Timur Selçuk’a veda
Hafta sonundan köşeme yansımalar.
Timur Selçuk da görünmezler arasında.
Çok önemli bir müzik insanıydı.
Onu önce Paris’te doldurduğu ilk plağıyla analım.
AYRILANLAR İÇİN...
‘Yollarımız burada ayrılıyor.
Artık birbirimize iki yabancıyız.
.................
Her şeyi evet her şeyi unutmalıyız.
Hiç yaşamamışçasına, hiç sevmemişçesine...
Unutursun, o günlerimizi, gecelerimizi.
O günlerce, gecelerce sevişmelerimizi.......’
Duyguları en iyi anlatan şairlerden Ümit Yaşar Oğuzcan’ın mısralarına harika bir beste yapmıştı Timur Selçuk.
Sonra...
SEN NERDESİN?
‘Caddeden sokaklara doğru sesler yükseldi.
Pencereler kapandı, kapılar sürmelendi.
Bir kömür dumanıyla tütsülendi akşamlar.
................
Senin için kandiller tutuştu kendiliğinden
Resmine sürme çektim kandillerin isinden......’
Büyük şair Faruk Nafiz Çamlıbel’in mısraları üzerine harika notalar döşemişti Timur Selçuk.
Ya...
İSPANYOL MEYHANESİ!
Gene Ümit Yaşar Oğuzcan’ın başka mısralarıyla notaları seviştirmişti Timur Selçuk.
‘Kararmış tahta masamızda bir şişe şarap,
Gecelerden bir gece bezginiz.
Üstelik adam akıllı sarhoşuz.
Ellerin, ellerimde,
İspanyol meyhanesinde bir kadın,
Çığlık çığlığa şarkı söylüyor.
.............
Sesi bir tokat gibi patlıyor kulaklarımızda.
.............
Yeter yeter,
Öleceksek ölelim.
Haydi vur kendini şaraba
Kedere ve aşka vur,
Daha içelim hey hey...’
Timur Selçuk’un yaşamımıza armağanlarından sadece “3 güzelliği yansıttım.”
...............
Timur Selçuk ünlü “École Normale de Musique de Paris”teki bestecilik ve orkestra yönetimi bölümünden mezun oldu.
Orhan Veli, Attilâ İlhan ve Nâzım Hikmet’in şiirlerinden de şarkılar besteledi.
Çağdaş Müzik Merkezi’ni kurdu.
Uğur Mumcu’nun “Sakıncalı Piyade’sinin, Ferhat ile Şirin’in, Şeyh Bedrettin Destanı’nın” ve diğer bazı oyunların müziklerini yaptı.
“Hakkari’de Bir Mevsim” başta olmak üzere film müziklerine de imza attı.
1998 yılında Devlet Sanatçısı unvanını aldı.
Bu donanımlı, sağlam karakterli, ilkeli büyük sanatçının önünde saygıyla eğiliyorum.
Işıklar içinde uyusun...
SEÇİM MAHKEMEDE BİTERSE
Şu satırlar yazılırken Biden, ABD’nin yeni başkanını belirleyecek “270 ikinci kademe seçmen” sınırına yaklaşmıştı.
Anketler haftalardır Biden lehine 10 puan fark gösteriyordu ama seçim hâlâ bıçak sırtında.
Trump’ın kendini afişe etmeyen “utangaç muhafazakâr seçmeni” anket kuruluşlarını fena halde mahcup etti.
.................
Oy rakamları Biden’ı Beyaz Saray’a hayli yaklaştırsa da Trump, “şapkasında tavşan çıkarmayı” deneyecek.
Son kararı Yüksek Mahkeme’ye (Supreme Court) götürerek bir dönem daha Beyaz Saray’da kalabilir mi?
Yüksek Mahkeme hâkimlerinden 6’sı Trump ve diğer Cumhuriyetçi başkanlar tarafından seçilmiş.
Üstelik onların 3’ünü de kendisi atamış.
Sadece 4’ü Demokrat başkanların atadığı hâkimler.
Trump Cumhuriyetçilerin göreve getirdiği 6 hâkime güveniyor olmalı.
Amerikan medyasında yayımlanan ve köşeme aldığım karikatür, Trump’ın bu hesabını göstermekte.
DARBELİ ÇOCUKLAR
Nostalji satırlarına Timur Selçuk’la başlamıştık.
“Darbeli Çocuklar” kitabıyla sürdürelim.
Gençliğin sağ ve sol diye iki kampa -“ayrıldığı” değil- “ayırıldığı” yıllar.
Gazetecilik ustam Metin Toker o dönemi anlatan bir kitap yazmıştı.
Adı “SAĞDA VE SOLDA VURUŞANLAR”dı.
Süper büyüklerin, Türkiye için darbe senaryolarını uygulamak üzere kurguladıkları dehşet yıllarıydı.
Tertemiz gençlik, yaşam sevincini paylaşacağı en güzel çağlarını kanlı eylemler ve vuruşmalarla, suikastlarla heba etmişti.
Birbirleriyle kanka olan çocuklar ergenlik yıllarından itibaren sağın ve solun silahlı örgütlerine kapılmışlar, birbirlerine düşman olmuşlardı.
Dr. Şahin Ünal’ın kitabında anlattığı mahalle... Bu tablo, Dr. Şahin’in sergisinde yer almıştı.
.....................
Pandemiden kaçarak Bodrum’a sığındığım süreçte işte kanlı o yıllardan başlayarak 3 nesli anlatan “DARBELİ ÇOCUKLAR” kitabını okudum.
Bizim neslin sayfalarında kendini bulacağı hatta kendini yaşayacağı çok güzel yazılmış bir kitap.
Dramatize edilmiş belgesel gibi.
Ve bir tesadüf, kitabın kahramanlarından Deniz’in, romanın yazarı Dr. Şahin Ünal olduğunu öğrendim.
Dr. mahallesini ve insanlarını yansıtmış sayfalara.
Sağda ve solda vuruşan iki çok yakın arkadaşın karşı karşıya vuruşanlara dönüşmesi nasıl da gerçekçi anlatılmış.
İyi akıyor, sürüklüyor.
Şahin Ünal, tıpkı romanın kahramanı gibi doktor.
Eserleri sergilenen bir ressam aynı zamanda.
Bodrum Amerikan Hastanesi Başhekim Yardımcısı.
Sağda ve solda vuruşan kuşaklar ne yazık ki birbirlerinin silahından çıkan kurşunlarla yaşamlarını yitirdiler.
Darbeli Çocuklar büyük çoğunlukla heba oldular.
Aralarından çok azı kitabın kahramanlarından Deniz gibi mesleklerinde yükseldiler.
Hayatı kucaklayabildiler.
