Şam’da Emevi Camii’nden çıkan bir gruba yaşadığı çağda pek anlaşılmayan ama İslam dininin büyük âlimlerinden Muhyiddin Arabi bağrırak diyor ki:
“Sizin taptığınız, ayaklarımın altındadır!”
Evet, vardığımız yer burası; güç ve para!
Son adres olmuş adeta...
Her devrin adamı olmakla her devirde adam olmayı karıştıranlar sadece bir devirde adam olmayı kovalıyor...
Taptıkları tek şey güç ve paraya giden her yolda adres kim ise orada ikamet etmeyi adam olmaktan sayanlara yine birilerinin bağırması gerekiyor...
İşte Ortadoğu ve İslam coğrafyasının vardığı son durak, bu yüzden iki yakasını bir araya getiremiyor!
***
Öyle bir yerdeyiz ki...
Bir yanımız kızıl ateş.
Yanıyor yeşil gözlü çocuklar.
Denizlerde son kez ıslanıyor anneler, babalar.
Ve hep birlikte acılara tutunarak boğuluyorlar.
Ölüyorlar sessizce yanı başımızdaki sularda.
Ne yaman çelişkidir bu modern çağda!
Ve bu ne utanmazlık...
***
Öyle bir yerdeyiz ki...
Anneler Günü’ydü iki gün önce, 24 anne Marmaris’te freni patlayan midibüs kazasında ölüyor.
Freni patlayan midibüsü yapan firmaya kimsenin bir şey demek aklına gelmiyor...
Akıl yoksunu bir kamyon şoförü Denizli’de Başsavcı ve şoförünü adeta katlediyor ve trafik kazasından sayılıyor!
***
Öyle bir yerdeyiz ki...
Halep ve Şam yıkılıyor bombalarla.
Kurşunların açtığı delikler duvarlarda sanki bir katliam tablosu...
Boğaz’daki yatlarda patlatı-lıyor şampanyalar.
Ve hiç bilmediğimiz şarkılar çalınıyor.
Kedi dostluklarına dönüşmüş yuvarlak dünya üzerinde yaşayanların dostluğu.
Yenik düşen nice yiğit öfkesini alıp da gitmiş uzaklara.
“Adamın adam sevmesi, geçti gayri zaman oldu” türküsü düşüyor aklımıza...
***
Sevin diye haykırıyoruz otuz yıl boyunca...
Kedi sevin,
Köpek sevin,
Deniz sevin,
Ağaç sevin dedikçe, birileri bize inat;
Ev, araba, yat ve kat sevdi...
Beton gökdelenleri daha çok sevdi.
Ve taş, çakıl, kum sevdi,
Duvara astıkları savaşların boyalı tablolarını daha çok sevdi!
***
Kaplumbağa, akrep ve yılana kadar sevdik.
Çocukları, anneleri ve babaları sevemedik.
Bir geceye tutsak olmuş kadınları daha çok sevdik.
Ve parasında sıfırı çok olanlar düzene hükmetti yıllarca.
Güce tapanların yaşadığı bir coğrafyadır ikiyüzlü dünya.
Evet, öyle bir yerdeyiz ki kimse ayağının altına bakmıyor dahi...