İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırlarında ikamet etme koşulu ile toplu ulaşımın ESHOT, İzmir Metrosu, İZDENİZ ve ulaşım ağına yeni katılan İZBAN’da 60 yaş kartı kullanım hakkına sahip olan okuyucularımızın bir isteği var. Emeklilerin istekleri şöyle:
“60 yaş kartlarına geçen yıl yüklenen 750 kontör tükenmeden yenisi için aidat istenmesin. Kontörümüz bittiğinde gerekli işlemleri yaptırarak kartımızı kullanıma açtıralım. Yine bir yıl geçerli olsun. Bir yıl içinde 750 kontör bitince yine geçersiz sayılsın. Bu isteğin nedeni malum, emeklilerin gitgide kötüye giden ekonomik durumları...”
“Bitince kapatılsın”
64 yaşındaki bayan okurumuz bu isteğini şöyle ifade ediyor:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne geçen yıl 10 TL kart bedeli 175 TL’de kullanım bedeli ödeyerek, 750 kontör yüklenen 60 yaş kartı aldım. Tabii sınırlama getirilmiş olması çok ilginçti. Bu yıl uzun süre rahatsızlık geçirdiğim için kartımı kullanamadım. Geçenlerde gördüm ki, kartımda daha 550 kontörüm var. Ocak 2011’de yeni dönem için bizden tekrar para istenecek ve yeniden yükleme yapılacak. Niçin kartlardaki kalan kontörler bitene kadar kullanmamıza izin verilmiyor? Kartı biten yükleme yaptırsa ve yine o yıl
Kurban Bayramı tatili sona erdi ve hepimiz görevlerimizin başına geldik. Bugün iki haftadır telefon yağmuruna tutulduğumuz su zammı ile ilgili şikayetleri İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyelerinin dikkatine sunacağım. Bakalım nasıl bir sonuç alacağız.
Önceki hafta İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU Yönetim Kurulu yapmış olduğu toplantıda İzmir’de zaten pahalı olan suya, başkanlığın da önerisi ile yüzde 10 daha zam yapılmasını istedi. Karar Büyükşehir Plan ve Bütçe Komisyonu’na sevk edildi. Şayet suya yüzde 10 zam daha yapılacak olursa İzmir’de suya yapılan zam oranı bir yıl içinde yüzde 62’yi geçecek. Kurban Bayramı öncesi başlayan ve bayram haftası boyunca su zammına karşı çıkan okurlarımız meclis üyelerine iletilmek üzere, “Sakın ola bu zammı kabul etmesinler, yoksa bunun hesabını 7 ay sonraki genel, 3 buçuk yıl sonraki yerel seçimde sorarız. Biz İzmirliyiz ve bunu unutmayız” diye su zammına karşı tepkilerini dile getirdiler. Yüzlerce okurumuzdan bir kaçını aktaracağım. Okurlarımız bakın ne dediler:
“Ağaçların hepsini kökledik”Erdoğan Atalay, “Türkiye’nin büyük birçok kentinde su tarifesi İzmir’in ya yarısı, ya da 1/3’i civarında. İzmir’in yeşil bir dokuya bürünmesi
İzmirlilerin şikayet ettiği konuların başında trafik sıkışıklığı birinci sırayı almaya başladı. Bu konuda oldukça dertli olan İzmirliler, sabah ve akşam saatlerinde İzmir merkeze girmenin ve çıkmanın sorun haline geldiğini dile getirdiler.
Okurumuz Mehmet Ali Aktemur, “Eskiden merkeze (Konak) gelmek istediğinizde sadece sabah saatlerinde trafik yoğunluğu yaşanırdı ki, bu kadar çile çekmezdik. Bir iki yıldır hem sabah, hem de akşam saatlerinde bu sıkıntıyı yaşamaya başladık. Karşıyaka ve Bornova ile Narlıdere, Balçova, Karabağlar ve Gaziemir istikametlerinden kent içine girmek ve bu istikametlere gitmek istediğinizde sabah ve akşam saatlerinde trafik sıkışıklığı yüzünden saatlerce yollarda kalıyoruz. Özellikle Bornova ve Karşıyaka üzerinden gelip Alsancak, Çankaya ve Konak merkez ile Göztepe, Güzelyalı ve Balçova’ya gidecek olanlar ile bu güzergahlardan dönüş yapan sürücüler trafik içinde sıkışıp kalıyorlar” diye dert yandı.
