Dünyada yayıncılık ilkeleri de her geçen gün güncelleniyor...
Dünyanın en saygın medya kuruluşları, çalışan profesyonellerinin sosyal medyada çok zaman geçirmelerinden bir hayli şikâyetçi.
Ve geçirilen bu zamandan kurumsal olarak kazanılan bir katma değer hiç yok...
***
Ülkemizdeki geleneksel medyanın durumu da dünyadakinden pek farklı değil...
Profesyonel gazeteciler kurumlarının yayın organlarına çalışması gerekirken, hemen hepsi ellerindeki telefon, tablet ve bilgisayarlar vasıtasıyla sosyal medyadaki kişisel hesaplarından bir şeyler yazma, gönderme gayretinde...
Mesai saatleri içerisinde dijital dünyada geçirdikleri süre ise belli değil.
Kurumlara olan aidiyet duyguları da gittikçe zayıflıyor...
***
BBC’nin, güncellediği, yayın ilkeleriyle ilgili bir röportajdan söz etmek istiyorum...
Birinci kuralı; çalışan gazetecilerin sosyal medya hesaplarını kullanırken tarafsızlık ilkesini gözetmesi gerekir.
“Yayında söylemeyeceğiniz hiçbir şeyi kişisel hesabınızda da paylaşmayın” diyen BBC Dünya Servisi ve Sosyal Medya Editör Yardımcısı Yolande Valery, şunları belirtiyor:
- BBC’de çalıştığınızı söylemenizde sorun yoktur; ancak “Buradaki görüşler şahsidir, BBC’yi bağlamaz” gibi bir ifade kullanmak yararlı olur.
Hesap isminizde BBC’yi kullanmanız için sosyal medya yetkilisinin onayı gerekir.
Ayrıca başkalarının güvenliğini riske atabilecek özel bilgileri paylaşmamak önemlidir.
***
Kısacası, geleneksel medya kişisel ofislere dönüşüyor...
Hemen herkes sabahtan akşama kadar kendini bir yerlere taşımaya çalışıyor.
Twitter gazeteciliği yaygınlaşıyor...
Sosyal medyada kurumsal olarak değil de kişisel olarak var olmanın savaşını veriyor.
Dev yatırımların adresi olan geleneksel medya sektörü bir araya gelerek çözüm odaklı yeni yol haritalarını çizmek zorunda...
İlkesizliğin ilke haline gelmeye başladığı bu tünelden çıkamazsa büyük tehlikelerle karşı karşıya kalacaktır...