Ölmüşüm ağlayanım yok, derler ya...
İzmir’deki CHP’li ilçe belediye başkanlarının durumu da aynen böyle.
Alınmasınlar, gücenmesinler...
Çünkü hepsi, yakın dost ve arkadaşım...
Hepsi de yetenekli, hepsi de iyi birer CHP’li, hepsi de sapına kadar sosyal demokrat...
Ama bilsinler ki, “toplantıyla-moplantıyla” bu işler yürümez...
İstedikleri kadar bir araya gelsinler.
Büyükşehir’deki son operasyonla ilgili iki bürokrat öyküsü anlatmak istiyorum.
Biri “iyi”, diğeri “kötü...”
Adettendir, böyle bir laf ettiniz mi sorarsınız; “Hangisini önce duymak isterseniz?”
Gelin önce “iyi”den başlayalım...
* * *
Adı Işık Çelikkol...
Işık Hanım’ın, Büyükşehir’deki son görevi Raylı Sistem Daire Başkanlığı idi.
“Geç bile kaldı...”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde Başkan Aziz Kocaoğlu’nun yaptığı operasyon için benin yorumum böyle...
ESHOT Genel Müdürü Zeliha Gül Şener, Büyükşehir’in “kanayan yarasıydı.”
Aziz Bey, yarayı Kent-Kart ihalesinde, belediyenin kasasına girmesi gereken trilyonlarca lirayı, şirkete “hediye” ederek hem ESHOT’u hem de kurumsal olarak Büyükşehir’i zarara uğrattığı aşamada bu yarayı operasyonla “kesip atmak” yerine, “pansuman”la iyileştirmeye çalıştı.
Kangrene dönüştü...
Araştırırsanız göreceksiniz; Büyükşehir’de bürokrasiyi kamplara ayıran en önemli isimlerden biri de Zeliha Gül Şener’dir.
* * *
Günübirlik ya da hafta sonu tatilleri insanlar için “eziyet” olmamalı.
Bu pazar günü Yarımada; Güzelbahçe-Urla-Seferihisar-Sığacık-Gümüldür-Ürkmez-Karaburun-Mordoğan-Alaçatı ve Çeşme’ye gidenler, dönüş yolunda “çile”nin daniskasını yaşadılar.
“Acaba, sadece bu saatte mi böyleydi?” dedim ama, öğrendim ki Çeşme Otoyolu, pazar günü saat 18.00’den 24.00’e kadar aynı durumdaymış...
On binlerce araç kuyruğu Seferihisar Kavşağı’ndan başlayıp, Konak’a kadar uzanıyordu.
Sorun, Narlıdere Gişeleri...
Araçla saat 23.45’te geçerken OGS geçişi sorunsuz, KGS geçişi mahşer gibiydi.
Neden?
En tehlikeli durum, yaşananların sıradanlaşmasıdır.
Çünkü olaylar sıradanlaştığında, hani denir ya “Vaka-i Adiye” den olur.
Önemini yitirir...
Kimse tepki vermez.
Bir yerde sıradışı bile olsa, olay kabullenilir.
* * *
İyi de, bu durum tehlikeyi ortadan kaldırır mı?
Adına ister “geri adım atma”, ister “buzdolabına koyma” deyin...
CHP’de ısınan suları, kaynama noktasına varmadan soğutmak için ilk adım atıldı.
CHP İzmir İl Yönetim Kurulu tarafından partiden kesin ihraç istemiyle Disiplin Kurulu’na verilen Karabağlar İlçe Başkanı Birol Ağırbaş ve Ödemiş İlçe Başkanı Emin Öztürk ile ilgili, esas karar alınıncaya kadar “kısmi af” çıktı.
İl Disiplin Kurulu, oy çokluğu ile Ağırbaş ve Öztürk’ün başvuruları üzerine, haklarındaki tedbir kararını kaldırıldı.
Böylece iki ilçe başkanı, soruşturma tamamlanıp cezaları kesinleşinceye kadar parti çalışmalarına katılabilecekler.
* * *
CHP Karabağlar ve Ödemiş İlçe başkanları neden partiden atılmak isteniyor?
İzmir için ayıracak beş dakikanız var mı?
Eminim ‘hayır’ diyeceklerin sayısı, bir elimin parmaklarını geçmeyecek kadar azdır.
O zaman, öncelikle bu yazıyı okumak için bir beş dakika, okuduktan sonra tekrar bir beş dakikanızı daha çalmak istiyorum.
İzmir’e haftanın üç-dört günü kruvaziyer gemilerle her defasında 6-11 bin turistin Alsancak Limanı’na inmesi İzmir Ticaret Odası ve Başkanı Ekrem Demirtaş’ın eseridir.
O’nun çabaları sonucu bu gemiler İzmir’e gelmektedir.
Bugün yaşadığımız, havasını soluduğumuz, tüm güzelliklerini paylaştığımız İzmir, Dünya Turizm Oscarı’na adaydır.
Yanlış duymadınız; İzmir, turizm sektöründe dünyanın en prestijli ödülü olan, “Dünya Turizm Ödülleri“nin, “Avrupa’nın Lider Kruvaziyer Destinasyonu” kategorisinde aday gösterilen kentler arasındadır.
Hem nalına hem mıhını derler ya...
Aziz Kocaoğlu, bu hafta böyle bir çıkış yaptı.
İlk mesajı; Büyükşehir bürokratlarınaydı:
“Ya işinizi yapın ya da çekip gidin!..”
Başkanın bu çıkışı, “Sivil asiler”; yani, Konak, Karşıyaka, Bornova, Bayraklı, Buca, Karabağlar, Çiğli, Menderes, Torbalı, Menemen Belediye başkanlarının “Madem Büyükşehir’de bizi adam yerine koymuyorlar, o zaman kendi başımızın çaresine bakarız” yakınmalarının haklılığını gösteriyor.
Aslına bakarsanız, Aziz Bey bunu “Bardak taşmadan” çok önce yapmalıydı.
Çünkü Büyükşehir bürokratları böyle bir “uyarıyı” gerçekten hak ediyorlar.