Türkiye’nin NATO üyeliği için “aba altından sopa gösteriliyor.”
Bir üyenin kendi iradesiyle örgütten çekilmesini düzenleyen “NATO tüzüğünün 13. maddesinin yeniden yazılması” önerileri var.
Yani “13. maddeye, bir üyenin kendi istemese bile NATO’dan çıkarılması koşullarını da düzenleyen ek yapılması!..”
İçeride de bu doğrultuda bazı söylemler var.
Sonuncusu ve -elbette ağırlıklı olanı- MHP lideri Devlet Bahçeli’den…
Bahçeli “NATO’suz yok olmayız” dedi.
Dünkü gazetem Milliyet’te yayımlanan söylemi şöyle:
“Kimsenin Türkiye’yi tehdit ederek terör örgütü PKK/YPG’yi İsveç ve Finlandiya üzerinden NATO’ya fiili ortak yapmaya asla teşebbüs etmemesi gerekir.
Şartlar içinden çıkılmaz hale bürünürse NATO’dan ayrılmak bile alternatif bir tercih olarak gündeme alınmalıdır.
NATO’yla var olmadık, NATO’suz da yok olmayız…”
ZAMANLAMA
Bu görüşlerin gü deme getirilmesi zamanlama olarak önemli…
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine kabulleri süreci Türkiye’nin
“karşı tavrına” takıldı.
Sorunun çözümü için İsveç ve Finlandiya heyetleri, Türkiye Dışişleri Bakanlığı’yla görüşmeler için Ankara’dalar.
İsveç Dışişleri
“NATO’nun büyük devletlerinin bu yeni iki üye sürecinin arkasında olduklarını” belirterek Ankara’da yapılacak görüşmeler öncesi “diş” gösterdi.
Ayrıca, Türkiye hariç bütün NATO üyelerinin “İsveç ve Finlandiya’nın üyeliklerini desteklediği” dile getirilerek “Türkiye engelinin, sorun büyümeden ve uzamadan aşılacağı” yolunda yorumlar da uçuşmakta.
Şu satırlar yazılırken TV ekranından bir anons…
“Türkiye’nin NATO’dan çıkması söz konusu mu?”
Gece yayımlanacak bir tartışma programının anonsu bu.
STRATEJİK BELİRSİZLİK
Diplomaside önemli bir “devlet politikası tanımı” vardır.
Adı: “Stratejik belirsizlik…”
Devletler bazen çok duyarlı bir dış politika konusunda tavır koyarlar fakat müeyyidesini açık bırakırlar.
Devletin tavrı hedeflenen sonucu sağlamazsa ne yapılacağı dile getirilmez.
Türkiye de “İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvurularını” dondurmuştur.
Çünkü…
NATO kararları bütün üyelerin oy birliğiyle alınır.
Ama…
İsveç ve Finlandiya “Türkiye vetosunun nedenlerini ortadan kaldıracağını” taahhüt ederlerse...
Bu taahhütlerini yazılı hale getirirlerse…
PKK/YPG’ye diğer NATO ülkelerinin destekleri ve Türkiye’ye uygulanan silah ambargoları gibi ciddi sorunların çözümü için tatmin edici kapılar açılırsa…
O zaman durum değişebilir.
Aksi halde?..
Ne olabileceğinin örneği yıllardır yaşanan bir NATO gerçeğidir; “Güney Kıbrıs Cumhuriyeti Türkiye’nin vetosu nedeniyle NATO üyesi yapılamıyor…”
Bütün baskılara, ABD’nin de arkasında olmasına rağmen Güney Kıbrıs Cumhuriyeti sadece ve sadece Türkiye’nin vetosu nedeniyle NATO’nun eşiğinde bekletilmektedir.
………………
Burada Türkiye için çok önemli bir “tehlikeye” de işaret edeyim.
“Türkiye’nin NATO’dan ayrılması” seçeneğini dile getirenler bu “NATO eşiğinde bekleyen Güney Kıbrıs görüntüsünü” dikkate almalılar.
Türkiye fevri ya da planlı olarak NATO’dan ayrılırsa Güney Kıbrıs NATO üyesi olur.
“Mani zail olduğunda memnu avdet eder (Engel kalkınca yasak olan gelir)” gibi güzel bir atasözümüz vardır.
Hatırlamakta fayda var.
Böyle bir durumda Türkiye Kıbrıs’ta NATO’nun sınırdaşı konumuna geçer.
Güney Kıbrıs Rum devleti NATO’nun “Birimiz hepimiz hepimiz birimiz için” diye özetlenebilecek 5’inci madde şemsiyesi altına girer.
Neyse ki…
İktidar da “NATO’dan ayrılmak gibi bir olasılığı” hiçbir zaman seslendirmiş değil.
13. MADDE
Öte yandan, WALL SETREET JOURNAL “Türkiye gerçekten NATO’ya ait mi?” sorusunu irdeleyen bir makale yayımladı.
Joe Lieberman ve Mark D. Wallace imzalı bu yazıda “Finlandiya ve İsveç’i bütün NATO üyelerinin coşkuyla karşıladığı, ancak, katılım müzakerelerine başlamak için erken bir oylamayı Türkiye’nin engellediği”
öne sürdü.
Ve…
Şöyle satırlar yayınladı:
Türkiye’nin ittifaka dâhil olup olmadığı sorusu gündeme getirilmedir.
Türkiye, Rusya’dan aldığı S-400 füze savunma sistemini Ukrayna’ya göndermeyi reddetti.
Moskova ile Kiev arasında arabuluculuk rolüyle Türkiye Rusya desteği önüne bir perde çekiyor.
1952’de NATO’ya katılan Türkiye bugünkü üyelik standardını karşılayabilir mi? (İttifakın hiçbir üyesi belirli demokratik gelenekleri “İsveç ve Finlandiya’nın karşılamadığını iddia edemez” mesajını veriyor.)
NATO tüzüğünün 13. maddesi üye devletlerin geri çekilmeleri için bir mekanizma sağlar.
Belki de üyelik için ne ilkesel ne de pratik gereklilikleri karşılamayan bir üye ülkenin örgütten dışlanmasına yönelik bir prosedür oluşturmak üzere 13. maddeyi değiştirmenin zamanı gelmiştir. (Bir NATO üyesinin örgüt dışına çıkarılması tüzükte düzenlenmiş değil. Anlaşma 20 yıl yürürlükte kaldıktan
sonra bir üye Amerika Birleşik Devletleri’ne ayrılma bildirimi verir.
Bir yıl sonra üye olmaktan çıkmış olur.
ABD hükümeti aldığı her ayrılma bildiriminden tüm tarafları haberdar edecektir.)
…………….
NATO üyeliği Türkiye için önemlidir.
Kore’ye asker göndererek şehitler pahasına kazanılmıştır.