Bu sayede yığılma yaşanmaz
Okurumuz Aktemur önerisini şöyle dile getirdi:
“Sıkışıklık hem kent girişinde hem de çıkışında Liman Caddesi, Talatpaşa ve Şair Eşref bulvarları ile Gazi ve Fevzipaşa bulvarlarında yaşanıyor. Aynı şekilde bu güzergahlardan
Yarın Kurban Bayramı’nın birinci günü. Bayramın barış, sevgi ve kardeşlik içinde geçmesi dileğiyle İzmir’de bayram için alınan önlemleri bir kez daha hatırlatacağım.
İzmir Valililği ve Büyükşehir Belediyesi, Kurban Bayramı süresince vatandaşların sağlıklı ve huzurlu bir bayram geçirmeleri için gerekli tüm önlemleri aldıklarını açıkladı.
Mezarlıklara bugünden başlamak üzere bayramın birinci günü için otobüsler tahsis edildi. Kurban satış ve kesim yerleri hijyenik koşullarla donatıldı ve güvenlik önlemleri alındı. Ayrıca çarşı ve pazarlarda da güven içinde alış veriş yapılması için İzmir Emniyet Müdürlüğü ile belediye zabıta müdürlükleri tüm önlemleri aldı.
Kordon İşadamları Derneği Yönetim Kurulu
Dün 1. Kordon’daki 60 işadamı adına Kordon İşadamları Derneği Yönetim Kurulu ile bazı gazeteciler biraraya geldik. İzmir’in yüz akı durumuna gelen 1. Kordon’daki büyük yük altındaki işadamlarının dertlerini dinledik. Maliyenin baskısından tutun da zabıtaların ‘Gestapo’ subayları gibi esnafa kök söktürüşünden söz ettik. Hatta saat 12.00’deki buluşmadan önce gittiğim 1. Kordon’da, zabıta ekipleri eşliğinde dış mekanları süsleyen saksılardaki güzelim yeşilliklerin bir daha yeşermeyecek şekilde biçildiklerini bizzat seyrettim.
Evet, insanı “Yuh artık! Bu kadar da olmaz” dedirten sevimsiz operasyonun bir bölümünü ne yazık ki izledim. Tamam, 1. Kordon’u disipline edelim de, Nazi Almanyası’ndaki yönetimden daha da baskıcı bir yönetim tarzıyla uygulama yapılması ne derece etik bir uygulama onu sorgulamak lazım.
Bu arada belirteyim; bu yazıdaki kelimelerin tamamı bana ait, işadamlarına değil. Ayrıca sakın ola Büyükşehir Belediyesi olarak 1. Kordon’a gidip, bu konuda esnafa baskı yapmayın ve hesap sormayın. Soracaksanız bana sorun.
Goncalar Mahallesi sakinleri Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’a, “Başkanım, lütfen sokağımıza gelin ve görün, mağduriyetimizi giderin!” diye sesleniyor.
