Teşekkür mesajı Bayraklı’daki 5 mahalle muhtarı ile bu mahallelerde yaşayan vatandaşlardan geldi. Geçen yıl oluşturulan “Toptan Çözüm Ekipleri” Bayraklı’da sorunları çözüme kavuşturdukları için. Bu ekip Bayraklı’da bataklığa dönen, toz ve çamur içindeki boş arazileri yeşil alana ve çocuk parkına dönüştürmüş, kaldırımlar yeniden düzenlenmiş ve bozuk yollar asfaltlanmış. Kanal problemi giderilmiş. Başkan Kocaoğlu’nun ilgisinden son derece memnun olan muhtarlar; Postacılar Mahallesi Muhtarı Abidin Topçu, Soğukkuyu Mahallesi Muhtarı Mehmet Yaşar Gök, Çiçek Mahallesi Muhtarı Osman Akseki, Cengizhan Mahallesi Muhtarı Yusuf Özden ve Muhittin Erener Mahallesi Muhtarı Yılmaz Güngör, duydukları mutluluğu dile getirmişler. İşte muhtarlar ile vatandaşların söyledikleri:
Kalıcı işler yapıldı
Soğukkuyu Mahallesi Muhtarı Mehmet Yaşar Gök: “Mahallemizin tüm sorunları çözüldü. Bizleri çamurdan ve tozdan kurtardı. ‘Toptan Çözüm Ekipleri özveriyle çalışıyor ve işlerini hakkıyla yerine getiriyorlar. Halkın oturup, dinlenebileceği ve spor yapabileceği parklar oluşturdular. Bir muhtar için bundan daha büyük mutluluk olabilir mi? Mahallem adına başkanımıza teşekkür ediyorum.”
Postacılar Mahallesi
Bornova Küçükpark sakinleri, Belediye Başkanı Kamil Oktay Sındır’a hitaben yazdıkları dilekçelerinin bir kopyasını bize göndermişler. Okurlarımızın şikayet ve istekleri şöyle:
Sayın Başkanımız, önceki yazışmalarımıza istinaden, Bornova Küçükpark sakinleri olarak tekrar üzülerek ve önemle belirtmek isteriz ki, hayatımız mahallemizde gece/gündüz yaşanmaz halde devam etmektedir. Eskiden çocuklarımızın, torunlarımızın oyun oynadığı dinlenme parkı artık yok edildi. Küçükpark şu anda araç parkı ve seyyar satıcıların tezgah açma yeri oldu.
Gözdağı veriyorlar
Eskiden yaşlılarımızın yürüyüş yaptığı ve parkta oturduğu, evlerimizde balkonlara veya en basiti ekmek almak için bakkala gitmek vesilesiyle günün her saati kapı önüne güvenle çıkabildiğimiz Küçükpark ne yazık ki şu anda Teksas oldu ve yerleşim yeri niteliğini kaybetti. Hemen hemen her gece çıkan kavgalarla, patlatılan araba camlarıyla, çekilen bıçaklar ve silahlarla, bitmeyen trafik gürültüsü ve kaosuyla insanlığımızı yitirmeye başladık. Ayrıca insanlıktan çıkmış olan kişilerin arabalarımızı park ederken bile bizlere göz dağı verdiği, ardı arkası kesilmeksizin kurulan baz istasyonları ile huzursuzluklarla dolu, yaşanmaz hale
İzmir’de; cadde ve sokakların park etmiş araçlardan geçilmediğini, buna karşın açık ve kapalı otoparkların yüzüne bile bakılmadığını yazdık; deyim yerindeyse bir dokunduk, bin ah işittik.
31 Ocak tarihli köşemizde, İzmirlinin; “Aracımızı nereye park edeceğiz?” sorusuna yer vermiştik. Büyükşehir Belediyesi’nden gelen bilgi notunda, “Otopark çok ama park eden yok” yanıtı dikkat çekmişti.
Ancak mail kutumuz ve telefonlarımız aracığıyla, otopark ücretlerinin yüksekliği yönünde sayısız şikayet geldi.
