BBC Dünya Servisi’nden Yolande Valery ile yapılan röportajda söyledikleri aslında dünya medyasının içinde boğuştuğu büyük sorun...
“Paylaşımlarınızda sağduyulu davranın, şüpheye düşerseniz danışın” diyen Valery, şunları vurguluyor:
- Bağımsız olmak bir gazeteci için temel ilkelerden biridir. Seslendiğiniz kitlenin, yazdıklarınıza ya da söylediklerinize kuşkuyla yaklaşmamasını sağlayacak şekilde haber yapmalısınız.
Size güvenilmesini istiyorsanız bağımsız olmanız çok büyük önem taşır.
Bizdeki gazeteciler, bağımsızlık denildiğinde, istediğini yazan, çizen ve aklına estiğini söyleyen olarak anlıyor...
Ve asıl sorun da burada başlıyor...
***
Valery bu konuya açıklık getirerek diyor ki:
- Bağımsız olmak, kişinin kafa yapısındadır; inatla direnmek anlamına gelmez. Bağımsız olduğunuzu gösterebilmek, diğer herkesin niyetinden şüphe duymanızı gerektirmez.
Ve şu uyarıda bulunuyor:
- Bağımsız olduğunuzu göstermek, en az bağımsız olmak kadar önemlidir.
***
“Bir gazeteci olduğunuz için bağımsız olduğunuzdan hiç kimsenin kuşku duymayacağını düşünebilirsiniz” diyen Valery, gazetecilerin nasıl düşündüğü konusunda şunları söylüyor:
- Elbette BBC için çalışan kişiler bağımsızdır, hatta tüm gazeteciler gibi bazen inatla direnirler.
Ancak eski bir özdeyişi anımsatalım: “Kendimizi niyetlerimize, başkalarını ise yaptıklarına bakarak yargılarız.”
***
Bağımsız düşünebilmeye inanmanın yeterli olmadığını belirten Valery, sözlerini şöyle sürdürüyor:
- Haberlerde adı geçen birisiyle olan ilişkiniz konusunda kuşkularınız varsa kendinize şu soruyu sorun: “Bu durum başka birisince nasıl algılanır?” ya da “İzleyicilerden biri, haberi bu şekilde yaptığımı bilse, bağımsız davrandığımı düşünür mü?”
***
“Kendinizi sorgulayın: Sizin üzerinizde oluşabilecek etkilerle aranıza gerçekten de yeterli bir mesafe koyabiliyor musunuz?” diyen Valery belki de dünyadaki tüm gazetecilere şunu soruyor:
- Eğer iş dünyası alanında çalışan bir gazeteciyseniz ve markalar ile ürünler hakkında haberler yapıyorsanız, bir ürünün reklamını değil, haberini yaptığınızı kesin şekilde ortaya koyuyor musunuz?
***
Şimdi herkes önce kendini hesaba çekmeli...
Ve şapkayı önüne koyup düşünmeli...
Başkalarının niyetlerini yargılayanlar, kendilerine sıra geldiğinde ise yaptıklarını dahi düşünmekten aciz...
Şüpheler üzerine herkesi belgesiz, bilgisiz karalayan, sekiz sütuna manşet atan, yalanlamayı da iç sayfalarda kısa bir açıklama, düzeltme vererek idare eden medyanın bugünlere gelişi öyle tesadüfi olmamıştır...