Hafta sonu...
Koronasız, siyaset dışı “gururumuzu okşayacak” az bilinen gerçeklerle dokunmuş bir yazı.
Armstrong’un “Benim için küçük ama insanlık adına büyük bir adım” diyeceği en heyecan verici dakikalar henüz gerçekleşmemişti.Tarihler 20 Temmuz 1969’u gösterdiğinde 1 milyar 500 milyon insan televizyonlarına odaklanmış “Neil Armstrong’un Ay’da yürüyecek olmasını” heyecanla izliyordu.
ABD/Tullahoma’da bir evde nefeslerini tutmuş bir grup bilim insanı...
HAYAL KIRIKLIĞI MI?
Spiker o an hiç beklenmedik bir haber verdi:
“Astronot Armstrong’un bilgisayarı bozuldu, Ay’a inişi yapamayacak!”
Bu ana tanık milyardan fazla insan üzüntü verici büyük hüsrana uğramıştı.
Tullahoma’daki evde toplanmış bilim insanları da hayal kırıklığı içindeydi.
Ancak aralarından biri yüreklere su serpti.
“Telaşa gerek yok, Neil, modülü Ay’a indirebilir. Bilgisayarın bozulma ihtimaline karşı, manuel (elle) olarak indirebilmek için 1.5 yıl çalıştı” dedi.
MÜTHİŞ TÜRK
Bu söylem üzerine şaşkınlığa düşen bilim insanları ona takıldılar:
“Sen nereden biliyorsun Türk?”
O sırada henüz 32 yaşında olan Türk cevap verdi:
“NASA’da Apollo 11 Projesi’nde yazılım ayağında çalışıyorum.”
Evet, Türk’ün adı Arsev Eraslan’dı.
Tahminin doğru çıkması için çok beklenmedi.
Armstrong, bilgisayarın bozulmasına rağmen “manuel” olarak modülü, Ay’a indirebildi.
1 milyar 500 milyon insan, bu harikulade anı izlemiş, “insanoğlunun Ay’a ayak basmasıyla” gururlanmıştı.
Eraslan’ın NASA’daki görevi “modülün Dünya’ya dönüşü” yani “re-entry” yazılımlarını gerçekleştirmekti.
Arsev Eraslan adlı Türk “Armstrong, Collins ve Aldrin’in Dünya’ya sağ salim dönmeleri” için gerekli yazılımları gerçekleştirmişti.
3D ‘YÜZ TANIMLAYA’ İMZA
Eraslan başka önemli işlere de imza attı. Şöyle ki:
- “ABD’deki tüm nükleer santrallerin çevreye olan etkisini minimuma indirmek” için yazılım geliştirdi.
- “Ay’da kristallerden mücevher yetiştirmek” için yazılıma imzasını attı.
- “Suçluyu yüzünden tanıyan dünyadaki ilk 3D Yüz Tanımlama Teknolojisi’ni” geliştiren de odur.
Bu yazılımla 1999 yılında ABD’de ödül kazandı.
Yani...
Günümüzde kullanılan “yüz tanımlama ilk kez bir Türk’ün yani Arsev Eraslan’ın geliştirdiği teknoloji” ile hayat buldu.
Ayrıca ABD’deki üniversitelerde profesör olarak öğrencileri ve NASA personelini eğitti.
BABADAN OĞULA
Arsev Eraslan’ın kariyerinde babasının katkısı büyüktür.
Babası Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk uçak mühendisi Necdet Eraslan’dı.
Atatürk, Necdet Eraslan’ı Fransa’ya göndermişti.
Paris’te 1928’de École Nationale Supérieure L’Aeronautique’te havacılık ve uçak mühendisliğini bitirmişti.
Türkiye’ye döndü.
1937’de Türkiye için satın alınacak uçakların temini için bizzat Atatürk tarafından ABD’ye gönderildi.
Sonrasında...
“Türkiye’deki ilk dizel motoru” imal etti.
“Su türbinleri yaparak elektrik” üretti.
“Karman Line” yani “Dünya ile uzayın birleştiği çizgiyi ortaya çıkaran” dünyaca ünlü bilim insanı Theodore von Kármán’ın “Gel ABD’de kal, sana profesörlük verelim” teklifini “Atatürk’ün ülkesinde yapmam gereken çok işler var” diyerek reddetti.
İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi’nde profesör olarak çalıştı.
1963’te ABD’ye profesör olarak gitti.
“Louisiana State University Makine Uzay Havacılığı bölümünde profesörlük” yaptı.
Bir yandan da “NASA’daki görevlilere” ders verdi. (Bu öğrencilerin hepsi sonradan Apollo 11 projesinde çalışmıştır.)
Yani...
Baba Necdet Eraslan da “Ay’a gidilmesine” -dolaylı olarak- katkı sağlamıştır.
Necdet Eraslan 24 kitap yazdı.
- “TÜBİTAK’ın kurulmasının fikir babası” oldu.
- Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk “uçak mühendisi” olarak tarihe geçti.
Sonuç...
Bu baba oğul “Atatürk’ün izinde bilimi geliştirerek Ay’a gidilmesinde” katkı sağlamıştır.
ATATÜRK’ÜN ÖNGÖRÜSÜ
20 Ekim 1969, saat 11.55...
Ankara Esenboğa Havalimanı’na ABD Başkanı Nixon’ın özel uçağı iniş yapar.
Ama uçaktan Başkan Nixon değil filinta gibi 3 Amerikalı iner.
Üstü açık bir Cadillac ile Ankara caddelerinden geçerler...
Kaldırımlarda onların geçişlerini heyecanla bekleyen, alkışlayan Ankaralıları selamlarlar.
Ankara’ya büyük saygı duydukları birini görmeye gelmişlerdir; “Atatürk’ü...”
Anıtkabir’de saygı duruşunda bulunup çelenk bırakırlar.
Neden mi?
Atatürk, daha 1930’ların başında Eskişehir’de “Çok değil yüz yıla kalmaz insanoğlu Ay’a gidecektir” demiştir.
Bu öngörüyü ilk dile getiren Atatürk’ün önünde saygıyla eğilmek istemişlerdir.
Nixon’ın uçağından inen, Atatürk’ü ziyaret eden bu 3 kişi kimlerdi dersiniz?
“Apollo 11 projesiyle Ay’a giden üç kişilik müret-tebat: Neil A. Armstrong, Michael Collins ve Edwin E. Aldrin...”
....................
Teşekkürler Tolga Aydoğan ve dostum Çetin Şaşmaz.