Mehmet Soysal

Mehmet Soysal

mehmet.soysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Macaristan’ın başkenti Budapeşte’deydik.
Tuna’nın iki yakasına kurulmuş Buda ve Peşte şehirlerinin birleşmesiyle bugünkü haline gelmiş.
Buda, baş demek. Peşte ise vücut.
Tuna Nehri üzerindeki köprüleri ise bir gerdanlığa benzeten gezginlerin diliyle romantizmin ve sükutun önemli bir adresi...
Eski bir şehrin eskimiş kaldırımlarında dolaşırken ömrümüzün içinden bir tren gibi geçip giden, yaşadığımız ama unuttuğumuz günleri yeniden hatırladık.
Bir kez daha anladık ki hayat kimine göre uzun bir yolculuk, kimilerine göre de belirsizliğe doğru kürek çekilen bir deniz.
***
İçinden nehirlerin geçtiği, üzerine köprülerin kurulduğu şehirlerde yaşamak güzeldir.
Sayısını bilemediğim kadar Budapeşte’ye her geldiğimde artık bizlerin yaşamadığına kanaat getiriyoruz.
Tuna Nehri’nin kenarında tahta bir bankın üzerinde oturup da şehrin sessizliğini bir türkü dinler gibi dinlemek ise ayrı bir hüzün veriyor insana.
Bir şeyleri kazanmışız ama neleri de kaybettiğimizi de Prag, Budapeşte gibi şehirleri görünce farkına varıyoruz.
Gökyüzüne meydan okurcasına dikilmiş gökdelenlerin arasında sıkışıp kalmış bizler daracık cadde ve sokaklardan bağıra çağıra bir yerden bir yere gitmeye çalışıyoruz.
***
İstanbul’un gürültüsü, velvelesi artık global bir mesele haline geldi.
Çünkü insanların haletiruhiyesi her geçen gün biraz daha bozuluyor. Ve gittikçe psikolojisi bozulan kalabalıklar hastanelerde film ve tahlil koşuşturmasıyla derdine çare arıyor.
Evet, gün gelecek hemen herkesin bu kenti terk edeceğine inanıyoruz. Yaşlanan, emekli olanlar yerlerini gençlere bırakıp da gidecek.
Sürekli bir yerlere yetişmeye çalışıyoruz.
***
İnsanlar da şehirlere benzer.
Bir tarafı ışıklardan geçilmezken, diğer bir yanı karanlıktır.
Birilerine uzak, birilerine yakındır.
Bir tarafı hoyratça kullanılmış, diğer bir tarafı ise korumaya alınmıştır.
Sonuçta, insanlar kendilerine benzetir üzerinde yaşadığı kentleri. Başkalarına kızmanın bir anlamı yok, herkes yaşadığı şehrin bozulmasına kendi katkısının ne olduğunu araştırıp bulacak.
Ve herkes kendisini hesaba çekecek...