Hamdi Türkmen

Usta gitti öyle mi?
Bozlaklar yetim kaldı bu kez gerçekten...
Mevlam ayrılık vermesin gökte uçan kuşa, derdi...
Kendisi gitti öyle mi?
Yüreğinin tellerine sığınan bir ömür...
Kim bilir kaç yüreğe dokundu.
Kim bilir kaçımız aşka sadakatı aşığa...

Öyle ya da böyle; bir şekilde açıklanan anketlere pek inanmam, “şüpheli” gözüyle bakarım.
Çünkü;
Bilirim ki o anket sonuçları birilerine, “Aramızda kalsın” diye gizlice sızdırılır ama asıl amaç; “Ortalık bulansın” mantığıdır.
Yerel seçim 28 Ekim 2013’e alınınca, ortalıkta anket sonuçları helvacı kağıdı gibi uçuşmaya başladı.
Herkes bir anket sonucu açıklıyor.
Amaç “üzüm yemek” değil, “bağcıyı dövmek...”
AK Parti İzmir’de bir anket yaptırmış.

Yazarımız Hamdi Türkmen şehir dışında olduğu için bu haftaki yazısını yazamamıştır.
Geçtiğimiz haftaki “Pazarlık”ta yer alan ve okuyucularımız tarafından merakla beklenen matematik dehası Kerem Saklıca’nın hazırladığı ilginç soruların yanıtlarını, sizleri daha fazla merakta bırakmamak için bugün yayınlıyoruz.

İŞTE O CEVAPLAR

1-Sizin bulunduğunuz günden cumartesiye 2 gün var. Bulunduğunuz günün adı değişmiş olabilir ancak cumartesi ile arasına herhangi bir gün girmediği için ya da yerleri değişmediği için hala cumartesiye 2 gün var demektir. Bu durumda 2 gün sonra cumartesi, yani haftanın 1. günündesiniz. Toplamda 4 gün sonra haftanın 3.gününde olacaksınız.
2-Çocuk tavuğu karşıya geçirip döner ve mısırı götürüp tavuğu geri getirir. Arkasından önce tilkiyi bırakıp daha sonra da koyunu bırakıp döner. Çoban kurtla karşıya geçip koyunu geri getirir. Daha sonra samanı bırakıp geri gelir. Çocuğu alıp karşıya geçer. Böylece tavuk ve koyun hariç hepsi karşıdadır. Çocuk geri döner ve önce koyunu alıp bırakır. Daha sonra da tavuğu alır ve karşıya geçer.
3-Mektupta seneye bugün olmaz derken kastı 29 Şubat’tır. 25 Şubattan bu yana geçen dakikalar 4 günX24 saatX60 dakika, yani 5760

Nasıl bir milletiz biz ya!
Elin adamı Büyükelçisi öldü diye “yas” ilan ediyor, bayraklarını yarıya indiriyor.
Biz;
Her gün onlarca şehit veriyoruz.
Afyonkarahisar’da 25 askerimizi yitiriyoruz.
8 polisimizi ağıt yakarak toprağa veriyoruz.
Millette çıt yok.

Hep onlar Çeşme’ye gelecek değiller ya!
Bu hafta sonu İstanbul’daydım.
Seyahat nedeni, “Düğün değil, bayram değil, eniştem beni niye öptü?” durumu değildi.
Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan ve Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün davetlisiydik.
Topu, topu 24 saat kaldık.
Nişantaşı’nda; Şişli İzmir Günleri’nin açılışı, Işık Koleji’nde EXPO paneli, akşam Abdi İpekçi Caddesi’nde İzmirli sanatçıların konseri; kısacası İstanbul’da İzmir’i bir günlüğüne dolu-dolu yaşadım.
Edindiğim izlenim şu:

Tarih, bugüne kadar hep, toplumların yönetilmesinde liderin rolünü sorgular.
Kimi liderler; toplumları barışa huzura güvene, refaha kavuşturmuş, kimi liderler de kişisel hırslarının kurbanı ederek toplumlarının yıkılmasına, felaketler yaşamasına yol açmıştır.
Örneğin ABD...
Ilımlı İslam projesi kapsamında İslamcı örgütlere destek vererek iktidara gelmelerini sağlarken kendi felaketinin tohumlarını attığının farkında olmadı.
Ve ABD’nin demokrasi, özgürlük barış getirdiğine ilişkin imajı Libya ile sarsıldı.
Öyle ki artık Arap baharı, yerini Arap sonbaharına bırakırken, çirkin Amerikalı imajı, karikatür krizinden sonra bir filmle yeniden gündeme geldi. Ve son olarak büyükelçileri linç edilerek öldürüldü.
Ya Müslüman dünyadaki kardeşin kardeşi öldürmesine çanak tutmaya devam eden liderler?

Kırk katır mı?
Kırk satır mı?
Derler ya...
Aslında yoktur birbirinden farkı...
Tercihiniz hangisi olursa olsun, kuralları koyanın istediği olur.
Yani ölüm...
Bir türlü anlayamadığım,

Bu kısa anekdotu okuyun, sonra da onu bugün yok saymaya çalışanları gözünüzün önüne getirin lütfen!
Atatürk’ün başyaveri Salih Bozok anlatıyor :
Başkumandan, düşmandan kurtardığı İzmir’de geçireceği ilk geceyi yaşıyordu.
Paşa, İzmir’de ilk gecesini çalışarak geçirdi.
Zengin bir sofra hazırlandığı halde ufak tefekle karnını doyurdu ve geç vakitlere kadar çalıştı.
Ertesi sabah erkenden Vilayet Konağı’na gittik.
Vali, İngiliz Konsolosu ile konuşuyordu.