İŞİMİZE gelince, hak-hukuk-sosyal demokrasi havarisi diye mangalda kül bırakmıyoruz ama...
İş engellilere, emeklilere gelince, işin içine bir de ESHOT girince, Hitler ve Mussolini’den farkımız kalmıyor.
Günlerce yazdım...
Günlerce, yanlış diye haykırdım.
Sonuç: Sıfır!...
Halkçı Başkan, nedense engelliler ve emeklilerin feryatlarına kulaklarını tıkayıp, ESHOT’un yanında yer alınca, sonuç değişmedi.
* * *
ARA sıra kafayı kırar mısınız?
Ben kırarım.
Kafayı kırdım mı, gayya kuyusunun dibine düşerim.
Gözüm dünyayı görmez, İsrafil’in borusu çalsa kulağım duymaz.
Dalar giderim.
* * *
En iyi ilâcım kendimi sokaklara vurmaktır. Yürürüm Allah yürürüm.
BUCA Belediyesi’ne büyük umutlarla, “kurtarıcı” olarak devletten transfer edilen, göreve başlaması da, çalışması da siyaseten büyük tartışmalara neden olan sarışın Danışman Saliha Ayda Saryal, Başkan Ercan Tatı’nın başına büyük dert açtı.
Temmuz 2009’da “Belirli Süreli İş Sözleşmesi” ile iş başı yapan Ayda Hanım, maaşı hiç bir zaman düzenli ödenmeyince, hem istifa etti hem de alacakları için İş Mahkemesi’ne başvurarak Buca Belediyesi’nin tapulu mülkleri ile üç aracına ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir koydurtmak için yasal düğmeye bastı.
Danışman Ayda Hanım’ın çok tartışılan ama hiç kimseye kesin olarak açıklanmayan “dudak uçuklatan” Buca Belediyesi’ndeki maaşı da ortaya çıktı.
Belediye Başkanı Ercan Tatı’nın, sarışın danışmanı Ayda Saryal ile, işe başladığı 2009’da net 4 bin 950, 2010 yılında net 6 bin, 2011 yılında net 6 bin 500, 2012’de net 7 bin lira maaşla sözleşme imzaladığı öğrenildi.
* * *
Şimdi sıkı durun...
Ayda Hanım’ın Buca Belediyesi’nden; ödenmeyen, eksik ödenen ve 2012’ye; sözleşmesinin sonuna kadar alacağı ücretler ile kıdem tazminatı ve bunların faizleri, mahkeme ve avukat ücretleriyle toplam alacağı 600 bin lirayı (eski parayla 600 milyar) buluyor.
BUGÜN köşemde yazılı bir açıklama yayınlamak zorundayım.
Aslında çok önemli bir gelişmeyi yazacaktım ama kısmet yarınaymış.
Açıklamayı yapan İzmir İli Damızlık Koyun, Keçi Yetiştiricileri Birliği yönetimi.
“Damızlık koyun ve keçilerle ne işin var?” diyeceksiniz ama, her telden yazdığım için, siyasetçi de, mimar, mühendis de, belediyeci de, esnaf da, işadamı da, yazdıklarım hoşlarına gitmeyince basıyorlar açıklamayı.
Meslek etiğim, bunları yayınlamayı öngörüyor.
Hiç bir zaman da, “dediğim dedik” gibi bir anlayışım olmadı.
Damızlık Koyun, Keçi Yetiştiricileri’nin, bu köşeden yayınlanmasını istedikleri açıklama şöyle:
BEN çok beğendim...
Daha doğrusu bayıldım...
O kadar heyecanlanmışım ki; “Niçin genel merkeze göndermiyor, önermiyorsun?” diye sormadan edemedim.
İyi bir CHP’li, iyi bir sosyal demokrat ve partinin il, ilçe yönetimlerinde görevler yapan Erkan Güldoğan,işinde de sosyal yaşamında da “beyni” zehir gibi çalışan, üretken bir insandır.
Uzun bir hazırlık yaptıktan sonra, CHP için, Haziran 2011 seçimlerinde kullanılmak üzere bir “seçim sloganı” üretmiş.
Bir reklam ajansı ile işbirliği yaparak, kafasındaki sloganı grafik olarak ortaya çıkarıp, bunu da tişörtlere uyarlamış.
Ve, ortaya çok güzel ve anlamlı bir seçim sloganı çıkmış.
BİTTİM ben. Artık iflâh olmam.
Değil Amerika fatihi Doktor Öz, değil kolesterollerin efendisi Profesör Doktor Osman Müftüoğlu, bir elinde ölmezlik otu, öteki elinde kutsanmış havanıyla Lokman Hekim gelse beni kurtaramaz.
Kendim ettim, kendim buldum.
Edilecek laf mıydı? Ettim işte.
Geçen pazar günü yazdığım yazıya “Ben adam olmam” diye başlık attım ya;
Cümle alem ve bilhassa yakın dostlarım, özellikle de hanem halkı feryat figan içinde kaldılar.
Yazıyı okuyan hemen beni arıyor.
Ak Parti yeni il yönetiminden İzmir memnun ama, teşkilatın aynı düşüncede olduğunu sanmıyorum.
İzmir memnun derken, bunun nedeni, Ömer Cihat Akay’ın, 50 kişilik yönetiminin, kentin her kesimini kucaklaması.
Ak Parti teşkilatının büyük bir bölümü ise, sesli olmasa bile, “diş sıkarak hırlama” sendromu yaşıyor.
Akay ve yönetimine partide takılan isim; Aşure Yönetim...
Olay konuşulduğu gibi, bu kadar ciddiyse işleri gerçekten çok zor.
* * *
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar’ın, “etkinliği azaltılarak” yapılan yeni il yönetim kurulu, “çok sesli” yapısıyla ilginç.
CHP İzmir’de, özellikle örgütün bir bölümünde üçdört gündür “şok” yaşanıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu, pek çok kişiye “Aaaaaaaaaaaaa” dedirten, beklenmedik bir ismi; işadamı Tacettin Bayır’ı İzmir’e il başkanı yaptı.
Sav ekibi, “Bu adam Baykalcıdır...”
Baykalcılar, “Sav’ın adamıdır...” diyemiyorlar.
Çünkü CHP yeni İl Başkanı Bayır, ne Baykal’ın ne de Önder Sav’ın ekibinden...
Kılıçdaroğlu ya da Gürsel Tekin’in adamı mı?
O da değil...