Arjantin’in başkenti Buenos Aires’teydik geçen hafta...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın G-20 Liderler Zirvesi için gitmiştik.
Dikkatlerimizi çeken birkaç noktayı aktarmak istiyoruz.
Yorgun bir şehirdi...
Binaları eski, altyapısı oldukça geri kalmış bir kent olmasına rağmen oldukça temizdi.
İmar planları sanki New York şehrinin kopyası gibiydi.
Ülkemizin 80 öncesi yıllarını yaşıyordu sanki.
Küresel markalar piyasalarına girmiş ama zarar edip çıkmış.
Harrods açtığı dev alışveriş merkezini kapatmış.
Ekonomik krizin belirtileri hemen her yerde kendini belli ediyordu.
Kendi üretimleriyle ve markalarıyla ayakta kalmaya çalışıyorlar.
Ve bu tablonun daha kötüsünü Paraguay ve Venezuela’da gördük.
Kısacası, halk oldukça fakir ve sefalet içinde yaşıyor.
***
G-20 Zirvesi’nden dolayı Arjantin’de halka ya “Sokağa çıkmayın” denilmiş ya da birkaç günlüğüne olsa da şehir dışına çıkmaları önerilmiş.
Liderlerin kaldığı oteller bölgesindeki cadde ve sokaklar bariyerlerle kapatılmış...
Ülkenin hemen her kentinden asker ve polisler başkente getirilerek güvenlik sağlanmaya çalışılmış.
Beş dakika uzaklıktaki otelimize gidebilmek için 50 dakika dolaştığımız günler oldu.
Ve tüm güvenlik tedbirlerine rağmen binlerce gösterici toplanmış, küresel sömürgeciliğe karşı tepki yürüyüşü yapmaktaydı...
Kalabalıkların artık her tür aykırı duruşlarda olağanüstü bir organizasyonla buluşup sokaklara çıktığı bir dünyada yaşıyoruz.
***
Biz Arjantin’deyken, Paris’te Sarı Yelekliler’in protestoları başlamıştı.
Zamlara karşı tepki diye başlayan aykırı duruşlar büyüdü ve Paris’in meşhur Şanzelize Caddesi’ndeki ünlü lüks markaların mağazalarını yağmalamaya dönüştü.
Haksızlığa karşı başlayan tepki ve kentin merkezi adreslerinde buluşan öfkeli kalabalıklara müdahale etmekte polis zorlanıyordu.
Fransız lider Macron ise öfkeli kalabalıkları yatıştırmak için ulusa sesleniş konuşmasında sadece zenginlerin başkanı olmadığını söylemiş olsa da Elysée Sarayı’nın “altın odasından” bu sözleri söylemesi ironik bulundu.
Evet, bu aykırı duruşların altında Soros dâhil birçok hesabı kitabı olan örgütler, devletler olabilir.
Ve o işte öyle günlerde herkes cebinde sakladığı küçük hesap defterini açıyor ve biriktirdiği nefretin intikamını sokaklarda alıyor...
***
Gezi Parkı olaylarında da Soros dâhil hemen herkes vardı, o ağaçların altındaki pis oyunlarda.
Cumhurbaşkanı Erdoğan işte o dönemlerde Avrupa ülkeleri liderlerine ve beşten büyük olan dünyaya seslenmiş, “Bu ateş bir gün sizleri de yakar” diyerek uyarmıştı.
İşte bu gün, Paris’ten başlayan, Belçika, İtalya, Hollanda’ya kadar sıçrayan bu aykırı duruş oyunlarına müdahale etmekte zorlanıyorlar...
Artık, dünya daha adil bir paylaşım içine girmeli ve trilyonlarca doları ve kaynağı bombalara, silahlara yatıracağına insanı doyuracak ve mutlu edecek, savaşları sona erdirecek stratejileri hayata geçirmeli...