24 Eylül 2010 Cuma gün bu sütunlarda, “Menemen dolmuşlarının sürücüleri torpilli mi?” başlığı ile bir şikayeti dile getirerek, konuyu İzmir Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz ile Trafikten Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Ercan Sarıdoğan’nın dikkatine sunmuştuk.
Tehdit telefonları geldi
Yazımız bir hayli ses getirmiş olacak ki; daha o gün Menemen dolmuş sürücülerinden olduğunu tahmin ettiğimiz bazı kişilerden tehditler aldık(m). Ancak, onlarca okurumuzdan daha Menemen dolmuş sürücüleri ile ilgili öyle şikayetler geldi ki, bu sütunları sadece onların kuralsızlıklarına, yaptıkları olumsuzluklara ayırsak ve bunları aylarca yazsak bitiremeyiz. Gelen bu ihbarları yetkililere aktarmayı sürdürüceğiz. Tabii yazımızı incelemeye aldıran İzmir Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz’a öncelikle teşekkür ediyor, Menemen dolmuş sürücülerine uygulanan işlemler ile bundan sonra yapılacakları köşemize gönderdi, aktarıyorum:
Bu ihbar Karşıyaka Mavişehir’den Hasan Zeki Sungur‘a ait. Okurumuz, “Büyükşehir, Mavişehir’de kanal temizliği yaptı. Teşekkür ediyoruz, geç de olsa başlanmış olması memnuniyet vericidir. Ancak bu nedenle yapılan bir yanlışlığı belirtmek istiyorum. Şöyle ki; Su seviyesi son bir metreye gelinceye kadar su çok kirli değildi. Ancak su seviyesinin iyice alçalması ve içine giren makinanın balçığı havalandırmasıyla çıkan fosseptik niteliğindeki çamur ne yazık ki denize boşaltıldı. Halbuki 500 metre ileride yine Büyükşehir tarafından, deniz balçıktan temizlenmeye çalışılırken ve Bostanlı Deresi ağzı günler süren çalışmalarla temizlenmişken, denize çamur ve fosseptik dökenler cezalandırılırken, kanaldan çıkan kirli su ve atıkların denize verilmesi ne derece doğru bir iştir?Tabii deniz yüzeyi simsiyah oldu, hatta kıyıları bile kirletti” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz mi temizleyeceğiz?”
“Halbuki çözüm, bu suyun kanalizasyon (pis su) kanallarına veya vidanjörlerle başka alanlara boşaltılması olmalıydı. Kanalın etrafında yeteri kadar kanalizasyon kanalı var. Yapılmaması gereken tek şey ise bu suyun denize verilmesidir. Konuyu elektronik posta ile yetkili ve ilgili her yere
Menemen minibüslerinin büyük çoğunluğu kuralları hiçe sayıyor, yol ortasında yolcu alıyor, indiriyor.
İzmir’deki Menemen dolmuş sürücüleri ile ilgili son aylarda o kadar çok şikayet aldık ki, zaman zaman bu şikayetleri yetkililere aktardık. Bugüne kadar yetkili makamlardan Menemen dolmuş sürücüleri ile ilgili yazdıklarımıza tek satır yanıt almadık. Sıkça şikayet geldiğine göre Menemen dolmuş sürücüleri bu ihbarlarımıza ya aldırış etmiyorlar ya da İzmir’de son yıllarda yaşanan trafik sorunları nedeniyle bunlara sıra gelmiyor.
Trafik arap saçı oluyor
Bu şikayeti köşemize aktaran okurumuz, “Menemen dolmuş şoförlerinin büyük çoğunluğu yolları ve kavşakları akıllarına geldiği gibi kullanıyorlar. İlginç olanı da bu davranışlarından asla taviz vermiyorlar. Hız yapmak onlarda. Sinyal vermeden durmak, sollamak ve sağlamak onlarda. Hele hele şerit değiştirmelerini bir izleseniz, trafikten men edersiniz. Hatta ehliyetlerine el koyarsınız. Kavşaklarda ve özellikle trafik lambalarının dibinde bile yolcu indirmek ve almak onlarda” diye sözlerine başladı ve şunları ekledi:
İzmir Aydın Otoyolu’nun Bornova -Çiğli arasındaki Karşıyaka Tüneli’nde “Plaka Tanıma Sistemi” ile tünel içinde 90 kilometre hız uyarı levhaları olmasına rağmen, 10 sürücüden 8’nin bu kurala uymadığı iddia edildi.
