Küresel raflarda yıllardır çok satan kitap “Futbol Sadece Futbol Değildir”in yazarı Simon Kuper, Financial Times’da bu kez “Futbol, Nadiren Sadece Futboldur” başlığıyla gene ilginç bir yazıya imza attı. Turnuva direktörü eski Alman kaptan Lahm ise “Spor her zaman en azından dolaylı olarak politikadır” dedi.
Euro 24’ün şampiyon adayları arasında gösterilen Avusturya’yı devirdiğimiz iki golün ilahı Merih Demiral’a
“iki maç cezaya” bu söylemler ışığında da bakılmalı. Satırlarımı Türkiye-Hollanda maçının oynanmasından altı saat önce yazmaktayım.
Ve…
Merih “keşke bozkurt işaretini yapmasaydı” diye düşünüyorum.
“Aşırı sağ siyasi mesaj” diye algılanmasın Merih’in ve diğer bütün Milli Takım topçularının bir siyasi partinin değil, 85 milyon Türk’ün sahadaki temsilcileri olduklarına, Avusturya zaferinin 85 milyon Türk’e adandığına inancım bu düşüncemin asıl nedeni. Tüm yüreğimle akşam için bir mucizenin duacısıyım.
Ama…
Ay yıldızı Çeyrek Final’e çıkaran muhteşem zaferin sahibi milli futbolcularımız ve Teknik Direktör Montella’nın Türk Teknik Heyet’in bu gece (dün) Hollanda karşısında alacakları sonuç ne olursa olsun hepsinin alınlarından öpüyorum.
Merih Demiral, Heidi Lushtaku ve oğulları… Demiral ırkçı olsaydı yabancı bir kadınla mı evlenirdi?
EURO 24 NOTLARI
■ Euro 24 şampiyonasında dünyanınen iyi milli takımlarının neredeysetamamı yer alıyor. Bunların neredeyse tamamı “hücum futbolu” oynuyor. Fiziki güç artık her futbolcu ve her takım için ilk “olmazsa olmaz.”
Uluslararası turnuvalar -özellikle milli maç turnuvaları- “sporun ikinci kademesi” haline dönüşmekte.
Lig takımları çok sayıda yabancı yıldız oyuncuyla çok daha yüksek profilli.
■ Genelde Avrupa kıtası jeopolitikte -Amerika ya da Çin’e göre “marjinal kalmaya doğru inişte” ama futbolda böyle değil.
Yer kürede futbol Avrupa’da -Arjantin hariç- diğer bütün coğrafyalardan daha iyi kalitede.
■ İkisi de seçimler çalkantısından geçen ve siyasi iktidarları çöken Fransa ve İngiltere şampiyonluğa en yakın “11’ler.”
RN: Aşırı sağ Milli Birlik Partisi
YILDIZLARDAN “SANDIK” TAVRI
■ Elbette hayalim Türkiye’nin şampiyonluğu. Ama… Olmazsa “gönlümdeki şampiyon Fransa.”
İngiltere’yle birlikte demokrasinin iki rahminden biri olan Fransa, büyük tehlikeyle burun buruna. Bugün sandıklardan aşırı sağ Milli Birlik Partisi 289 milletvekili çıkarırsa iktidarı devralacak.
Sadece Fransızlar değil çoğu AB üyesi de diken üstünde.
DNA’sında 100 bine yakın Yahudi’yi ölüme gönderen Nazi işbirlikçisi Wichy hükümetinin tortuları var.
Dünya’nın en büyük futbolcularından biri olan Fransız Milli Takımı’nın gözdesi (Real Madrid’de oynuyor) Kylian Mbappe ve Fransa’nın diğer milli takım yıldızı Marcus Thuram ve forvet Ousmane Dembele ile arkadaşları “seçmenleri sandığa gitmeleri, sağduyuyla oy vermeleri, Fransa’nın maceraya sürüklenmesini önlemeleri” çağrısında bulundular.
