En tehlikeli durum, yaşananların sıradanlaşmasıdır.
Çünkü olaylar sıradanlaştığında, hani denir ya “Vaka-i Adiye” den olur.
Önemini yitirir...
Kimse tepki vermez.
Bir yerde sıradışı bile olsa, olay kabullenilir.
* * *
İyi de, bu durum tehlikeyi ortadan kaldırır mı?
Söz konusu bile olamaz. Ama;
Topluma sanal bir iyimserlik hakim olur.
Hiç kimse bunu konuşmaz olur.
Ve asıl tehlike de budur.
* * *
Duyarsızlık, bir süre sonra hepimizin iliklerine kadar işler.
Oysa sorun hala ciddidir, yok olan sadece tepkilerdir.
Yani, tehlike ortadan kalkmamıştır.
Sadece biz onu günlük yaşamın bir parçası kabul edip normalleştirir, bir süre sonra da yaşananları fark etmez hale geliriz.
* * *
Cuma akşamı geç saatlerde Çeşme‘ye geldim.
13 vatan evladımızı kaybettiğimiz o melun günün ertesi günü.
Beklentim, insanların bu acıyı yüreklerinde yaşayıp;
13 annenin...
13 babanın...
Sönen 13 ocağın...
Ve 13 şehidimizin yakınlarının yasının, millet olarak tutulmasıydı...
“Şehitler Ölmez” diye sokaklara dökülmesek bile, bu ağır acının en azından suskunlukla yaşanacağını umuyordum.
Tam bir hayal kırıklığı yaşadım...
Çalgılı-çengili tüm restoranlar tıklım tıklım dolu, barlar-gece kulupleri vurpatlasın çal oynasın, kulakları patlatan yüksek volümlü müzikle sabaha kadar açıktı.
Bu bile bu ülkede en acı olayları normalleştirdiğimizin bir göstergesi değil mi?
Adamlar henüz 13 şehitidimizin dökülen kanları bile kurumadan, ne diyorlar;
“Kürdistan Meclisi...”
Ne istiyorlar;
“Anayasa değişikliği ve özerklik...”
Peki biz kalkıp niye;
- Döktükleri kanda boğulacaklar.
- Hesabı sorulacak.
- En kısa sürede yakalanacaklar, diye kafa tutamıyoruz?
Neden?
Yoksa o topraklarımız başka bir devletin sınırları içine geçti de bizim mi haberimiz yok...
* * *
Herkese sesleniyorum:
Bu askerlerimizin;
Bu polislerimizin failleri nerede?
Neden kimsenin sesi yeterince çıkmıyor?
* * *
Herkesin bildiği ama nedense bilmemezlikten geldiği gerçek şu:
Irak’ta isyancıları kim besleyip destekliyorsa...
İran ’da kim isyan çıkartmaya çalışıyorsa...
Suriye’yi kim bölmeye çalışıyorsa...
Bizde de PKK’yı destekleyenler aynı mihraklardır.
Mehmet Akif’in şu satırlarını tekrar anımsamanızı istiyorum.
“Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak”
Acaba oralarda en son ocağımız söndürülmek üzere mi?
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024