Serkan Çamlıbel, Karşıyaka’da oturuyor ve Konak’ta çalışıyor. İki ilçe arasında ulaşımını da vapurla yaptığını belirtiyor.
Okurumuz, “İzmir’de vapurla toplu ulaşım yok edilmeye çalışılıyor” diyor ve iddiasını şöyle ifade ediyor:
“Büyükşehir Belediyesi deniz ulaşımı ile ilgili çok büyük yanlışlar yapıyor. Özellikle deniz seferleri kısıtlanarak insanlar otobüslere binmeye mahkum ediliyor. Deniz ve liman şehri olan İzmir de vapurlar marjinal hale getirilmeye çalışılıyor. Büyükşehir, vapurları bir ulaşım aracından çok bir gezi- eğlence teknesi olarak görüyor. Deniz ulaşımını geliştirmek için rahmetli Ahmet Piriştina’nın verdiği çabalar ve emekler tamamen göz ardı ediliyor. Yılların emeği çöpe atılıyor. Çünkü, deniz sefer sayısı sürekli azaltılıyor. Sefer saatleri sık sık değiştirilip, insanlar zor durumda bırakılıyor. Deniz ulaşımının ve vapurların şehre kattığı kültürel boyut avantajı hiç düşünülmüyor. Bunun farkında olmak İzmirliliktir. İsterse bin km metrosu olsun İzmir’in, vapur olmayınca İzmir İzmir değildir. Vapura binmezsek İzmir İzmir olur mu?”
Geçen hafta bu yolda, 2 çocuk annesi genç bir hanım feci şekilde yaşamını yitirdi. Çalıştığı Özcivata’dan çıkıp evine gitmek üzere karşıya geçmek isteyen Filiz Sağlam’a, önce aşırı hızla gelen bir otomobil çarptı. Çarpmanın şiddetiyle karşı şerite savrulan talihsiz kadın, yine aşırı hızla gelen bir yolcu otobüsünün altında kalarak feci şekilde can verdi. Plakası ve sürücüsü belirlenemeyen otobüs, olay yerinde durmadı bile!
Radarla denetlenmeli
Bu üzücü olay, geçen hafta, Erze Fabrikası önünde yaşandı. Burası, Kemalpaşaİzmir arasındaki 8 kilometrelik yol. Bu yol ve özellikle bu kazanın yaşandığı bölge, aşırı sürat yapılarak geçilen bir mevki. Çünkü, Kemalpaşa istikametinden gelen araçlar, BP Akaryakıt İstasyonu’ndan sonra hızlarını gittikçe artırıyor. Pakmaya Fabrikası virajında ise zorunlu olarak yavaşlıyorlar. İzmir istikametinden gelip Kemalpaşa istikametine gidenler ise Pakmaya Fabrikası virajından sonra BP’ye kadar uzanan yolda, deyim yerindeyse “Allah ne verdiyse
“Tren Müdavimleri’ adına Rıdvan Beşyıldız, “İzmir- Manisa arasında niçin hızlı tren hattı yok?” diye soruyor ve izlenimlerini şöyle dile getiriyor: “Bizler yaklaşık 10 yıldan bu yana Karşıyaka’da ve İzmir’in çeşitli ilçelerinde ikamet edip Manisa’da çalışan 60- 70 kişilik bir grubuz. Yıllardan beri İzmir- Manisa arasında karşılıklı tren seferleri konuşulur ve bizler de istekte bulunuruz. Manisalılar da ister, dilekçeler yazılır ama bir türlü Türkiye’nin bu en yakın iki kenti arasındaki hızlı banliyö ile ulaşım gerçekleştirilmez. Beş yıl önce yapılan bir istatistik araştırmaya göre; bu iki ilde karşılıklı oturup/çalışan ve ayrıca günlük seyahat eden insan sayısı 6500 ile 7000 kişi olduğu açıklanır. Ancak, bunların rahat ve ucuz ulaşımı için hiçbir çalışma yapılmaz.
