Geleneksel medya neden krizlerden kurtulamıyor?
35 yıllık meslek hayatımızdaki gözlemlerimizi birkaç kelimeyle özetlemeye çalışırsak; idealizmden dörtnala kaçar gibi okuyucusundan kaçan medya, siyaset ve siyasetçiler, global şirketler, küresel istihbarat kuruluşları, lobiler, FETÖ gibi uydurukçu para ve güç tarikatlarına yakasını kaptırdığı günden beri bataklığa dönüştü...
Ve bataklıktan kaptığı hastalıklarını tedavi edemedi.
Neyin doğru oluşuyla değil, kimlerin doğrusuyla daha çok ilgilendiği günden beri halkını unuttu...
Acılarını, çilesini, yokluğunu, varlığını, inancını ve değerlerini...
Ve daha da ötesi, ülkesini, bayrağını...
***
Çifte standart duygusunun zirvelerinde dolaştı.
İzm’lerin kaleleri haline getirildi...
Methiye ile muhalefet arasında bir yere sıkıştırdı kendini...
İdealleri, kaygıları, sancıları, fikri ve davası olanların buluştuğu gazetecilik, yerini propagandaya, kavgaya bıraktı.
Ve saldırmayı, hakareti putlaştırdı...
FETÖ gibi birçok örgüt din pazarlayarak kendileri çalıp kendileri söyledi ve her geçen gün de kendilerini kutsallaştırdı...
Ve kendilerini kahramanlaştırdı...
***
Eskiden siyaset üstü duruş sergileyen yazarlar, şairler ve gazeteciler vardı...
Bize göre medya siyaseti dizayn etmeye başladığı günden beri eski alışkanlığını sürdürüyor.
Bu değişim ve dönüşümlerin sonrası yazısına veya özlük haklarına sahip çıktığı kadar kurumuna sahip çıkmakta zorlandı.
Aidiyet duygusu ise tamamen duygusal hale geldi.
Karşılıklı vefasızlıklar sektörü büyük bir çıkmaza soktu...
***
Okuyucusunu, seyircisini bilgilendirmek yerine, kendi içerisindeki yönetimlerden intikam almak uğruna sabahtan akşama kadar sahte adreslerle sosyal medyaya yalan dolan haberleri gönderdi...
Ve gazeteci gazetecinin kurdu olup çıktı.
Her kapıya lazım gibi operasyonel pis oyunlarla herkese saldıran, hakaret eden marazi tipler çıktı.
Bunların birçoğu istihbaratçı diye geçiniyor...
Devletin derinliklerinden kendisine haberler veriliyormuş gibi, şizofren portreler sektörü sürekli kirletti.
Kirletmeye de devam ediyor...
Diyoruz ki bu hastalıklı sistem artık değişmeli... İstihbaratçı diye geçinen, marazi duruş sergileyen arıza tiplerden devlet ve medya kendini kurtaramıyorsa sektör kendisini asla düzeltemeyecektir...
Ve Araf’ta gün tüketmeye devam edecektir...