Ukrayna’nın fitili...
Şöyle bir anlatım…
Rusya kuşatma altında.
Ülkenin düşmanları sınırlarına kadar dayandı.
NATO ittifakı şimdi, tarihsel ve ruhsal olarak Rusya’nın parçası Ukrayna’yı almakla tehdit ediyor.
Büyük Petro, Aleksandr I ve Stalin’in vârisi olarak Ukrayna’yı geri almak Vladimir Putin’in misyonu…
Bu anlatım Rusya’nın içe dönük sunumu.
Putin için “Ukrayna son durak.”
Ve…
Rusya Ukrayna sınırına 100 bin askerini, tanklarını, zırhlılarını yığdı. ABD istihbaratının raporlarına göre “Rusya 175 bin kişilik bir kuvvetle Ukrayna’yı istila etmeyi planlamış.”
…………….
Ancak…
Bu anlatı dayanaktan yoksun.
Çünkü…
NATO’nun Rusya’ya saldırma gibi bir planı, niyeti kesinlikle yok.
Sovyetler Birliği eski uydu devletlerinin NATO üyesi olmalarının nedeni
“Rus saldırısından korkmaları,
bir güvence aramalarıdır.”
Ayrıca…
Ukrayna’nın NATO’ya katılması konusunda gerçekçi bir beklenti de yok.Amerika’nın Ukrayna’ya silah yardımı
“olası bir Rusya saldırısına karşı
kendini koruması için…”
PUTİN’İN KİŞİSEL KAYGISI MI?
Financial Times’a göre, Putin’in iç sorunları ile dışa dönük agresif tavrı arasında bağlantı var.
Putin kendisini Rus milliyetçiliğinin simgesi olarak sunuyor ve kendi yönetimine dönük tehditleri, ulusa yönelik tehditlermiş gibi aynı kefeye koyuyor.
Oysa ikisi ayrı şeyler.
2013-2014’te Ukrayna’daki yozlaşmış
Rus yanlısı hükümeti halk isyanı devirmişti.
Şimdi Ukrayna’da giderek Batı’ya
daha yaklaşan demokratik bir yönetimin model oluşturması Rusya’ya tehlikeli yansımalar yapabilir.
Oysa…
Rusya, çevresinde otoriter karakterde kendisine bağlı yönetimler istiyor.
Belarus, Kazakistan gibi...
NATO’YA CAN SUYU
Putin’in bu hamleleri NATO’ya
can suyu oldu.
Trump’ın “Modası geçmiş” diye yorumladığı, Macron’un “Beyin ölümü gerçekleşti” dediği NATO, Putin’in bu son hamleleriyle yeniden değer kazandı.
İşlevi güncellendi.
O kadar ki...
Finlandiya ve İsveç, “Moskova’nın giderek artan tehditkâr dili ve davranışlarından” kaygılılar.
Bu iki ülkede “NATO’ya katılmak” alternatifi tartışılmakta.
……………
Rusya, Ukrayna’yı istilaya geçerse,
ABD ya da NATO karşılık vermeyecek.
Bu bile Rusya’nın “NATO tehdidi iddialarının” gerçek dışı olduğunu gösteriyor.
Rusya’ya bu istilanın bedeli başka türlü ödetilecek.
ABD tarafından çok ağır yaptırımlara maruz bırakılacak.
“Dünya finans sisteminden çıkarılması” bile söz konusu.
Ayrıca…
Ukrayna’da ciddi bir “sivil direniş süreci” sürpriz olmamalı.
Rusya’yı gerek ekonomik, gerek askeri alanda bu sivil direniş çok yorgun düşürür.
Peki, bir savaş olası mı?
PENTAGON RAPORU
Pentagon’un (ABD Savunma Bakanlığı) raporuna göre “Putin’in Ukrayna’yı istila takvimi sıkışık.”
Rusya’nın taburları, tankları, zırhlıları ancak şu 1 buçuk, 2 aylık soğuk süreçte hareketlenebilir.
