Türkçenin en yaygın kullanılan deyimi “Yassah, hemşerimdir!”
Nöbetçi askerlerden gelen bu deyim günlük yaşantımıza girmiştir.
“Yassah hemşerim!” günlük hayatımızın hemen her bölümünde vardır, Osmanlı’dan beri...
Faruk Güçlü, bu yasakları kendisine iş edinmiş, bir kitapta toplamıştır...
Faruk Güçlü’nün çıkardığı “Yasaklamak Yasaktır-Osmanlı’dan Günümüze Yasaklar”ı bir kere daha yayımlamıştık.
* * *
Bugünlerde Osmanlı modası var ya, bakalım ceddimiz Osmanlı da neleri yasaklamış?
Osmanlı’da Müslümanların fotoğrafla uğraşmaları “yasak” olduğu için fotoğrafçılık gayrimüslimlere kalmıştır.
Kimlere mi?
Yazarsak “ırkçı” derler.
Kahvelere ayakkabı boyacılarının girmeleri yasaktır.
Padişahın belirttiği fermana aykırı elbise dikmek terzilere yasaktır.
Bekârların İstanbul’a girmesi yasaktır.
Kadınlarla erkeklerin toplu taşıma araçlarına bir arada binmeleri yasaktır.
* * *
Osmanlı’dan sonra Cumhuriyet döneminde de yasaklar sürer, hatta yenileri eklenerek.
Ankara’da hamallık yapmak yasaktır. (1936)
Üsküdar’da keçi gezdirmek ve satmak yasaktır. (1933)
Memurların öğrencilik yapmaları yasaktır. (1941)
Resmi araçlara kadın ve çocukların binmesi yasaktır. (1945)
Üniversite profesörlerinin siyaset yapmaları yasaktır. (1953)
* * *
Yasaklar sürüp gider, bazıları günün modasına uyarlar, “Şu tiyatro oyununu oynamak yasaktır.”
Bazıları müziğe takar, toplu yerlerde şu çeşit müzik çalmak yasaktır.
Kimi kahveler de kâğıt oynamayı yasaklar, kimi de seyrini yasaklar.
* * *
Daha ne ilginç yasaklar vardır, bilseniz.
Donla denize girmek yasaktır, eşekle yük taşınması yasaktır, şehrin içinde at arabası kullanmak yasaktır, ramazan davulu çalmak yasaktır.
Sokaklara müstehcen görüntülü mayo reklamları asmak yasaktır.
Sahilde kabuklu meyve yemek yasaktır.
Parkta çekirdek çitlemek ve gül koparmak yasaktır.
Tavukları baş aşağı taşımak yasaktır.
Balkona çamaşır asmak yasaktır.
Yüksek sesle müzik dinlemek yasaktır.
Cadde ve sokaklarda halı, kilim yıkamak yasaktır.
Mezarlarda dua edip Kuran okumak, bahşiş toplamak yasaktır.
Geceleri mezarlık ziyareti yasaktır.
* * *
Diyeceksiniz, dinleyen kim?
“Belediye yasağı üç gün sürer!” lafı boşuna mı söylenmiştir.
Zeki Alasya ile Metin Akpınar’ın “Yasaklar” oyunu unutulur mu?