Milliyet EGE Yayın Danışmanı Hamdi Türkmen de 8 Şubat günkü “Perde Arkası” köşesinde, Büyükşehir’in “Otopark çok ama park eden yok” cevabını, ‘çok komik’ bulduğunu yazdı. Türkmen; bulvarların, caddelerin, sokakların ve kaldırımların sağlı- sollu araçlarla işgal edilerek yürünemez durumda olduğunu belirttikten sonra, Büyükşehir’in cevabını, ‘beceriksizliğe kılıf uydurmak’ olarak değerlendirdi.
Gazeteci- yazar ve eski Konak Belediyesi Başkanı Erdal İzgi ise 4.50 TL olan otopark ücretinin bozuk para bulunamadığı bahanesiyle Ocak 2011’den itibaren 5.00 TL yapılmasını alaycı dille yorumladı.
Kazanç kapısı olmasın
Milliyet EGE yazarı Murat Özken de, “Sıradışı” adlı köşesinde, “Otopark
31 Ocak günkü köşemizde, “Aracımızı nereye park edeceğiz?” başlığıyla verdiğimiz haberle İzmirlilerin yaşadığını otopark sıkıntısı dile getirmiş ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yeni otopark yapmadığını belirtmiştik.
Büyükşehir Belediyesi yetkilileri aşağıdaki cevap yazısını köşemize göndermiş.
Özetleyerek aktarıyorum:
11 bin 144 araçlık park var
“Kent içinde açık alanlarda 6 bin 90, 13 kapalı otoparkta 5054 kapasiteli olmak üzere toplam İzmir’de 11 bin 144 adet araç park yeri bulunmaktadır. 50’si özel sektör tarafından işletilen 7 bin 51 kapasiteli araç park yeri ile birlikte 1390 araç park yeri kapasiteli 14 okul otoparkı da bulunmaktadır. Pek çok otoparkımız kapasitesinin altında çalışmaktadır. Örneğin; Bostanlı Katlı Otoparkı yüzde 4, Bornova Katlı Otoparkı yüzde 19, Eşrefpaşa Katlı Otoparkı yüzde 63, Yenişehir Otoparkı ise yüzde 50 kapasite ile çalışmaktadır. Bu oranlar da bu bölgelerde otopark kullanım alışkanlığının detaylarını vermektedir. Köşenizde ayrıca vatandaşlarımız İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun göreve geldiği dönemde otopark ücretinin 1.20 TL. olduğu belirtilmiştir. 2004 yılında 1.75 olan açık alan otopark ücreti bugün 4.50 TL, 2.50
Avukat Cevdet Florat öncülüğünde bir çatı altında toplanan Karşıyakalılar, kentlerine sahip çıkmaya karar vermişler. Kuruluş amacını “Karşıyaka Birliği ve Dayanışma Derneği; laik ve üniter Türkiye’den yana olan, Türk Bayrağı’na bağlı ve saygılı, tek bayraktan asla taviz vermeyen Karşıyakalıların Karşıyakalılarla bir araya gelerek yaşadıkları kentin vizyonunu geliştirmeye çalışan bir kuruluştur” diye tanımlayan derneğin kurucusu Karşıyakalı Av. Cevdet Florat bu birlikteliğin önceliklerini şöyle sıralıyor:
“Öncelikle sosyal dayanışmayı sağlayacağız ve Karşıyakalı işsiz kardeşlerimize iş bulacağız. En önemlisi de Karşıyakalılık bilincini yerleştirmeye çalışacağız. 6- 7 bin kişiyle irtibata geçtim. Karşıyaka arkasında milletvekili ve politik destek olmadığı için gelişemiyor. İlçemiz giderek yoksullaşıyor. Anadolu’ya yapılan yatırımlar kentimize yapılmıyor.”
“Adliyemiz otobüs gibi”
Florat isteklerini şöyle sıralıyor:
“Hastanesi, üniversitesi, havaalanı, adliyesi, mezarlığı olmayan ama Türkiye’nin en çağdaş yeri sayılan, aslında en geri kalmış kenti Karşıyaka’nın isyanını AKP’si, CHP’si, MHP’si, DP’si, DSP’sine ve tüm Türkiye’ye haykırıyoruz. İzmir ile ilgili yatırım programları
İzmir’de her geçen gün artan araç sayısına karşılık alternatif yollar ve araç park yerleri üretilmediğini belirten İzmirliler bu konuda oldukça dertliler.
İzmirliler, otopark konusunda oldukça sıkıntılı günler yaşanmaya başladığını dile getiriyorlar. Okurlarımız, “Aracımızı nereye park edeceğimizi yöneticilere sorar mısınız?” diyorlar.
