Türkiye’nin dış politikada “şanslı” yatırımı -öyle görünüyor ki- “Katar...”
Sadece 300 bin nüfuslu ve 11 bin 586 kilometre karelik -avuç içi kadar- bu Körfez şeyhliğinin yıldızı yükselişte.
..........
Öncelikle...
Katar, Afganistan politikalarının küresel odağında.
2022 Dünya Kupası açılış maçı Katar’da oynanacak.
Katar, Fransa’nın PSG (Paris Saint Germain) kulübünü satın aldı. Dünyanın -çoğu- en iyi futbolcuları orada. Son olarak Messi’yi de transfer etti.
Katar’ın küresel Arap uydu ağı El Cezire, BBC’yi örnek alarak “referans” bir televizyon haber kanalı.
Katar “önleyici diplomasi” olarak tanımladığı bir dış politikayla küresel roller alıyor.
Örneğin...
Amerika’nın en büyük üssü Katar’da. (Türkiye’nin de Katar’da bir üssü olması önemli artıdır.)
Katar, kendini “Batı için yararlı bir müttefik ve daha geniş bölgesel sorunlarda muhatap olarak konumlandırmayı” başardı.
Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdulrahman el Tani ABD’yi “En önemli müttefikimiz” diye tanımlıyor.
Trump döneminde Katar’a ABD “serindi.”
ABD’nin kanatları altındaki Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır tarafından da dışlanmış, ablukaya alınmıştı.
Biden’ın Beyaz Saray’a patron olacağı anlaşılınca ablukayı koyan ülkeler o sayfayı çevirdiler, ilişkiler yeniden düzeldi.
Le Monde’a göre, Katar’ı “bir arabulucu olarak paha biçilmez kılan, Taliban ve İran gibi aykırı ülkelerle olan iyi ilişkileridir.”
Katar Dışişleri Bakan Yardımcısı Lulva el Hater başarıyı “Bazen, küçük bir ölçek, büyük rol oynamanıza izin verir, çünkü kimseyi korkutmuyorsunuz. Katar kimsenin endişelenmediği küçük bir ülke. Kimseye karşı savaş açmayacağız.”
Burada parantez açayım...
Türkiye’nin bölgeye açılım politikasında ise “büyük ağabey rolü” ve “yeni Osmanlı” gibi söylemler yanlıştı.
Rahatsız edici, hatta korkutucu oldu.
8 Eylül tarihli Le Monde’a göre, “Katar, Gazze’deki Filistinli militanların Hamas’ı, Mısır’daki Müslüman Kardeşler ve Afganistan’daki Taliban da dâhil olmak üzere bir dizi İslamcı grupla bağlarını” sürdürdü.
Bu bağların, Suriye gibi ülkelerde rehinelerin serbest bırakılmasını müzakere yoluyla sağlamakta Batı için yararlı olduğu kanıtlandı.
Katar’ın içeride istikrarlı bir sosyal ve siyasal yapısına işaret etmekte fayda var.
Fert başına 90 bin dolar gelir dünyanın en zenginleri ile Katarlıları aynı hizaya getiriyor.
BM’de yer almak
Katar Emiri Tamim bin Hamad el Sani, BM’ye “Taliban ile diyaloğu sürdürme” çağrısı yaptı.
Dünya liderlerine “Taliban’a sırtınızı dönmeyin. Taliban’ı boykot sadece kutuplaşmaya ve tepkilere yol açarken, diyalog olumlu sonuçlar getirebilir” dedi.
“İktidara güç kullanarak gelmesi ve terörist listelerinde yer alan Taliban mensuplarının Kabil hükümetinde yer alması” nedenleriyle bugüne kadar hiçbir ülke Taliban yönetimini tanımadı.
Şeyh Tamim, “insani yardımın sürmesi, dış yardımın açılması ile Taliban’ın değişebileceği” iddiasında.
Teröristlerin de bulunduğu kabilenin “geçici olduğuna” işaret ediyor.
“Gelecekteki hükümetin daha kapsayıcı olabilme şansına kapı aralayın” mesajını veriyor.
Katar süreci
Katar’da bir yılı aşkın süre ABD ve Taliban temsilcileri görüşmelerini sürdürdüler.
Anlaşma Katar’da imzalandı.
Kabil, Taliban’a geçtikten sonra Amerikalı ve diğer ülkedeki yabancıların tahliyesinde Katar etkiliydi.
Tahliye edilenlerin 20 bini hâlâ Katar’da.
ABD ve diğer bazı Batı ülkelerinin Kabil’deki büyükelçilikleri de Katar’a taşındı.
.........
Tekrar ediyorum ki Katar ile güçlü ilişkiler, dış politika borsasında Türkiye’nin “şansı olan bir kâğıda yatırımı...”
ŞİMDİKİ EMİRLER
300 bin kişilik, avuç içi kadar Katar’a “önleyici diplomasi” ve “güçlü çarpan” rollerini başarıyla oynatan Şeyh Tamim bin Hamad el Sani ciddi bir donanıma sahip.
İngiltere’de Harrow ve Sheborne okullarını bitirdi.
Ardından, 1998 yılında Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisi’nden mezun oldu.
Sonrasında Middlesex Harrow School.
Katar Silahlı Kuvvetleri’nde Teğmen olarak kariyerine ilk adım...
.........
Abisi Şeyh Casim haklarından vazgeçince 2003’te “Katar Veliahdı” ilan edildi.
2013 yılında babasının “tahttan feragati” üzerine Katar Emiri oldu.
.......
Katar Emirliği ötesinde misyonlar yüklenebilmek için sağlam bir eğitim donanımı ve askeri disiplin bazı şeyleri izah edebiliyor.
.......
Yeni nesil emirler, veliahtlar babaları, dedeleri gibi değil.
Aldıkları sağlam eğitimin yanı sıra uzun süre yönetimde kaldıkları için deneyim bagajları da yüklü.