24 saat arayla ikinci Suriye helikopteri de düşürüldü.
Çatışmalar çok yönlü sürüyor.
..................
Daha önce yaşanan gerginliklerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin bir araya gelirlerdi ya da telefonla konuşurlardı.
Sorun çözülürdü.
En azından ateş soğumaya alınırdı.
Bu kez iki taraftan heyetler konuşuyor, çözüm yok.
Erdoğan ve Putin konuşması da ateşi söndürmedi.
..................
Öte yandan, araya Amerika kafa uzattı.
“Türkiye’nin gerçek stratejik dostu Amerika’dır.
Rusya ile zaman zaman Türkiye bazı konularda taktik çıkar birliğinde kesişebilirler.
Ama...
Kalıcı ve sürekli çıkarları karşıtıdır...”
Yani...
“Önünde sonunda Türkiye ile Rusya karşı karşıya geleceklerdi. İşte o sürece girilmiş bulunuyor” mesajını veriyor Amerika.
Ne var ki...
Bu mesajın verildiği sıralarda “ABD bütçesine PYD/YPG’ye 200 milyon dolar destek” için ödenek alındı.
Bu mudur “gerçek, kalıcı, stratejik, müttefik ilişki?”
...................
İki süper büyük arasında dengelere dayalı ince ayarlı politika zaman zaman böyle sıkışmalar üretebilir.
Şöyle ya da böyle aşılacaktır.
...................
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarih vererek, “rejim güçlerinin Türkiye güvenlik noktalarının gerisine çekilmesini” dile getirdi.
Bunun adı, telaffuz edilmese de “ültimatom” kokuyor.
Ancak... Suriye rejim güçlerinin arkalarına Rusya’yı alarak ilerleyişleri sürmekte.
..................
M5 karayolu üzerinde Ma’arretünnu’man ile Serakib ilçe merkezlerini ve çevresindeki çok sayıda yerleşimi ele geçirdi.
Şam-Halep karayolunu büyük ölçüde cihatçılardan aldı.Halep’in güneyiyle İdlib’in kuzeydoğu kırsallarında Heyet Tahrir Şam (HTŞ) militanlarından da köyler ve beldeler aldı.
Hızla ilerledi.
Sonunda TSK’nın da bir gözlem istasyonunun bulunduğu stratejik Tel Eys tepesi yakınlarında bulunan HTŞ karargâh ve sığınaklarını da imha etti.
Sonrasında Halep kırsalındaki Cebel-i Seman ilçesine bağlı Zerbah köyündeki TSK gözlem noktası da Suriye denetimindeki topraklarda kaldı.
Bu durumda cihatçı gruplar M5 karayolunun doğusunu boşaltarak batıya geçtiler.
Rusya desteğindeki hükümet kuvvetleri M5 üzerindeki tam denetimi sağlamak üzere.
....................
Hızlı gelişmelerle, TSK’nın 17 Eylül 2018 Soçi Mutabakatı’yla İdlib bölgesinde ateşkes gözlem sorumluluğu alan gözlem noktalarından 11’i an itibarıyla Suriye kuşatmaları içinde.
Şöyle ki...
Hama kırsalındaki Morik, Ma’arretünnu’man ilçesine bağlı Sırman köyü dolaylarındaki gözlem noktası, gene aynı ilçeye bağlı Maar Hatat köyü yakınlarındaki gözlem noktası, Serakib ilçesine bağlı Tel Tukan gözlem noktası, aynı ilçeye bağlı kuzey, güney, doğu ve batıdaki yakın tarihlerde kurulmuş 4 gözlem
istasyonu, Halep’in Raşidin bölgesi dolaylarındaki gözlem noktası, Tel Eys tepesi yakınındaki gözlem noktası, Cebel-i Seman ilçesine bağlı Zerbah köyü dolaylarındaki gözlem noktası.
...................
Şimdi Türkiye henüz Suriye kuşatması altında kalmamış bir kısım yeni kurulan gözlem noktalarına sahip.
Onları da sayalım.
Dana ilçesinde Salva köyü yakınlarında bulunan gözlem noktası, Daret İzze ilçesindeki gözlem noktası, yine aynı ilçedeki Akil dağı yakınlarındaki gözlem noktası, Halep’in batı kırsalındaki Anadan’daki gözlem noktası, İdlib’in kuzeydoğusundaki Taftanaz yakınlarındaki gözlem noktası, İdlib’in doğusunda Sarmin yakınlarındaki gözlem noktası, Zaviye Dağı yakınlarındaki gözlem noktası, İştabrak köyü yakınlarındaki gözlem noktası, Zeytinlik bölgesindeki gözlem noktası, El Mastume yakınlarındaki gözlem noktası.
..................
Bunları sayarken, olası bir Türkiye-Rusya el sıkışmasının yeni sınırları mı diye de düşünüyorum.
(*) T24’te Akdoğan Özkan’ın ayrıntılı yazısından da yararlandım.