Kemal Önderoğlu

Kemal Önderoğlu

milliyetege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kurban Bayramı tatili sona erdi ve hepimiz görevlerimizin başına geldik. Bugün iki haftadır telefon yağmuruna tutulduğumuz su zammı ile ilgili şikayetleri İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyelerinin dikkatine sunacağım. Bakalım nasıl bir sonuç alacağız.
Önceki hafta İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU Yönetim Kurulu yapmış olduğu toplantıda İzmir’de zaten pahalı olan suya, başkanlığın da önerisi ile yüzde 10 daha zam yapılmasını istedi. Karar Büyükşehir Plan ve Bütçe Komisyonu’na sevk edildi. Şayet suya yüzde 10 zam daha yapılacak olursa İzmir’de suya yapılan zam oranı bir yıl içinde yüzde 62’yi geçecek. Kurban Bayramı öncesi başlayan ve bayram haftası boyunca su zammına karşı çıkan okurlarımız meclis üyelerine iletilmek üzere, “Sakın ola bu zammı kabul etmesinler, yoksa bunun hesabını 7 ay sonraki genel, 3 buçuk yıl sonraki yerel seçimde sorarız. Biz İzmirliyiz ve bunu unutmayız” diye su zammına karşı tepkilerini dile getirdiler. Yüzlerce okurumuzdan bir kaçını aktaracağım. Okurlarımız bakın ne dediler:

“Ağaçların hepsini kökledik”
Erdoğan Atalay, “Türkiye’nin büyük birçok kentinde su tarifesi İzmir’in ya yarısı, ya da 1/3’i civarında. İzmir’in yeşil bir dokuya bürünmesi için binamızın bahçesine ağaç ve çiçekler dikip bakıyorduk. Haziran 2010’dan sonra su ücretleri birden yükselince ağaç ve yeşilliği kökledik. Çünkü, haziran ayından bu aya kadar ortalama 34 ile 36 metreküp arasında kullandığımız suya her ay için ortalama 200 TL ücret tahakkuk ettirildi. Yüzde 10 daha zam gelirse bizim halimiz ne olacak? Meclis üyelerinin su zammını geri çekmelerini istiyoruz. Yoksa genel ve yerel seçimde bunun hesabını sorarız” diye tepki gösterdi.

“Suya 6 ayda 680 TL ödedim”
Abdullah Ünsalan, “Ben emekli bir insanım 2010 Mayıs ayından bu yana geçen 6 ay içinde gelen su faturalarına 680 TL ödemişim. Ki, her ay 20 ile 30 metreküp arasında su kullanmşız. 4 kişilik bir aileyiz ve evimizin aylık geliri 658 TL. Her ay için ortalama 120-125 TL arasında su parası, 80 ile 95 TL arasında da elektrik parası ödüyoruz. Maaşımızın 220 TL’si elektrik ve suya giderse 438 TL ile 4 kişilik bir aile nasıl geçinir? Su zammının onaylanmamasını istiyoruz. Yoksa genel ve yerel seçimde bunun acısını çıkarırız” dedi.

“Yedi ay sonra seçim var”
Sacide Çetinkaya ise bir bayan olarak bakın nasıl dert yandı: “Su, İzmir’de diğer illere göre zaten pahalı. Bir de yüzde 10 daha zam yapılırsa İzmir halkı ödemede zorlanacağı için su kullanmamaya başlayacak. Her gün yıkanan İzmirli, haftada bir yıkanacak ve kokacak. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu sabahları ve akşamları ESHOT’un otobüsleri ile seyahat etmeye davet ediyorum. İnsanlar suya bu yıl yapılan zamdan sonra su kullanmadığı için nasıl kokuyor görsün. Meclis üyelerinin grup kararı diye gelen bu teklifi onaylamamasını istiyorum. Biz İzmirliyiz unutmayız ve seçimlerde bunun hesabını sorarız.”

“Zam yapın diye seçmedik”
Eşitlik ve Demokrasi Partisi İzmir İl Başkanı Arif Ali Cangı da iki hafta önce bir basın açıklaması yapmış ve su zammına karşı çıkmıştı. Cangı, “İzmir’de suya yüzde 10 daha zam yapılırsa bir yıl için suya yüzde 62.43 zam yapılmış olacaktır. Temiz ve içilebilir su, insanın sağlıklı ve insanca yaşamının en temel koşuludur. Kar-zarar hesabı yapmadan Belediyelerin bu hakkı sağlama görevi vardır. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi üyelerine sesleniyoruz; önerilen zammı kabul etmeyiniz. İzmirliler sizi en doğal hakları olan suya zam üstüne zam yapasınız diye seçmedi” demişti.

