Kemal Önderoğlu

Kemal Önderoğlu

milliyetege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir aydır köşemizin telefonları susmadığı gibi, sokağa çıktığımda karşılaştığım iki İzmirli’den biri bu sözleri söylüyor. Vatandaşlar Büyükşehir sınırları içindeki belediyeler için, “Kemal Hocam, bunlar nasıl sosyal demokratlar? Allah, bunları bir de ülkenin başına iktidar yaparsa AKP hükümetini aratırlar; o zaman bir kez daha yandık demektir. Bunlar, şu anda ülkeyi yönetenleri eleştiriyorlar; iyi de, kendilerinin onlardan ne farkı var ki... Zam üstüne zam yapıyorlar” diyorlar. İzmirliler özellikle su ve toplu taşıma ücretlerine yapılan zamlar nedeniyle başta Başkan Kocaoğlu olmak üzere CHP’li meclis üyelerini kınadıklarını belirtiyorlar. Ayrıca 60 yaş kartları için konulan sınırın da kaldırılmasını istiyorlar. İşte, okurlarımızın; su, toplu ulaşım, 60 yaş ve engelli kartları ile ilgili söyledikleri:

Zamlar geri alınsın
Cavit E. Aktürk: “Ellerim kırılsaydı da bunlara oy vermeseydim. Hele hele Aziz Kocaoğlu zam üstüne zam yaparak 6 buçuk yılını geçirdi. Örnek vereyim isterseniz; İZELMAN’ın sokak otoparkları o geldiğinde 1.50 TL idi, şimdi 4.50 TL oldu, toplu ulaşım 0.55 TL idi, şimdi oldu 1.70 TL. Suyun metre küpü 2004 yılında 0.65 TL idi, şimdi 12 metreküpe kadar 3 TL, 13 metreküpten sonrası ise 10 TL oldu. Turizm sektörüne su da indirim yapılacağı açıklandı. İyi de, esas indirimi emeklilere ve asgari ücretle geçinenler ile işsiz ailelere yapması gerekirken, kullandığı suyun parasını müşterisinden alan turizmciye indirim yapması nasıl bir ‘Sosyal Demokrat’ anlayışıdır? ”

Olmaz olsun böyle hizmet
Elif Baytorun: Emekli öğretmenim ve Bornova Evka- 3’te oturuyorum. Maaşımla ayı zor bitiriyorum. 60 yaş kartı 150 TL iken bile çok yüksekti. Geçen yıl, ‘Birkaç yıl zam yapılmadı’ denilerek 60 Yaş Kartı 175 TL’ye çıkarıldı. Ben de ‘Niçin 175 TL vereyim?’ dedim ve 60 yaş kartımı kullanmamaya karar verip iptal ettim. İstanbul’da yaşlılara ne kadar isterse o kadar indirimli yaşlı tarifesi yükleniyor. İzmir’de de böyle yapılsa olmaz mı? Ayrıca 175 TL veriyorsunuz size 750 kontör yükleniyor. İyi de, yıl içinde kullanmadınız mı siliniyor. Yaşlılara hizmet böyle olmaz. Haksa sonuna kadar kullanılmalı. Madem 750 kontör yükledin, bırak bitene kadar kullanalım. Bittiğinde tekrar belgelerimizle gelip yükleme yaptıralım.”

Zamlar yüzde 5’e çekilsin
Selahattin Semerci: Hükümet zaten belimizi büktü. 12 kiloluk LPG tüpü 2002 yılında 19 liraydı şimdi 60 TL oldu. Hükümet zamları acımasızca yapıyor. Peki ‘Sosyal Demokrat’ diye meydanlara çıkan belediyelere de ne oluyor? Su ve toplu ulaşım zammı geri alınsın veya yüzde 5’e çekilsin.”

Gerekçeleri açıklasınlar
Nahit Baş isimli okurumuz da, “5, 4 ve 3 yıldızlı turistik tesislere indirimli su anlaşması yapan Büyükşehir Belediyesi yaşam mücadelesi veren emekliler için niçin indirim yapmıyor? İzmir’de su zaten pahalı, yüzde 10 zam da ne oluyor? Ayrıca toplu ulaşıma da yüzde on zam yapıldı. Ne oldu da böyle bir zamma gerek duyuldu? Bunlar halkın partisiyiz diyorlar ama zam gerekçelerini halka açıklamak gibi bir görevi kendilerinde üstünlük olarak görüyorlar. Açıklasınlar da zam gerekçelerini biz de bilelim” diyor.

Engelli de engellendi
İzmir toplu ulaşımında engelli kartları ile ilgili arayan okurumuz da (isminin açıklanmasını istemedi), “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin engelliler için daha önce bedava ve sınırsız seyahat hakları elinden alındı, hem ücret, hem de sınırlama getirildi. Ayrıca refakatçi konusunda da engeller kondu. Eskiden olduğu gibi ücretsiz ve sınırsız olmasını istiyoruz” diye dert yandı.

