Nasıl bir milletiz biz ya!
Elin adamı Büyükelçisi öldü diye “yas” ilan ediyor, bayraklarını yarıya indiriyor.
Biz;
Her gün onlarca şehit veriyoruz.
Afyonkarahisar’da 25 askerimizi yitiriyoruz.
8 polisimizi ağıt yakarak toprağa veriyoruz.
Millette çıt yok.
Ulusal yas ilan edelim demiyorum ama bu kadar sessizlik-tepkisizlik-suskunluk olur mu?
Hey ulusalcılar, devletçiler, Atatürkçüler, milliyetçiler, dindarlar, cemaatçiler, vatanseverler!
Nerelerdesiniz efendiler?
Her gün toprağa verdiğimiz bu gencecik canlar, bizim evlatlarımız.
Bırakın artık birbirinizi suçlayarak, olayları ve yaşananları siyasete taşımayı...
Teröre, teröriste ve onun hain yandaşları ve destekçilerine karşı, toplu olarak bir “Dik duruş” sergilemenin zamanı geldi de geçiyor bile...
Birer yurttaş olarak; işadamları, yatırımcılar, iş sahipleri, sivil toplum kuruluşları olarak niçin ortak bir tavır almıyoruz?
Bunu niye yapmıyoruz?
Ayıptır beyler!
Abuk sabuk diziler, programlar, eğlence programları, magazinsel haber ve programlar...
Ülkemin doğu ve güneydoğusu savaş alanı gibi...
Biz; Afrika’deki, Somali’deki, Pakistan’daki, Suriye’deki, Arakan’daki din kardeşlerimize koşuyor, oralardaki Müslüman kardeşlerimiz ölmesin diye kampanyalar düzenliyor, bakanlarımızı gönderiyoruz.
Peki ya benim askerim, polisim ne olacak?
Onlara kim koşacak?
Vatanı için canını veren, alçakça tuzak ve saldırılarda yaşamlarını yitiren asker-polis-sivil şehitlerimizin geride bıraktığı ana-baba-eş-çocuk-kardeş; onlara kim elini uzatacak?
Somali ve Suriye ile Arakan’dakiler benim canını-kanını feda eden evlatlarımdan daha mı kıymetli?
Daha mı önemli?
Daha mı öncelikli?
Artık sözün bittiği yerdeyim.
İnanmayacaksınız ama ne yazacağımı, ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Aptalca senaryoları dinlemekten de okumaktan da yazmaktan da bıktım.
Bildiğim tek şey var;
Durum iyiye gitmiyor.
Bu vatanın evladıyım...
Bu topraklar için canımı veririm...
Ülkemde Türk Bayrağından başka bayrak dalgalanamaz...
Türküm ve Türk olmakla gurur duyuyorum diyen herkesi, teröre, bölücülere ve onların yandaşlarıyla mücadelede “Dik Durmaya” davet ediyorum...