Bunu sık sık vurguladılar. Mbappe daha da ileri gitti zehir zemberek bir mesaj verdi:
“Bu seçimle asla kabul etmeyeceğim bir Fransa’ya dönüşürse, o ülkeyi temsil etmek üzere milli maçlarda sahaya çıkmam…”
2002 seçimlerinde Zidan da aynı uyarılarda bulunmuştu.
THURAM, MBAPPE VE DEMBELE…
FUTBOLCU FABRİKASI İNGİLTERE’DE
Eğitimimin bir bölümünü Fransa’da aldım.
■ Türkiye’yle siyasi sorunlarında tavrım elbette başkadır ama doğası, kültürü, tarihi, gastronomisi, sanatıyla özgürlüğün de simgesi olan Fransa, insanlığa armağan güzelliklerden biridir. (*)
“Makyajlanmış, hormonlanmış Nazi zombileri Fransa’da iktidarı alacak mı” kabusu bugün sandıklarda yok edilmeli.
Bununla beraber bir ihtiyat kaydı da düşeyim. İtalya’da aşırı sağ iktidara geldi. Başbakan Giorgia Meloni köşelerini törpülemiş, Avrupa Birliği’yle -genelde- uyuma yönelmiş, ılımlı bir profil çizmekte. Yani bir “çıban” olmadı. Seçilirse -belki- Fransa aşırı sağ Başkanı Bardella da başbakan olduğunda, benzer bir ılımlı çizgide yürüyebilir.
■ Simon Kuper’e göre İngiltere de şampiyon adayı.
Fransa ile birlikte bahisçilerin favorisi.
Teknik Direktör Garethsouthgate savaş gazisi büyük babasını kökleriyle temsil ediyor ama genç siyah futbolcuları onurlandıran milli takımıyla çok kültürlü bir yeni ulusu da yansıtıyor.
■ İngiltere “Avrupa’nın en iyi futbol yetenek fabrikası” Lozan merkezli CIES Futbol Gözlem Evi’nin değerlendirmelerine göre “Euro 24 transfer piyasasında değerleri en yüksek üç oyuncunun tamamı genç İngilizler; Jude Bellingham, Phil Foden ve Bukaya Saka.” (CIES sıralanması derlenirken Mbappe bedelsiz transferle Real Madrid’e gitmişti. O nedenle 15. sırada yer aldı.)
İngiltere’nin genç yetenek akışı o kadar hızlı ki Almanya’daki kadronun yarısı 18 ay önce Katar’daki Dünya Kupası’nda değildi.
■ Euro 24 Almanya’nın oyun kurucusu Toni Kroos’un (34), Hırvat Luka Modric’in (38), Fransız Kante’nin (33) vedası olacak. Sadece Cristiano Ronaldo (39) sonsuza kadar oynamaya niyetli görünüyor.
■ Elenen Almanya’ya gelince…
2014 Dünya Kupası’nı kazandığından bu yana bocalıyor. SINUS Enstitüsü ve YouGov anketlerinde “Alman halkının yüzde 39’u ülkelerindeki profesyonel futbolun en düşük noktasına gerilediği” görüşündeler. Uluslararası futbolda ev sahibi olmak avantajdır. “Maç başına 1 gol değerinde” kabul edilir. Ama… Bu avantajlar bile Almanya’yı yarı finale çıkaramadı.
………………..
Tribünleri dolduran, 10 binlerce insanımızla Almanya stadında kendi yurdumuzda oynuyor gibiyiz. Diliyorum ki Hollanda karşısında Türkiye, bu “ev sahibi avantajı ve maç başına bir gol değerini” de arkasına alarak turu geçsin.
………………….
(*) Bu bağlamda bir düzeltme de yapmak istiyorum. Sarı yelekliler sokak hareketleriyle Paris adeta tecavüze uğrarken yazımda “içim serinliyor” gibi gerçek hissiyatımla hiç ilgisi olmayan iki kelime -sehven- yer almıştı. Aslı “içim serinliyor diyenler var” idi.