Karşıyaka ile Bornova arasında her gün iki kez gidip geldiğini belirten Ümit Şafak, Bornova - Karşıyaka arasındaki otoyolda bulunan 1876 metrelik tünelde hız sınırına uyulmadığını belirterek, izlenimlerini şöyle dile getirdi:
“Ülkemizde trafik Allah’a emanet. Polisler de olmasa trafik iyice allak bullak olacak. Yollar yapılıyor, ancak kurallar çiğneniyor. Ülkemizde kırmızı ışıkta geçen bir araç yüzünden 13 yurttaşımız aynı anda yaşamını yitiriyorsa acilen önlem almamız gerekiyor. Avrupa’da gerek kent içinde gerekse otoyollarda kuralları çiğneyenler ağır cezalara çarptırılıyor. Ummadığınız yerde karşınıza dudak uçuklattıran para cezaları çıkıyor. Bizde bu sistem niçin uygulanmıyor? Bu yolda Plaka Tanıma Sistemi var. Ancak, sadece girişte uyarıyor. Tünel içinde kimse kurallara uymuyor. Ben orta şeritten 90 kilometre süratle gidiyorum. Solumdaki ve sağımdaki şeritlerden geçen araçların hızları en az 120 -130 kilometreyi buluyor. İlginç olanı ise ben orta şeritte 90
İzmir Doğalgaz Dağıtım A.Ş. Genel Müdürü Burçin Yandımata, başlattıkları kampanya ile 2010 yılı sonu itibariyle 138 bin olan abone sayısının 200 bine çıkacağını beklediklerini belirterek, “Kış aylarında ısınmak için kullanılan elektrik, kömür, mazot vb. yakıtlar çok pahalı. Doğalgaz hem temiz, hem de en ucuz enerji kaynağı” diye uyardı.
İzmir Valiliği Mahalli Çevre Kurulu 29 Temmuz 2010 tarih ve 264/2010/7 sayılı toplantıda, kentte ısınma kaynaklı hava kirliliğini önlemek amacıyla aşağıdaki kararı aldı. “13 Ocak 2005 tarih ve 25699 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürülüğe giren ‘Isınmadan Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği’nin 20 Maddesi ‘Hava kirliliğinin yaşandığı yerleşim yerlerindeki konutlar, işyerleri ve sanayide güneş, jeotermal, ısı pompaları vb. yeni ve yenilebilir enerji kaynakları ile doğalgazın ısınma amaçlı kullanımı teşvik edilir’ hükmü gereğince; temiz enerji kaynakları olan jeotermal enerjisi, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi ve doğalgaz kullanımına özellikle Kamu kurum ve Kuruluşları ile sosyal tesislerde, ticari tesislerde, ticari işletmelerde ve konutlarda kullanımın
Çamlı köyü sakinlerinden Kudvettin Polat, “Kullanmadığım su için benden 5.568 TL para istendi. Çaresizim. Hiç değilse su saatim takılsın” demişti. Fotoğraf: ONUR TEKİN
30 Ağustos 2010 Pazartesi günü bu sütunlarda okurumuz Kudvettin Polat‘ın sorununu, “Borcumu ödememe rağmen su saatim takılmadı” başlığı ile dile getirmiş ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na aktarmıştık. İzmir Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü okurumuzun şikayetini değerlendirmiş ve aşağıdaki cevap yazısını göndermiş. Aynen aktarıyorum:
Sayaçtan geçen su dereye akmış
“Köşenizde ‘Borcumu ödedim su saatim takılmadı’ başlığı ile yayınlanan okur şikayetine İZSU Genel Müdürlüğü yetkilileri konuyla ilgili şu bilgileri vermiştir. 5216 Sayılı Büyükşehir Belediye Yasası ile hizmet alanımıza dahil olan Güzelbahçe ilçesi Çamlı Orman Köyü’nde bulunan 11436628 nolu abonemiz Kutvettin Polat’a ait abonelik, Çamlı Orman Köyü Muhtarlığı tarafından kurumumuza devredilen abonelerdendir. Kutvettin Polat’ın evinin yoldan 150 -200 metre içeride olması ve yolunun bulunmaması sebebiyle su saati muhtarlık tarafından yolun girişine takılmıştır.