Tam 30 dakika bekliyoruz
Manisa’dan hergün İzmir’e ve Karşıyaka’ya dönen bizler TCDD’ye ait şehirlerarası trenlerle seyahat ediyoruz. Ancak ne acı bir insanlık ayıbıdır ki; Karşıyaka’dan bu şehirlere (Afyon, Uşak, Balıkesir) doğru giden trenlere bindirilmediğimiz gibi, dönüşlerde de Karşıyaka’da indirilmiyoruz. Onun için bir önceki istasyon olan Çiğli’de iniyor ve İZBAN banliyosuna biniyoruz. Ancak, bu istasyonda
Çiğli EVKA- 5 Mahallesi Muhtarı Bilal Çetin mahalle halkı adına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na teşekkür ettiği betirttikten sonra nedenini şöyle dile getirdi:
Yedi yıllık eziyet sona erdi
“Kemal Hocam, mahallemizin 7 senedir ele alınmayan toprak içindeki yollarını köşenizde defalarca dile getirmiştiniz. Öncelikle size sorunumuza sahip çıktığınız için minnet borçluyuz. EVKA- 5 Mahallesi yıllarca hizmetlerden mahrum edildi. Şu anda hizmetler gelmeye başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi önce altyapı altyapı sorunlarını çözümledi, yollarımızı ondan sonra ele aldı. Özellikle Anadolu Caddesi ile EVKA- 5 bağlantılı yol yıllarca toprak ve bozuktu. Yazın tozdan, kışında çamurdan geçilmiyordu. Hele hele sokaklarımız köy yollarından farksızdı. İZBETON A.Ş. önceki hafta tüm ekipleri ile birlikte mahallemize gelerek önce 8809 Sokak, yani Ahmet Yesevi Bulvarı’nı ve 8927/3 Sokağı düzenledi, sonra da asfalt kaplamalarını yaptı. Artık Anadolu Caddesi ile EVKA-5’i birbirine bağlayan bozuk ve toprak yolumuz kalmadı. Bu nedenle mahallem halkı adına Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu ile ekibine teşekkür ediyorum. Bu çalışmalar ile mahallemiz modern bir görünüme
Bir aydır köşemizin telefonları susmadığı gibi, sokağa çıktığımda karşılaştığım iki İzmirli’den biri bu sözleri söylüyor. Vatandaşlar Büyükşehir sınırları içindeki belediyeler için, “Kemal Hocam, bunlar nasıl sosyal demokratlar? Allah, bunları bir de ülkenin başına iktidar yaparsa AKP hükümetini aratırlar; o zaman bir kez daha yandık demektir. Bunlar, şu anda ülkeyi yönetenleri eleştiriyorlar; iyi de, kendilerinin onlardan ne farkı var ki... Zam üstüne zam yapıyorlar” diyorlar. İzmirliler özellikle su ve toplu taşıma ücretlerine yapılan zamlar nedeniyle başta Başkan Kocaoğlu olmak üzere CHP’li meclis üyelerini kınadıklarını belirtiyorlar. Ayrıca 60 yaş kartları için konulan sınırın da kaldırılmasını istiyorlar. İşte, okurlarımızın; su, toplu ulaşım, 60 yaş ve engelli kartları ile ilgili söyledikleri:
Zamlar geri alınsın
Cavit E. Aktürk: “Ellerim kırılsaydı da bunlara oy vermeseydim. Hele hele Aziz Kocaoğlu zam üstüne zam yaparak 6 buçuk yılını geçirdi. Örnek vereyim isterseniz; İZELMAN’ın sokak otoparkları o geldiğinde 1.50 TL idi, şimdi 4.50 TL oldu, toplu ulaşım 0.55 TL idi, şimdi oldu 1.70 TL. Suyun metre küpü 2004 yılında 0.65 TL idi, şimdi 12 metreküpe kadar 3 TL, 13
