Gözdağı...

Hem nalına hem mıhını derler ya...
Aziz Kocaoğlu, bu hafta böyle bir çıkış yaptı.
İlk mesajı; Büyükşehir bürokratlarınaydı:
“Ya işinizi yapın ya da çekip gidin!..”
Başkanın bu çıkışı, “Sivil asiler”; yani, Konak, Karşıyaka, Bornova, Bayraklı, Buca, Karabağlar, Çiğli, Menderes, Torbalı, Menemen Belediye başkanlarının “Madem Büyükşehir’de bizi adam yerine koymuyorlar, o zaman kendi başımızın çaresine bakarız” yakınmalarının haklılığını gösteriyor.
Aslına bakarsanız, Aziz Bey bunu “Bardak taşmadan” çok önce yapmalıydı.
Çünkü Büyükşehir bürokratları böyle bir “uyarıyı” gerçekten hak ediyorlar.
Büyükşehir bürokrasisi, İzmir’e yatırım için gelenleri binbir bahaneyle bıktırıp usandırıp, bu kentte yapılacak milyon dolarlık projeleri engelliyor.
Ben bile artık Büyükşehir’deki bürokratların iş ve hizmet yapmak için değil, “yapmamak-yaptırmamak” için o koltuklarda oturduklarına inanmaya başladım.
Dinlediklerimi, yatırım yapmak isteyenlere çıkartılan zorlukları bir anlatmaya kalksam, yemin ederim, yer yer oynar.
Hiçbir yatırımcı ya da belediyede işi olan sade vatandaş, bırakın genel sekreter yardımcısını, genel müdürlerü, sıradan şef ya da memurla bile görüşemiyor.
Aynı durumdan İzmir’deki tüm ilçe belediye başkanları da şikayetçi.
Her istek, her evrak, her öneri için Büyükşehir’de tek yanıt var: RET...
* * *
Büyükşehir Belediye Meclisi’nin son oturumunda yaşanan bir olay da, isyancı asi Belediye başkanlarına bir gözdağı niteliğinde.
Anımsayacaksanız, Çiçekliköy’deki ilk gizli zirve deşifre olunca, ilçe belediye başkanları, “Biz hizmet için biraraya geliyoruz” demişlerdi.
Ben de...
“Aziz Bey, bunu yemez... Ama gün gelir, Büyükşehir’e isyan bayrağı açan başkanlara bunu yedirir” demiştim.
Büyükşehir Belediye Meclisi, bu sözlerimin mürekkebi kurumadan iki gün önce Bornova Belediye Meclisi’nden gelen 8 dosyadan 6’sını reddetti.
Sekiz dosya... Altı ret...
Olacak gibi, inanılır gibi değil...
Dosyaların içerikleri de öyle ahım şahım şeyler değil.
Park yapımı, pazaryeri yeri istemi gibi hizmete yönelik talepler...
Bornova Belediye Meclisi’nin ilgili komisyonlarında görüşülüp karara bağlanmış, Meclis’in “evet” dediği Büyükşehir’e onay için gönderilen projeler...
“Büyükşehir ile İlçe Belediye başkanları arasındaki “soğukluk” mutlaka hizmete yansıyacak, zarar gören vatandaş ve İzmir olacak” demiştim.
Korktuğum oldu...
* * *
CHP İzmir’de hem parti hem de yerel yönetimler olarak iyi gitmiyor.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun ve Genel Merkez’in, bu yaşananlara sessiz kalışını, uzaktan seyretmekle yetinmesini ise hiç anlayamıyorum.
CHP İzmir’de, “gitti gidiyor.com” gibi oldu...
Ama bir Allah’ın kulu, “Yahu, oralarda neler oluyor? Nedir bu kargaşanın nedeni?” diye sorma zahmetine bile girmiyor.
Eeeeeeeeeeeeeeeeeeeee...
Boşuna, “Kendi düşen ağlamaz” dememişler...