Son 5 yılda İzmir’de trafiğe kayıtlı araç sayısının yüzde yüz civarında artığını, buna karşılık yollar ve otoparklar konusunda projeler üretilmediğini belirten İzmirliler bakın ne diyorlar:
Zamlar nereye kadar?
“İzmir Büyükşehir Belediyesi son 5 yılda otopark konusunda çalışma yapmıyor. Sadece otopark ücretlerini artırıyor. Aziz Kocaoğlu Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda otoparklar 1.20 TL idi, şimdi 5.00 TL yapıldı. Büyükşehir bu sorunu böyle çözme yoluna gidince de, otopark işletmecisi özel sektör de hemen otopark ücertlerine zam yapıyor. Bu nereye kadar devam edecek?”
Bir grup okurumuz da, “İzmir’de ana cadde ve bulvarlardaki otoparkların doluluğunu, arka cadde ve sokaklarda bile araç park edecek yer bulamıyoruz. Konak, Karşıyaka, Bornova, Buca, Gaziemir, Karabağlar ve Bayraklı’da evlerin önünde bile araç park edecek yer bulunamıyor.
Evlerinin dibindeki baz istasyonunun kaldırılması için dava açan ve davayı kazanan Bornova İnönü Mahallesi 729 Sokak sakinleri, tesisin kaldırılmamasına yani baz istasyonunun yıkılmamasına isyan ediyorlar.
Yargıtay 4. Hukuk İdaresi’nin baz istasyonlarının meskun mahalde kurulamayacağına yönelik kararına ve ellerindeki mahkeme sonucuna rağmen mahallelerindeki baz istasyonunun 15 aydır kaldırılmadığını belirten mahalle sakinlerinden Fikret Aksoy şunları söylüyor:
“Psikolojimiz bozuldu”
“Baz istasyonunun kaldırılması için imza topladık ve İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açtık. Dava 13 Ekim 2009’da lehimize sonuçlandı. Aradan 15 ay geçmesine rağmen baz istasyonu kaldırılmadı. Ayrıca Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin kararına göre; baz istasyonlarının uzun vadede insan ruh ve beden sağlığına zarar verdiği, bu istasyonların meskun mahalde kurulamayacağı belirtiliyor. İstasyonun hala kaldırılmamasına anlam veremiyoruz. Mahalleliler olarak psikolojimiz bozuldu ve bazı komşularımız hastalandı. Hatta evlerinden taşınanlar oldu. İstasyonun kaldırılmasını istiyoruz.”
Bu sözlerin sahibi Hasan Basri Özbilek’in hikayesi şöyle başlıyor: 1974 yılında Ankara’da bir kooperatif kurulur. Kurucuları ilkokul öğretmenleridir ve hayalleri yaz-kış oturacakları birer ev sahibi olmaktır. Yer aranır ve Çeşme’nin Ildırı Köyü Gerence Koyu’nda bulunur. Kooperatifin yasal işlemleri tamamlandığında yıl 1976’dır ve bulunan arsa satın alınır. İnşaat için ruhsatlar çıkarılır, trafolar konur, hatta iki de örnek bina yapılır. Üyelere arsa tapuları dağıtılır. Üye sayısı 1383 kişiye ulaşır. Bu sırada Ankara’dan bir karar çıkar. “SİT kararı nedeniyle buraya ev yapamazsınız” denir. 1383 üyeden birisi de ilkokul öğretmeni Hasan Basri Özbilek’tir ve kooperatife üye olduğunda yaşı 50’dir. Özbilek şu anda ise 85 yaşında ve Narlıdere Huzurevi’nde yaşamaktadır. Bakın ne diyor:
“Yanımızdakine izin verildi”
“Bu kooperatif ömrümü bitirdi. Çünkü, 1976’da kurduğumuz hayalimize halen kavuşamadık, bir ev sahibi olamadık. Kooperatifimizin adı İlkokul Öğretmenleri Yapı Kooperatifi. Tüm birikimlerimi ve emekli ikramiyemi bu projeye yatırdım. SİT kararı üzerine dava açtık. Mahkeme ‘Burası SİT alanı değildir’ diye bir karar verdi. Karşı dava açıldı ve onlar da ‘Burası SİT bölgesidir’