Karşıyaka Goncalar Mahallesi sakinleri dertli mi dertli. Neden mi? Hastane inşaatı nedeniyle binalarının önünde belediyeye terk ettikleri alana yığılan toprak ve molozlar yüzünden... 1825 Sokak No:16 Alibey Apartmanı sakinleri yaşanan sıkıntıları şöyle dile getirdiler: “Bu inşaatı yürüten firma, kendilerinin olmayan ve belediyenin sahibi olduğu (aslında bizim apartmanımız tarafından belediyeye hibe edilen) araziye küçük bir dağ oluşturacak kadar toprak ve moloz yığdı. Aylardır belediyemizin ilgili birimleri ile başkanımıza yapmış olduğumuz şikayet dilekçe, mail ve telefonlara rağmen toprak yığılı tepe kaldırılmadı. Her geçen gün de toprak yığılıyor. Yetkililer bu hastanenin ortaklarından mı çekiniyorlar? Evlerimiz şu anda toz-toprak, arabalarımız ise su-çamur içinde. Belediyemiz yetkililerinin görevlerini yerine getirmesini ve bizleri bu rezillikten kurtarmalarını istiyoruz.”
Bu eziyet, 3 Kasım Çarşamba günü, 07.45-08.45 saatleri arasında yaşandı. Oradaydım, binlerce vatandaşın sıkıntısına bizzat şahit oldum. ‘Kulaklıkla kullandığım’ 0555 253 52 52 numaralı cep telefonum susmadı desem, inanın abartmış olmam.
08.17’den itibaren arayan 7 okurumuz da aynı konudan dert yandı. Dördü, benim de bulunduğum güzergahta yaşanan trafik rezaletini aktardı. Deyim yerindeyse ‘ateş küpü’ gibiydiler. Üç okurumuz da Mürselpaşa Bulvarı’yla 9 Eylül Meydanı girişi ve Fevzipaşa Bulvarı üzerinden Gümrükönü -Mustafa Kemal Sahil Bulvarı geçişindeki trafik sıkışıklığından şikayetçi oldu.
Allah’a emanettik!
Bugün, İzmir -Ankara Karayolu’ndan İzmir istikametine gidişte, Osman Kibar Kavşağı çıkışından sonraki Bornova Metrosu üstgeçidi inişinden, Sirgeli istikametine uzanan 2 kilometrelik yolda yaşanan trafik rezaletini aktaracağım.
3 Kasım’da, saat 08.00 gibi gazeteye uğrayıp, bir toplantıya gidecektim. Toplantı 08.30’daydı. Tabii ki; toplantıya yetişemedim. Çünkü, 07.45’te girdiğim trafik girdabında, 2 kilometrelik mesafeyi ancak 50 dakikada geçebildim. Binlerce İzmirli için belirtiyorum; geciktiğimize mi, boşa giden zamana mı, lüzumsuz yere tükettiğimiz akaryakıta mı,
Aliağa Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Saka, kadastro hizmetlerinin özelleştirilmesine isyan ediyor. Saka, “Bu değişikliğin zararını biz vatandaşlar çekeceğiz. Özellikle de iş dünyası bu uygulamadan büyük zarar görecek. Yasa ile oluşturulan özel ‘Lisanslı Harita ve Kadastro Mühendislik Büroları’ (LİHKAB) ile daha önce kamu eliyle ucuza yürütülen aplikasyon, sınır tespiti, birleştirme, cins değişikliği gibi kadastro işlemleri, 4 katı daha fazla ücret ile yapılacak. Yani bu uygulamanın yükü biz vatandaşlara 4 -5 kat fazla ek maliyet getirecek” diyor ve sözlerini şöyle tamamlıyor:
Hizmetler pahalı olacak“Lisanslı Harita Mühendisleri Kanunu 16 Haziran 2010’da yürürlüğe girdi ve 1 Ocak 2011’den itibaren İzmir’de de uygulamaya konulacak. Oluşturulan özel bürolarda kadastro işlemleri, kamudan çok daha yüksek bedellerle yapılacak. Daha önce 1000 m2’ye kadar bir arsa veya arazinin aplikasyonu için 146.50 TL. ödenirken, yeni uygulamayla 360 TL, cins değişikliği için 157.5 TL ödenirken 380 TL ödenecek. İki parselin birleştirilmesi ise 78 TL’den 260 TL’ye, irtifak hakkı 78 TL’den 150 TL’ye yapılacak. Parsel veya bir bağımsız bölümün yerinin gösterilmesi veya tespiti ise