel boykot konusunun gündeme geldiği bir yer biliyoruz: İsrail. Diğerinin Türkiye olmaması her açıdan hayrımıza olur.
Uluslararası platformda Roger Waters’ın başını çektiği bir hareket Tel Aviv’e konsere giden grupları eleştiriyor. Gazze’ye abluka kalkmadıkça buraya gitmenin, rejime ve bu uygulamaya destek vermek anlamına geldiğini belirtiyor. Son dönem en büyük tartışma bu şehirde konser veren Radiohead ile onları protesto eden Roger Waters arasında yaşanmıştı. Kim İsrail’e konsere gitse tartışma yeniden alevleniyor .
Türkiye’de İsrail’dekine benzer bir durum yok. Ama yine de uluslararası müzik ve eğlence dünyasında sanatçılar arasında bu şekilde bir kültürel boykotla anılıyor olması çok endişe verici ve üzücü. Türkiye’de eleştirilecek bir şey yok demiyorum elbette. Ama boykotun en başta sanatseverler, Türk insanına haksızlık olduğunu düşünüyorum.
Öte yandan meselede bir ikiyüzlülük de söz konusu. Mesela buraya totaliter eğilimler var, hukuk askıya alındı; insan hakları, basın ve haberleşme özgürlüğü tehlikede, sansür var diyerek gelmeyen bir sanatçı, hiç sorgulamadan Rusya’ya konsere gidebiliyor. Peki orada her şey yolunda mı? Rusya demokrasi ve insan hakları beşiği mi? Rusya’da gazeteciler hapse atılmıyor mu?
Ya da dünya tarihinin gördüğü en kötü siyasetçilerden biri olan Trump’ın yönetiminde her şey harika da mı ABD’ye güle oynaya konsere gidiliyor?
Bana kalırsa kültürel boykot bugün bu siyasi iklimde uygulanabilir ve desteklenebilir bir şey değil. Çünkü boykota girişirseniz evinizde bile konser veremez hale gelebilirsiniz. Kültür evrenseldir, boykotsa yanlış.
Masa üstünden notlar
“Slow Fade” DanIel Avery (Phantasy Sound)
İngiliz DJ ve prodüktör Daniel Avery’nın “Drone Logic” adlı 2013 tarihli ilk çalışması agresif renkler içeren, deneysel bir kulüp müziği görünümündeydi. Aynı zamanda retro elektronik sound’lara da bir selam çakıyordu. Mesela “Free Floating” tam olarak erken dönem elektronik kulüp müziği dönemini hatırlatan bir parçaydı.
Avery müziğini kulüp odaklı olarak konumlandırsa da insanları eğlendirmekten fazlasını hedeflediğini, kullandığı beat’lerden ve tercih ettiği sound’dan anlayabiliriz.
Müzikal açıdan geldiği noktayı ise yeni EP “Slow Fade”de değerlendirme şansına sahibiz. Dört şarkılık bu mini albümde Avery ambient sularına giriyor. Agresif kulüp müzğinin yerine sizi chill out çadırında ağırlıyor. “After Dark”, “Slow Fade”, 8 dakikalık “Radius” ve “Fever Dream” distopik bir hikayenin bölümleri gibi. Duyguların fazlasıyla hakim olduğu bir post-apokaliptik ortamdan manzaralar yansıtıyor albüm. Elektronik müzikle ilgili birinin kayıtsız kalması mümkün değil.
2018 Brit ödüllerinde eleştirmenlerin seçimi kategorisinin kazananı Jorja Smith oldu. Bu ödülü daha önce Adele ve Sam Smith de kazanmıştı. 1997 doğumlu bu genç soul şarkıcısının Drake’in 2017 albümünde yer alması elbette belli çevrelerin dikkatini çekmesini sağladı ama henüz dünyaca üne kavuşmuş değil. Bir iki single, bir EP’ye imza atmış durumda. Bir uzunçalar albümü olmamasına rağmen bu yıl turne tarihleri açıkladı. Yeni nesil starlar, soul ve blues kökenli, güçlü bir vokal ve yorum yeteneği olan isimlerden çıkıyor. Hip hop, soul ve caz arasındaki alanda kendi yolunu arayan Jorja Smith’i radara almakta ve takip etmekte fayda var.