İşsizlik; meşguliyetsizliktir, büyük bir dramdır..
Toplumları bunalıma sürükler.. Ve ülkelerin kırılma noktasıdır..
İş varsa; eş, çocuk yani, aile var demektir.. İşsizlerin sayısının artışı toplumların iyiye doğru gidişinin bir işareti değildir..
Ve daha önemlisi, her suç örgütünün beslendiği kaynaktır..
Terörün bataklığıdır adeta..
***
İşsizlik ise insanın çölüdür..
Ve iradesinin, saygınlığının, umutlarının, hayallerinin dahi tükendiği bu çöl yolculuğunda; gelecek belirsiz günlere gebedir..
Cumhurbaşkanı Erdoğan Anneler Günü’nde işverenlere ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na bir kez daha seslenerek şunları söyledi;
- Bugün burada Türkiye’nin en büyük işveren kuruluşu yok. Buradaki her üye, bir kişiyi işe alsa 1.5 milyon işsize iş demektir.
Ne kaybederler ya? Bir kişi işe alsa batar mı? Tam aksine, bereketlenir orası. Ama maalesef öldüğümüzde, bu paralar bizimle birlikte gelmeyecek. Bunlar burada kalacak. İşsiz insanımızı iş sahibi yapalım. Onlar da buna hep fedakârlıkla bakacaktır.
***
1930-1932 yıllarında ABD’de ekonomik buhran yıllarında intihar oranlarında büyük artışların yaşandığına dikkat çeken araştırmacılar, eve ekmeksiz dönmenin korku ve kin duygusunu büyük ölçüde körüklediğini ifade ediyor..
Yoksunluklar, yoksulluğa sürüklüyor.
Düzensiz yaşanılan hayatın içerisinde ayakta durmaya çalışanlar tehlikeli bir sokağa girmiş oluyor.. Arka sokaklarda biriken öfkeli kalabalıkların toplumsal maliyeti ise ağır oluyor..
Eğitimsiz işsizliğin tehlikelerini daha üzerinden atamayan bu ülke, şimdi eğitimli işsizler korosuyla yüzleşeceği günleri bekliyor..
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anneler Günü’nde yaptığı bu tarihi çağrıya önem verilmeli.. Anneler sevindirilmeli.. Para kazanmanın noktası yok,
sürekli virgül atarak yaşanılıyor..
Lakin, kaybedenlerin kazananlardan çok olması, bir ülkenin kırılmamış fay hattı demektir..
Unutmayalım ki; işi olanın derdi gelecek, işi olmayanın tek derdi ise kazananlarla hesaplaşma sürecine girmek olacaktır..
Suç ve terör örgütleri ise bu duygulardan yola çıkarak beslenmektedir!