Kırk katır mı?
Kırk satır mı?
Derler ya...
Aslında yoktur birbirinden farkı...
Tercihiniz hangisi olursa olsun, kuralları koyanın istediği olur.
Yani ölüm...
Bir türlü anlayamadığım,
Öğrenci-veli-ana-baba-öğretmen; hiç kimsenin de tam olarak anladığını sanmadığım bu yıl uygulanacak eğitim sistemimiz, çocuklarımızı böyle, “katırlı-satırlı” bir tercih ile karşı karşıya bırakıyor.
Tercihin ucunda “ölüm” yok ama, bir gencin gelecek yaşamının tamamen ipotek altına alınması var.
Dayatma; İmam Hatip Eğitimi...
Anne-baba, çocuk istese de istemese de, İmam Hatip Lisesi’nde okumaya zorlanıyor.
Mecbur bırakılıyor...
Böyle eğitim olur mu?
Olmaz ama bizim Milli Eğitim Bakanlığımız, olmazı olduruyor.
Liseye başlayacak gençlerin eğitim özgürlüğünü gasp ediyor.
İsteğini, bağırta, çağırta kabul ettiriyor.
Bir örnek:
Karşıyaka’da SBS puanıyla okullara yerleşme hakkı kazanamayan 1500’ü aşkın öğrenci var.
Bu, hiçbir okula puanı tutmadığı için kayıt yaptıramayan öğrencilere idare, 6 okul seçeneği sunup, bunlardan üçünün tercih edilmesini istiyor.
Okullar şunlar:
Şemikler Lisesi
TOKİ Ticaret Meslek Lisesi
Suzan Divrik Kız Teknik ve Meslek Lisesi
Necip Demir Ticaret Meslek lisesi, İmam Hatip Lisesi
M. Ali Lahur Ticaret Meslek Lisesi
İmam Hatip Lisesi...
Yani, seçim yapılacak eğitim kurumlarından sadece biri normal lise.
Diğer üçü meslek, ikisi ise İmam Hatip...
Ben size olacakları anlatayım.
Öğrenciler tercih etseler de 1500’ünün de Şemikler Lisesi’ne kaydolmaları mümkün değil. Böyle bir kapasite yok.
Adı geçen diğer üç meslek lisesinde de kontenjan çok sınırlı.
Geriye ne kaldı?
İmam Hatip Liseleri...
Zaten, Kaymakamlık girişine asılan duyuruda son madde şu:
Hiçbir okula kaydı yapılamayan öğrenciler, İlçe Öğrenci Yerleştirme Komisyonu’nun uygun göreceği okullara yerleştirileceklerdir.
Sizce uygun lise neresi olacaktır?
Tabii ki; İmam Hatip...
Yani;
“Kırk satır mı,
Kırk katır mı?” dendiğinde, sunulan kaçınılmaz son gibi!..
Beyler!
Her öğrencinin istediği devlet okulunda eğitim görme özgürlüğü vardır, olmalıdır da.
Devlet, devletse bunu sağlamak zorundadır.
Bir çocuğa; “Gidip İmam Hatip’te okuyacaksın” diye baskı yapıp, zor kullanamaz, dayatmacılık yapamazsınız.
İstediği bir mesleği seçmek, gençlerimizin en doğal hakkıdır.
Mühendis, doktor, mimar, hukukçu, öğretmen, kimyager, pilot, kaptan ve diğer onlarca mesleğin eğitimi almak isteyen bir çocuğa; “Hayır imam olacaksın” diyemezsiniz.
Israr eder, zor kullanarak illa da dini eğitim vermeye kalkarsanız, bu, gelecek kuşaklara yapılabilecek en büyük haksızlıktır.