Mehmet Soysal

Mehmet Soysal

mehmet.soysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yedi ay önce, ABD’nin etkili gazetelerinden The New York Times’ın Pulitzer ödüllü yazarı Thomas L. Friedman, “Erdoğan’ın Türkiye’de demokrasiyi yok etmesine göz yumduk” diye yazmıştı...
15 Temmuz kanlı darbe girişiminden sonra demokrasiyi askıya almaya çalışanlar, halkına kurşun sıkanlar ve kendi ülkesinde çiftlik tahsis ettikleri örgüt için bir şey yazmadı!
Türkiye’deki darbecilere karşı “nedensizce” ilgisiz kalışını anlamakta hiç zorlanmıyoruz...
Yüzeysel gerçeklere bakan, kendilerince istedikleri demokrasiyi her yere götürmekte kararlı olanların ikiyüzlü duruşlarına da artık hiç şaşırmıyoruz...
***
Friedman, yazısında Irak ve Suriye’ye istikrar getirmek için IŞİD’in ezilmesi gerektiğini, ancak bunun Şiiler ve Sünnilerin iktidarı paylaşmaya yanaşmadığı sürece imkânsız olduğunu belirterek, haritaların yeniden çizilmesi gerektiğini vurguluyordu.. .
Ortadoğu’da ekonomik yaptırımlarla iktidarları değiştirmenin mümkün olabileceğini savunan Friedman, yeni iktidarların ise ancak yerel güçlerin etkinliği oranında iktidar pastasını eşit bölüştürmekten geçtiğini belirtiyordu...
Kısaca bölüp, parçalayıp, yönetmekten yanaydı!
Bin yıllık oyunun farklı bir yüzü...
***
ABD, Türkiye’nin Musul operasyonuna katılmasını istemiyor.
Ve YPG’ye silah yardımını sürdürüyor.
Türkiye’nin ise, Barzani üzerinden yeni bir çözüm sürecinin yol haritasını çizmeye çalıştığına dair haberler yayımlanıyor.
Rusya, Türkiye’nin Suriye’de El Bab’a uzanmasından rahatsız olduğunu Ankara’ya iletiyor.
Kördüğüm ve çelişkilerin bataklığına dönüşen Ortadoğu’da kazan kaynıyor...
Basra Körfezi’nden Akdeniz’e bir Kürt koridoru açıp, Kürdistan’ı ikinci bir İsrail olarak planlayan Amerika, bu amaçla bölgede haritaları, rejimleri, iktidarları ve aktörleri değiştirmeyi öngörüyordu.
“İhtiyaçlar değişince, ittifaklar da değişir” gibi diplomatik bir kuralı hayata geçireceğine fazla inanan Amerika, “İttifak, karşı ittifakı doğurur” gerçeğini unutuveriyordu!
Ortadoğu’nun diplomatik kuralların çok uzağında gezindiğini unutan Amerika, kendini büyük bir ateş çemberinin içinde bulacağına ihtimal vermiyor!
Türkiye ise ısrarla bölgenin huzuruyla daha çok ilgili...