Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte yaptığımız Özbekistan ve Güney Kore seyahatlerine ilişkin notlara devam ediyoruz.
Özbekistan’ın başkenti Taşkent’e farklı zamanlarda geldiğimizde çehresinin de sürekli değiştiğine şahit olduk...
1989’da ve 1993’te merhum Özal ile ve daha sonraki yıllarda da gelip gördüğümüz o günlerin Taşkent’i ile bugünkü arasında dağlar kadar fark var...
Orta Asya ülkelerinin gelişmesine seviniyoruz...
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Enerji Bakanı Berat Albayrak ile yaklaşık yedi bakan ve Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar’la birlikte Taşkent’ten Buhara’ya geçiyoruz.
Harzemşahlar dönemi aklımıza düşüyor...
Ucu bucağı olmayan Buhara ovalarına baktığımızda Moğol ordusuna karşı olağanüstü bir direniş gösteren Harzemşahlar Devleti’nin Padişahı Celaleddin Harzemşah’ın, başkomutanlarından Temür Melik ile olan yoldaşlığını yani kardeşliğini bir daha hatırladım...
Yavuz Bahadıroğlu’nun Buhara Yanıyor ve Elveda Buhara romanlarını okuduğunuzda ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız...
***
Son nefesine kadar yanında kılıç sallayan ve uğruna ölen bir dostluk ve aidiyet duygusunun zirvelerde dolaştığı günlerden bugünlere gelip baktığımızda her şeyin ne kadar da pamuk ipliğine bağlanmış olduğunu görüyor ve anlıyoruz...
Siyasetteki kardeşlik hukukunu çizip bir tarafa atanların iktidar uğruna nasıl da birden Gül olduğunu unutup dikeniyle davrandığını gördükçe daha iyi anlıyoruz...
Derdi dünya olanların savaşı dünyada olduğu için hepsi ölüp gittiklerinde unutuluyor...
Oysa bin yıl önce Allah, vatan ve millet, bayrak ve kardeşlik için yaşayanların kim olduğunu biliyoruz ve hâlâ hatırlıyoruz...
***
Ve Buhara...
Şahı Nakşibendi Hazretleri’nin huzurundayız.
Allah sevgisini kalplere nakşettiği için Nakşibend denilmiş...
Kolay mı, dünya sevgisini ve hırsını insanın nefsinden silip atabilmek...
Dünyayı yöneten küresel güçler savaşarak toprağı kanla sularken, insanın pazarlanan bir varlık olmaktan çıkarılmaması hâlâ dünyaya tapanlar yüzündendir...
Aşk pazarını bulmak kolay mı...
İşte, Şahı Nakşibendi Hazretleri bu aşk pazarını kuranlardan biri...
***
Ucu bucağı olmayan Buhara’da ilim ve irfan denizinde binlerce talebe yetiştirmiş ve dünyanın dört bir yanına göndermiş...
O günden beri sultanlar bile karşısında edeple durmuş ve durmaya da devam ediyor...