Bu aboneliğe ait sayaçtan Kutvettin
Ülkemizde dünyanın en pahalı akaryakıtı satıldığını bir kez daha hatırlattıktan sonra, son aylarda hatta birkaç senedir akaryakıt istasyonlarının denetlenmemesi yüzünden nasıl soyulduğumuzu bugün sizlere aktaracağım. Daha önce çalıştığım gazetedeki köşemde de bu konuyu dile getirmiş ve eksik akaryakıt satan istasyonların tespit edilmesine katkıda bulunmuştum. Bu konuyu bundan iki ay önce bir okurumuz iletmiş ve araştırmamızı istemişti. Biz de kazıklandığımızı nasıl ortaya çıkaracağımızı öğrendiğimiz ustamızla birlikte bir ay boyunca araştırma yaptık. Arabamız EURODİESEL’le çalıştığı için motorinle denedik ve akaryakıt aldığımız istasyonların pompalarında nasıl soyulduğumuzu tespit ettik. Bu arada belirtelim, akaryakıtımızı hep sabah saatlerinde aldık. Aracımızı her akaryakıt aldığımızda depomuzu silme fulledik. Her seferinde kilometremizi sıfırladık. Tabii bir ayda yaptığımız 3 bin kilometrelik mesafeyi 80-90 kilometre arasında bir hızla denedik. Aynı güzergahı, yani İzmir-Aydın Otoyolu’nu kullandık. İşte tespit ettiğimiz rakamlar:
Depomuzu hep fulledik
- İlk olarak litre fiyatı 2.94 TL olan bir akaryakıt istasyonunda motorinle depomuzu fulledik. 82 TL toplam motorinle 520
Daha önce bu sütunlarda “Karşıyaka’ya yakışmıyor!” başlıklı bir yazı ve fotoğrafla okurumuz Burak Sert‘in şikayetini Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’a aktarmıştık. Okurumuz şikayetinde, “Bu fotoğraf yeterli açıklamayı yapıyor ama gene de bir kaç sözüm olacak” diye sözlerine başlamış ve “Karşıyaka gibi bir kentin merkezindeki bu görüntü acaba bu kenti yönetenleri rahatsız etmiyor mu? Yurtdışından gelen arkadaşıma bu görüntüyü açıklayamadım, inanın utandım” demişti. Karşıyaka Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü cevap göndermiş. Aynen aktarıyorum:
4 kez geçiyor
“20.08.2010 tarihli Milliyet Ege’deki köşenizde ‘Karşıyaka’ya yakışmıyor’ başlıklı yazınızda konu edilen sahil Cemal Gürsel Caddesi üzerinde çöpler, saat 23.00’te evlerden poşetler içerisinde yol kenarına çıkarılıp, saat 24.00’te belediye ekiplerimizce toplanmaktadır. Sıcakların artması ve vatandaşlarımızın da daha erken saatlerde de çöp çıkarması üzerine trafik akışını olumsuz etkilememek için saat 19.30’dan başlayarak sabah saat 07.00’ye kadar sürekli ring halinde dolaşan bir çöp aracını bu alanda görevlendirdik. Aynı yerden her gün en az 4 kez aracımız geçerek çöpleri toplamaktadır. Ayrıca