Çünkü…
Ancak “donmuş zemin” üzerinde ilerleyebilir.
Daha sonrasında don çözülecek, zemin yumuşayacak.
Nisan ayına doğru çamur mevsimi başlayacak.
Ukrayna’nın tam ya da kısmi istilası
o tarihten sonra çok zorlaşır.
Adeta ihtimal dışı olur.
Bunun anlamı “ABD’nin Rusya’yla görüşmelerini zamana yayması gerektiğidir.”
Washington ve Avrupalı müttefiklerinin yapmak istedikleri ve uyguladıkları “toplantılar stratejisi” tam da budur.
Ukrayna’nın üç tarafında yığılan
100 bin Rus askerinin geri çekilmesi için müzakereleri yaymanın amacı “süreci olabildiğince yavaşlatmak…”
Pazartesi günü Rusya ve ABD Dışişleri Bakan Yardımcıları Brüksel’de görüştüler.
Yedi saatlik bir müzakere maratonu.
Yarın Rusya ve NATO arasında toplantı Brüksel’de.
Perşembe günü ise Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (Ukrayna dâhil) Rusya ile bir toplantısı daha…
‘ÇAMURA SAPLANMAYIZ’
Rusya bu “zaman yayma” stratejisinin elbette farkında.
Rusya’nın yetiştirdiği “en iyi diplomatlarından” biri olarak bilinen Dışişleri Bakan Yardımcısı Ryabkov şöyle dedi:
“Batı’nın müzakerelerle süreci frenlemesini, bitmez tükenmez tartışmalara gömmesini önlemek için dinamik olarak, duraklamalar yapmadan müzakereleri tempolu sürdürmeye kararlıyız.”
Acaba…
Bakan Yardımcı Ryabkov “Süreci
çamur mevsimine bırakmayacağız” mı demek istiyor?
……………..
Bunu test etmek için ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Bayan Sherman gerilimi düşürmek ve çözüm için “alternatif öneriler yaptık” dedi.
Putin’in bu önerilere yaklaşımı “gerçekten diyalog mu istediği, yoksa toplantılardan bir sonuç alamadık” diyerek Ukrayna’yı istilaya geçmenin bahanesini mi hazırladığının “testi” olacak.
RUSYA NE İSTİYOR?
1 Ukrayna’nın asla NATO üyesi yapılmayacağının yazılı garantisi.
2 Eskiden Sovyetler Birliği’nin uydu devletleri olan ve NATO üyesi yapılan 11 ülkeden NATO askerlerinin ve silahlarının (füzelerinin) geri çekilmesi.
……………….
ABD bu isteklere kesin
“karşı tavır” koydu.
“Özgür bir ülkenin istediği her ittifaka katılabileceğini, NATO’nun açık kapı kararlılığını sürdürdüğünü ve bundan vazgeçmeyeceğini” açıkladı.
Pazartesi günü iki süper gücün Dışişleri Bakan Yardımcılarının Cenevre toplantısında her iki taraf da kararlılığını tekrarladı.
Ancak…
Gene her iki Bakan Yardımcısı da gazetecilere “her şeye rağmen umutlu olduklarını” söylediler.
ABD tarafı gazetecilere “Ukrayna’nın zaten NATO üyeliğinin şu anda ihtimal dışı olduğunu” fısıldadı.
Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı da “Ukrayna’yı istila etmek gibi bir planın olmadığını” tekrarladı.
Fakat…
Derindeki “iki hedef” hâlâ geçerliğini koruyor.
Yani…
Rusya “çamur mevsimine kalmamak için kararlı görünüyor…”
ABD ve NATO ise “toplantıları yayma stratejisinde” ısrarlı.
…………….
Bu yazıda Financial Times, New York Times, Washington Post gazeteleri ile Economist dergisinden de yararlandım.
…………..
Not: Dünkü yazımda “Burla Ailesi” sehven “Burrla Ailesi” olarak yayımlanmıştır. Düzeltiyorum.