‘SU ZAMMI’NI ONAYLAMAYIN




HaziranTemmuz 2010 tarihlerinde İzmir’de konutlara gelen bu su faturalarına vatandaşlar itiraz etmişler ama hiçbir iyileştirme yapılmamıştı. 20 metreküp su 74.25 TL iken 14 metreküp fazla su kullanana 195.75 TL tahakkuk ettirilmiş ve 24 metreküp su kullanan ise 109 TL ödemişti. Buna yüzde 10 daha zam gelirse vay vatandaşın haline...




Geri dönüşümlü atıklara sahip çıkan kimse yok
Karşıyaka Mavişehir 1. Etap sakinleri de, “Bizlerin belediyeler tarafından alınması için ayrıştırdığımız atıkları çöp toplayıcılar alıp gidiyorlar. Halbuki bizler bunları belediyeler alsın ve sosyal işlerde kullanılsın diye evlerimizde biriktiriyoruz. Belli oranlara geldiğinde de kutulara koyuyoruz. Çöp ayrışım kutuları evlerimizin çok uzağında olduğu için bazen bir torba içinde çöp konteynerlerinin yanına bırakıyoruz. Tabii çöp toplayıcılar hemen alıp gidiyorlar. Belediye başkanları bu konuda daha yapıcı ve kalıcı projeler geliştiremezler mi? Belediyeler bizlere bunlar için torba versin ve belirlenen günlerde gelip toplansın. Biz böyle atıkları çöp toplayıcılar alıp götürsün diye biriktirmiyoruz” diyorlar.



Üçkuyular’da araç park yeri istiyoruz
Meltem Esen Deveci, Üçkuyular Pazaryeri otoparkı ile ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne aşağıdaki şikayeti ilettiğini ancak hiçbir yanıt alamadığını belirterek şöyle diyor: “Üçkuyular Pazaryeri’nde otopark sorunu bizleri oldukça sıkıntıya sokmaktadır. Pazaryerinin arkasında bulunan küçük otoparkta yer bulmak ve araç park etmek mümkün değildir. Bu nedenle herkes araçlarını otobüs duraklarına ya da yollara park etmek zorunda kalmaktadır. Geçen pazar günü biz de herkes gibi aracımızı belediye otobüs durağına bıraktık. Döndüğümüzde, yarım saat geçmişti ki; aracımızın çekilmiş olduğunu öğrendik. Ortada ne bir görevli vardı, ne de bir açıklama yapılmıştı. Bir saate yakın araştırma sonucunda aracımızın yerini öğrendik. Gittik ve 60 TL ödeyerek aracımızı aldık. Tabii ödediğimiz taksi parası da ikinci bir ceza oldu. Yetkililere yani belediye başkanlarına soruyorum: Üçkuyular Pazaryeri çevresinde niçin yeterli otopark bulunmuyor? Madem bulunmuyor, araçlar niçin çekiliyor?“


‘Alo 185’ telefonu ne işe yarıyor?
Karataş, Mithatpaşa Caddesi’nden Ali Aras, “12 Kasım 2010 Cuma günü saat 15.00 sıralarında suyumuz kesildi. Hemen 185 no’lu telefonu aradım. Cevap veren olmadığı gibi beni alakasız yerlere yönlendirdi. Daha sonra 253 16 93 ve 433 66 48 numaralı telefonları aradım. Onlar da cevap vermedi. Malesef biz suyumuzun neden kesildiğini ve ne zaman geleceğini öğrenemedik” diyor.

Karanlık kavşakta sık sık kaza oluyor
Karşıyaka’dan arayan Tansu Erkanlı, semtlerinde yaşanan trafik kazalarının nedenini şöyle dile getiriyor: “Karşıyaka Bostanlı Bestekar Sadi Hoşses Sokak No: 34 ve 38 ile 6370 Sokak’ın kesiştiği kavşakta aydınlatma yetersiz olduğu için hemen hemen her gün trafik kazaları meydana geliyor. Bu sokaklar ayrıca Karşıyaka -Bostanlı dolmuş yolu olması nedeniyle son derecede yoğun bir trafik akışı oluyor. En önemlisi de karanlık nedeniyle yayalar da karşıdan karşıya geçerken görülemiyor. Bu çevrede 6 ay önce aydınlatma çalışması yapıldı ve her nedense kavşaktaki aydınlatma ‘Bölge’ aydınlatması olmasına rağmen onarılmadı. Ayrıca buraya yeterince direk dikilmedi.”

Aydınlatmalar uzun süredir yanmıyor
Karşıyaka’dan arayan Enis Ataşen, “Yalı Caddesi ile Tersane Heykel arasındaki 5-6 elektrik direğindeki aydınlatmalar uzun süredir arızalı. Geceleri bu bölgeden yaya olarak geçmeye korkuyoruz. Çünkü, zifiri karanlık oluyor. Ayrıca karşıdan karşıya geçmek de çok zor oluyor. Araç sürücüleri yayaları görmediği için sorunlar yaşanıyor. Aydınlatmaları kim onaracak? Belediye mi TEDAŞ mı?” diyor.