26 Kasım 2010 Cuma günkü köşemizde “60 yaş kartı sahipleri Büyükşehir’e sesleniyor: Kontörümüz bitene kadar geçerli olsun” başlıklı bir haber yapmıştık. Haberimiz üzerine onlarca yaşlı okurumuz aradı ve aynı konuda önerilerini dile getirdiler. Okurlarımızdan İbrahim Özyılmaz şunları söyledi:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaşlılara sağladığı kolaylık ve ekonomik katkı küçümsenmeyecek düzeydedir, bunu inkar etmek haksızlık olur. Bu nedenle Büyükşehir’e teşekkür ediyoruz. Bilindiği gibi 2010 yılı başlarında bu kartlara 750 kontör yüklenerek sınırlama getirildi. Çoğu kart sahibi 750 kontör bitinceye kadar kullanılacağını zannediyordu. Hatta şu anda bile öyle bilenler o kadar çok ki. Otobüslerde kişilerin ‘60 Yaş Kartı’ kullanımı gözlemlendiğinde ancak 250 ile 450 kontör kullandıkları görülüyor. Kontör bitinceye kadar kullanılması isteği ve önerisi isabetli olmuştur. Büyükşehir’in ekonomik dar boğazda olan yaşlıların sesine kulak vereceğini ümit ediyoruz. Benim 2011 yılı 60 Yaş Kartı için bir önerim var, şöyle ki; 50 veya 75 TL’ye 250 kontör, 100 veya 125 TL’ye 500 kontör, 175 veya 200 TL’ye 750-800 kontör olarak bir uygulama yapılması acaba nasıl olur? Tabii kontör bitene kadar
İzmir’in Urla İlçesi Kalabak Mahallesi’nde oturan vatandaşlar belediye hizmetlerinden yeterince yararlanamadıklarından ve üvey evlat muamelesi gördüklerinden dert yanıyor.
İzmir yolu üzerinde toplanan mahalle sakinleri, altyapı sorunları olduğunu belirterek isteklerini şöyle sıraladılar: “Öncelikle her yağmurda evlerimiz su altında kalıyor, bu sorunun bir an önce giderilmesini bekliyoruz. Öğrenciler ile Konak, Çankaya ve Alsancak’ta çalışanlar iki veya üç araçla gidebiliyorlar. Oysa üç durak gerimize kadar 209 Hatlı Zeytinalanı- Konak ESHOT otobüsü geliyor. Bu otobüsün İskele Kavşağı’na kadar inmesini, semtimize bir de kapalı otobüs durağı konulmasını istiyoruz. Kadınlarımızın spor yapması, çocuklarımızın da oyun oynamaları için park yapılmasını ve banklar konulmasını istemiştik. Halen gerçekleştirilmedi. Üstelik daha önce planlanmış spor aletleri, nedense özel bir sitenin içine çekildi.
Karaosmanoğlu’nun dikkatine
Bizler de Emlak ve Çevre Temizlik Vergisi veriyor, herkes gibi bütün haklardan yararlanmak istiyoruz. Yaya geçitlerinin düzenlenmesini ve trafik lambalarının konulmasını, altgeçitin ışıklandırmasını, plajımızın düzenlenmesini ve temizlenmesini, yol kenarlarındaki
Hatırlarsanız bu şikayeti aylar önce, “Burada ölümlü kaza mı yaşanması bekleniyor?” başlığı ile dile getirmiştik. İlgilenen olmamış ki aynı şikayet köşemize yine iletildi. Yer, Buca Kuruçeşme Mahallesi 205,1401 ve 205/2 sokakları birbirine bağlayan kavşak. Hız yapılan bir yer ve burada trafik lambaları yok. Aylar önce arayan okurlarımız, “Burada trafik lambaları olmadığı için her gün trafik kazası yaşanıyor” demişdi. Hatta Kuruçeşme Mahalle Muhtarı Hasan Batuş, kavşağın Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Yerleşkesi’ne, Kuruçeşme Mahallesi ile bağlantılı mahallelere ve Çevik Bir Meydanı’na kadar uzandığını belirterek o da tepkisini dile getirmişti.
Sürücüler hız yapıyor
Hafta başında arayan bir okurumuz, “Yol çift yönlü ve geniş olduğu için sürücüler hız yapıyor ve kavşağa da aynı süratle giriliyor. En önemlisi de yayalara hiç saygı gösterilmiyor. Özellikle yaşlılar, kadınlar ve çocuklar korku içindeler. Muhtarımız bu konuda Büyükşehir’e bir dilekçe vermiş ve incelemeye gelen bilirkişiler burasının trafik ışıkları konulmasına elverişli olmadığını söylemiş. Hiç de öyle değil. O zaman sabah ve akşam üzeri gelsinler de trafik lambası konulmasına elverişli mi değil mi