Hakkınıza sahip çıkın
EDP İzmir İl Başkanı Arif Ali Cangı da, “Turizmciye ucuz, İzmirliye pahalı su olmaz. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu, suya yapılan zammın zorunlu olduğu açıklamıştı. Ya zam zorunlu değil, ya da İzsu’nun tüm yükü İzmirlilere yükleniyor. Turizmcilere su fiyatı indirilebiliyorsa, İzmirlilere de indirilebilir” dedi.

Bunlar nasıl ‘Sosyal Demokrat’ belediye


Baz istasyonu kaldırılacak
6 Aralık 2010 Pazartesi günkü köşemizde “Baz istasyonunu kaldırtır mısınız?” başlıklı bir haber yapmış ve konuyu Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan’ın dikkatine sunmuştuk. Hatırlarsanız okurumuz Sinan Öztan, Karataş Mahallesi Mithatpaşa Caddesi No:167 Köktaş Apartmanı’na kurulan baz istasyonunun yerinin hatalı olduğunu belirterek dert yanmıştı. Önceki gün Konak Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Birimi’nden “Baz istasyonu yıkılacak” başlıklı bir açıklama aldık.
Açıklama aynen şöyle:
“Konak’ın Karataş Mahallesi Mithatpaşa Caddesi No:167 Köktaş Apartmanı’nda kurulu bulunan baz istasyonu Konak Belediyesi Zabıta ekipleri tarafından mühürlenerek yıkım için çalışmalar başlatıldı. Haftaya salı gününe kadar telekomünikasyon şirketine baz istasyonunun kaldırılması için süre tanıyan zabıta ekipleri aksi takdirde yıkım işlemine başlayacaklar.”

Bu çiçekçiye kim izin verdi?
Bornova Altındağ sakinleri, Serintepe Mahallesi eski numarasıyla 281, yeni düzenleme ile 4281 Sokak’taki çiçekçiden dert yandılar. Bu çiçekçinin 4281 Sokak’ta dükkanı olduğu halde mesai saati bitiminden yani saat 17.00’den sonra Kemalpaşa Caddesi üzerindeki İş Bankası’nın önünde kapı ve merdivenleri ile kaldırımı işgal ederek çiçek sattığını dile getirdiler. Okurlarımız, “Hafta içinde akşamları ve özellikle hafta sonları ile tatil günlerinde bu bankanın önü çiçek sergisi gibi oluyor. Kaldırımı işgal ettiği için trafik yoğunluğu yaşanan yola inerek yürümek zorunda kalıyoruz. Çiçeklerin bütün güzelliğine rağmen dağınıklığı ile yarattığı çirkin görüntü bir yana, çöplerini olduğu yere bırakması yüzünden çevre kirliliğine neden oluyor. Buna kim izin veriyor? Belediye yetkilileri (Zabıta memurları) bunu nasıl olup da görmezlikten geliyorlar? Ayrıca banka merdivenleri ile kapısını işgal etmesi de bankanın güvenliği açısından doğru mu?” diye soruyorlar.

Bu ne hiddet bu ne şiddet!
1 Aralık 2010 Çarşamba günü saat 15.19’da İzmir Emniyet Müdürlüğü’nün 489 05 00 numaralı telefonunu arayarak bir konu hakkında bilgi almak istedik. Sinirli bir görevli, kalın sesiyle ve oldukça yüksek ‘Evet!’ diye söze başladı. Ürkmemek mümkün değildi. ‘Bu ne hiddet, bu ne şiddet!’ demekten kendimizi alamadık.

Patlak boruyu onarır mısınız?
Torbalı Gümüşpala Caddesi’nde oturan bir okurumuz, “Sokağımızdaki su patlağı günlerdir onarılmadı. Su patlağından akan suyun bulunduğu yer kazıldı ve büyük bir çukur oluştu. İçinde biriken su da her araç geçişinde üstümüze ve başımıza sıçrıyor. Belediyeyi defalarca aradık ama kimse ilgilenmedi” diyor.

Yollarımız delik deşik durumda
Güzelyalı’dan arayan Mustafa Aydın, “Karabağlar ve Konak ilçelerini birbirine bağlayan İnönü Caddesi’nin Hıfzıssıhha ile Selma Yiğitalp Lisesi arasındaki yoldan bu kenti yönetenler geçmiyor mu? Geçmiyorlarsa da, yolların delik deşik olduğunu onlara kimse söylemiyor mu?” diyor.

SORUNUNA SAHİP ÇIK
Sokağınızdaki, mahallenizdeki, kentinizdeki aksaklıkları ve yaşamınızda karşılaştığınız sorunları sorumlulara duyurmak, şikayetlerinizi onlara iletmek ve çözüm bulmalarını sağlamak istiyorsanız, 0555-253 52 52 numaralı telefonumu 24 saat arayabilir; ayrıca kemal.onderoglu@milliyet.com.tr elektronik posta adresine iletebilirsiniz.