Paris’te yağmurlu günlerin hüznü sokaklarında bir rüzgâr gibi dolaşıyor..
Ve bu akşam Türkiye Milli Takımı’nın Çeklerle yapacağı son maç için umutlarımız sürüyor..
İspanya maçında taraftarlarımızın fanatik duruşuna bir kez daha
şahit olduk..
Küfür ve hakaretin futbolu getirdiği bu son duraktan hızla ayrılmalıyız..
Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu konudaki üzüntülerini milli futbolcuların da olduğu iftar programında kamuoyuyla paylaştığı için fazla bir şey söylemek istemiyoruz..
Hayranlık ve nefret arasına ince bir çizgi çekmişiz..
Sportif sonuca endeksli bir kalabalığa sahibiz.. Her şey saniyelere göre değişebiliyor..
Yeteri kadar kavgaya çekilmiş ve içinde boğulmuş bir ülke olarak alnımızdaki kavgalara bir de spor kavgaları eklenmesin!
***
Uzlaşmacı, barışçı, hoşgörü ve bir arada yaşama sanatını yeniden keşfetmenin dünyaya hakim olmasını beklerken, dünyadaki siyasi gelişmeler de farklı bir yere taşınıyor...
Özellikle, Amerika’daki seçim atmosferi de tehlikeli bir yere doğru sürükleniyor..
Cumhuriyetçilerin muhtemel başkan adayı Trump, her gün yeni bir çılgın öneriyle gündemi işgal ediyor.. Bu defa da Müslümanları fişleme önerisinde bulunuyor. Gerekçe olarak da Orlando’daki saldırıyı bahane ediyor..
Ve Fransa’nın camileri kapattığını ileri sürüyor..
Yani, akıldan yoksun adamların böylesine çılgın önerilerine Amerika halkının prim vermeyeceğine inanmak istiyoruz..
Orlando’daki saldırıyı bir Hıristiyan yapmış olsaydı, kiliseler kapatılacak mıydı?
Ve bütün Hıristiyanlar fişlenecek miydi?
Ya da Yahudi olsaydı?
Merak ediyoruz, ne yapılacaktı?
***
Diğer yandan, İngiltere Başbakanı Cameron’ın da Türkiye’nin AB üyeliği için ağır sözler sarf etmesi bizi daha da düşündürüyor...
AB’den ayrılıp ayrılmayacağını referanduma götüren İngiltere, Türkiye’nin
AB üyeliğine kafayı
takmış durumda.
“Türkiye’nin gelecek
30 yılda AB’ye katılabileceğini söyleyecek tek bir uzman bulamazsınız” diyen Cameron, AB üyeliği için 3 binli yıllara randevu veriyor...
Modern Batı’da ve çağdaş dünyanın kurucusu olduğunu iddia eden Amerika’da; Türkiye ve Müslümanlarla ilgili bağnaz düşünceler böyle.
Bu karanlık ortamda akılcı bir ışık yolu açılmadıkça dünyayı büyük bir kavga bekliyor!
Alnımızdaki kavgalara sürekli bir yenisi ekleniyor..
Felaketlerin eşiğinde kalan bir dünyanın ateş topuna döneceği günlere doğru hızla kürek çekiliyor.